İnceleme

Tom Clancy’s The Division İnceleme

0

karıkoca gaming Tom Clancy’s The Division İnceleme (9)

Daily görevler ise sizlere Phoenix Credits kazandırıyor. Bu kredilerle belli eşyaları satın veya Blueprint dediğimiz tarifleri satın alabiliyoruz. Yani oyundaki eşyalarınızı mükemmelleştiren en önemli şey Phoenix Credits. Bu krediye ihtiyaç duymadan şansınıza daha güçlü eşyalar da çıkabilir ancak 30. seviyeye geldikten hemen sonra işinizin daha da zorlaşacağını ve hatta bazı “challenge” görevlerde saçınızı başınızı yolacağınızdan eminim. En iyisi kafa derinizi rahat bırakıp, beni dinleyin. Zira The Division’da sabırlı olmak zorundasınız. Önce ana görevleri “hard” seviyesinde yapın, zaten bazıları günlük görev olacak. Sonra da en son ana görevi birkaç kere “hard” seviyesinde yapın. Son ana görev, eşya konusunda bayağı cömert zaten. Ayrıca eşyalarınızı modlamayı unutmayın. The Division’da kullandığınız silahlar ve bazı giyilebilir eşyalar modlanabiliyor. Silahlara, kullandığınız yeteneklere bağlı olarak +crit verebilir veya susturucu takarak, kendinizi emniyete alabilirsiniz. Eşyaların modları ise firearmsstaminaelectronics dışında bir de farklı özellikler veren performance‘a  sahipler. Her birinin avantajı, modun üzerinde yazıyor zaten.

karıkoca gaming Tom Clancy’s The Division İnceleme (10)

Yavaştan işi sonuca bağlayalım. The Division’ın aksiyon anında gaza getiren müziklerinin yanında, vuruş hissi bakımından da son derece başarılı bir oyun. Hele ki “headshot” atıldığında o çıkan “fıışçç” sesi, beni benden alıyor. Ayrıca oyun içi detaylar da gözden kaçmıyor. Snowdrop teknolojisinin kullanıldığı oyunun grafikleri de mükemmel. Mesela arabaların tekerleklerine ateş edip, patlatabiliyorsunuz ya da binaların camlarının köşelerine tek tek ateş edin (bu çok güzel bir detay).  Bir süre sonra cam, kalıp şeklinde düşüyor ve yerde parçalanıyor. Tıpkı gerçek hayattaki gibi. Hatta gözüme çarpan diğer bir detay da merminin ince bir noktadan geçtiğinde, arkasındaki kirişe veya neye isabet ediyorsa, ona da zarar vermesi. Daha bunlar gibi bir sürü güzel detay var. Tabii ki saçma bug’lar da The Division’ın vazgeçilmezleri. Aslında bu kadar güzel detayın yanında, bug sorunları bir yerden sonra çok da göze batmıyor.

Oyunda dilerseniz, maksimum 4 kişiden oluşan gruplarla, çılgınlar gibi eğlenebilirsiniz. Hikayeyi çabucak bitirmek, oyunu bitirdiğiniz anlamına gelmez. Tam tersi, asıl oyun o zaman başlıyor. Hikaye bittikten sonra bağlı olduğunuz wing’leri % 100 tamamlamaya çalışacak, daha iyi eşyalar düşürmek için çeşitli zor görevlere gidecek, PvP için ve daha da efsanevi eşyalar için de Dark Zone’a adım atacaksınız. Hatta fazla para için yan görevleri bitirmeye çalışacak ve o sırada keşfettiğiniz echo’lar, ses kayıtlarıyla yeni detaylar keşfedeceksiniz. Bir süre sonra oyuna ara vermeniz mümkün ancak ben, oyuna farklı şehirlerin de dahil edileceğini düşünüyorum. Ya da New York’a farklı zindanlar eklenecek. Belki de seçimlerimiz olacak ve The Division’a ihanet edebileceğiz. Eğer Ubisoft, dersine daha iyi çalışırsa, bu oyunu daha da mükemmel hale getirebilir. Şimdilik hoşçakalın, takipte kalın. İyi oyunlar.

[taq_review]

Ceyda Doğan Karaş
86 doğumlu. Evli, mutlu, Tauren'li. Star Wars, Doctor Who, Yu-Gi-Oh ve Blizzard delisi. 93'ten beri video oyunlarıyla fazla uğraşıyor ve hayatı onların üzerine şekilleniyor. Korku, macera, psikoloji kitap ve animelerine bayılıyor. Koyu Beşiktaş taraftarı ve cosplay organizatörü. Ayrıca cosplay, vazgeçemediği hobilerinden sadece birisi.

Razer Ripsaw ile Yayın Dünyasına Merhaba

Previous article

Yılın İlk Kupası SuperMassive’in

Next article

You may also like

More in İnceleme