İlk Bakış

Battlefield V Kapalı Alpha Deneyimleri

0

Çoğu meraklı oyuncu gibi bende bu ara Battlefield V oynadım. Kapalı Alpha sürecinde son zamanlarda en çok merak ettiğim oyunlardan birini oynamak bana büyük keyif verdi. Hatta şöyle söyleyebilirim, son zamanlarda Alpha’sına dahil olmak istediğim yegane oyun Battlefield V’ti diyebilirim.

Bildiğiniz üzere World War 2 dendiğinde akan sular durup ters akıyor benim için. BF V’de o açıdan çok büyük bir yere sahip. Zaten Battlefield 3 ve 4 ile muazzam bir yeri var bende serinin, bu oyunla da taçlandırıyor diyebilirim.

Deneyimlerime geçmeden evvel teknik kısımlardan bahsederek konuya girmek istiyorum. Ben Kapalı Alpha sürecinde hem NVIDIA GTX 1060’lı hem de 120Hz ekranı olan MSI GTX 1070’li 2 ayrı Gaming Laptop’tan ve 6700K işlemcili NVIDIA GTX 1080 Founders Edition bulunan masaüstü bilgisayarımdan oynadım. Tek kelime ile Alpha falan demeden yağ gibi aktı oyun. En ufak bir teknik sıkıntı yaşamadım. “Kaçıncı oyun artık yahu zaten, ne sıkıntısı koca firma yapamıyor mu şunu” düşüncesine sahibim zaten. Özellikle de yanına NVIDIA gibi bu işin cidden piri bir firmayı aldıktan sonra Battlefield’ın sorunsuz ve şahane olmasını bekliyor insan.

Gelelim oyuna, silahlara, haritaya ve eğlenceye.

Battlefield 1’i ziyadesiyle beğenmemiş ve oynamamış biriyim. Hardline’ı da çok sulu ve gereksiz hızlı aksiyon olduğu için oynamamış, bütün bu süreçte de Battlefield 4’ü sapık gibi açıp açıp tekrar oynamış bir oyuncuyum.

Ciddi anlamda Battlefield 4’ün hızı, çeşitliliği, harita keyfi diğer oyunlarda yoktu. Hele ki BF1’in anlamsız harita konumlaması ile aksiyonun yönünü kaçırıp zart zurt ölmeniz olası bir oyundu. BF V’e girer girmez ilk dikkat ettiğim harita oldu. Narvik, Battlefield 4’ün Operation Locker’ına benzer bir yapıda. Karlı ve soğuk bir iklimde bulunan Norveç’te geçiyor. Tarihte Weserübung Harekâtı olarak bilinen 9 Nisan – 10 Haziran 1940 sürecindeki kritik bir operasyonu bizlere yaşatıyor. Kritik derken çok ciddiyim, Narvik haritasında bulunan Alman askerlerinin bir kısmı Nisan 1940 başından itibaren turist kimliği ile Norveç’e gönderilmiş ve operasyonun altyapısı hazırlanmıştır. Hatta Sabaton’un Saboteurs şarkısında da bu harekattan bahsedilmektedir.

İlk haritanın oyuncularla buluşturulurken bu kadar tarihsel ve göze harika gözüken bir şekilde sunulmasına +rep veriyorum.

Haritanın dış güzelliklerinden sonra oynanabilirliğine bakacak olursak, harita sıkıcı bir oynanıştan uzak. Bunda oyun modlarının yarattığı farkın etkisi de var. Grand Operations adı altında savaşın bütün gerçekçiliğini yaşamanız olası. Bir tarafın savunmaya diğer tarafın ise önce uçaktan atlayarak yere iniş yapması sonrasında ise savunan birliklere karşı hızlıca konumlanıp düzenli savunmayı kırması gerekiyor. Bu iş böyle dediğim kadar basit değil. Ciddi anlamda organize bir şekilde oynamanız ve akıllı davranmanız gerekiyor.

Eğer ki bu ilk fazı kırabilirseniz, ikinci faz olarak yerde savaşmaya ve savunan tarafı püskürtmeye çalışıyorsunuz. Haritanın oynanabilirliği bu noktada ortaya çıkıyor. Açık ve pusu atılması müsait çok şahane yerler var. Özellikle Sniper’lar için inanılmaz güzel noktalar, evlerin 2. Katları ve çatı araları mevcut. Harita moduna göre uçak ve tankların da kullanılabilmesi bu haritayı çok hareketli kılmış. Rakibin arkasına dolanmak için türlü yollar mevcut. Bu açıklık size ikide bir etrafınıza göz atma ya da etrafınızda biri öldüğünde ne taraftan geldiğini tayin etmek için göz atma hissi yaratıyor, gerçek savaşlarda olduğu gibi.

Haritadan sonra silahlara bakacak olursak, ben tatmin oldum diyebilirim. Özellikle ağır makineli kullanan abimizin elinde MG42 ya da MG34 ile falan böyle koşa sıka gidememesi ve öpe öpe yere yatıp ayakları açıp nişan alabilmesini ise ayrıca sevdim. Ayrıca bunca zamandır WW2 oyunları oynarım, ilk kez bir oyunda silahımı çoklu atış modundan tekliye alıp zevkin doruklarına çıktım diyebilirim. StG 44 öyle bir silah olmuş ki… üf diyorum. Tek tek sıkarken böyle bi zevk yok cidden. Sınıf ve silah dağılımları ilerde daha güzelleşecektir ama ilk bakıldığında dengeler hiç fena değil diyebilirim. Karşı karşıya geleceğiniz Sniper’lar ile kapışmalar yine çok keyifli olacak.

Ve son kısım olarak eğlence unsurundan bahsedelim

İlk duyurudan sonra herkes bir tedirginleşti. Acaba oyunun ciddiyetine zarar gelecek mi ya da başka bir durum olur mu gibi sorular havada uçtu. Şimdi bakıyorum, hem seçilen haritanın tarihsel ciddiyeti, hem silahlar, hem oyun modunun yarattığı şahane ortam ile Battlefield V için muazzam geliyor diyebiliyorum.

İlker Karaş
Strateji oyunlarını sever. Sabaton ve WW2 dediğinizde akan sular durur.

Ve Nintendo Göründü: CD Media’nın Türkiye Ofisinin Ülke Müdürü Levent Ertoğlu

Previous article

Radore, Türkiye’nin ilk 500 bilişim şirketi sıralamasında yükselişini sürdürüyor

Next article

You may also like

More in İlk Bakış