RollerCoaster Tycoon Adventures İnceleme

Nvizzio Creations‘ın geliştirdiği ve Atari‘nin yayıncılığını üstlendiği RollerCoaster Tycoon Adventures, 1999 yılında başlayan maceranın en ilginç halkalarından biri. Nintendo Switch tarafında tam olarak istenilen etkiyi yaratamadığından ötürü görünen o ki Nvizzio Creations, bu sefer Epic Games aracılığıyla PC platformunda şansını denemeye karar vermiş.

RollerCoaster Tycoon, piksellerden oluştuğu dönemlerde inanılmaz eğlenceli oyunlardan biriydi. Kusan misafirlerle ilgilenmek, daha karmaşık hız trenleri yaratmak, gerekli sayıda yemek büfeleri oluşturmak ve dahası. Sonuçta, kim bir tema parkı inşa etmek ve yönetmek istemez ki? Ayrıca çok kötü ancak bir o kadar da eğlendirici saçma mizah anlayışı vardı. Özellikle çok dik bir rollercoaster inşa edebilir ve insanları gökten fırlatırken izleyebilirdiniz ya da onları çıkmaz bir yolda sıkıştırabilirdiniz. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan tıpkı “en iyi aileyi yaratmalıyım” kafasındaki bir Sims oyuncusu gibi saatlerce bir şeyleri yaratmaya odaklanırdınız. Zamanla farklı isimler RollerCoaster Tycoon’un altına girdi, ancak kimisi büyük bir hüsranla tarihin tozlu sayfalarında kayboldu, kimisi ise birkaç saatlik eğlenceden fazlasını sunamadı.

Oyundaki amacımız kendi eğlence imparatorluğumuzu kurmak. Durum böyle olunca hayal gücünüzün sınırlarını zorlamak serbest. RollerCoaster Tycoon: Adventures neredeyse ilk izlenimlerde orijinaline uyan oyun gibi görünüyor. Yüzeysel olarak, tema parklarınızı tasarlamak ve düzenlemek zaten zevklidir. Dekoratif nesnelerin yanı sıra, aralarında seçim yapabileceğimiz çok sayıda sürüş mevcut ve havai fişeklerle, diğer stilistik manzara unsurlarından geçmek için rollercoaster’ları yerleştirmek inanılmaz eğlenceli. Hele ki tasarım anlayışınıza güveniyorsanız, oyunun gerçeğe dönüşmesi için her şeyinizi verebilirsiniz.

Ne yazık ki RollerCoaster Tycoon: Adventures’ın ayağına takılan başlık “yüzeysel” olması. Eskiden RollerCoaster Tycoon oyunlarında gezintiler inşa eder, kapıcılar kiralar, insanları ve eğlenceleri takip eder, yiyecek fiyatlarını yönetirdik. Bu noktada Adventures, başarısız olmamanız için her şeyi kolaylaştırmış. Bütçeyi dengelemeye gerek yok çünkü gelirin düşmesinin bir yolu yok. Ödeyecek fatura yok. Daha yavaş para kazanmak mümkün ve zaman içinde oyuncak “bozulma” neredeyse yok, bu da insanların kullanması için daha az ücret alabileceği anlamına geliyor, tam bu noktada da parkın iflas etmesi neredeyse imkansız. Bunun nedeni Adventures’ın mobil bir başlık olan Switch portuna dayanması ve doğal olarak tüm mikro dönüşümlerin ortadan kaldırılması.

Oyunda ilerleme araştırma yoluyla kazanılıyor. Bir seferde yeni bir bina araştırabilir ve bu araştırmanın karşılığını ödedikten sonra sadece arkanıza yaslanıp binanın kilidini açması için bir süre beklemeniz yeterlidir. Ne yazık ki, dengesizlik durumu burayı da vuruyor. Şöyle ki yakında bir noktaya varmak üzeresiniz, aynı binanın katlarını inşa etmediğiniz sürece, kendinizi bir sonraki kilidi beklerken yapılacak işlerden kaçarken bulacaksınız. O zaman da yapabileceğiniz tek şey manzara ve dekorasyonlarla uğraşmak.

Her zamanki gibi hız trenleri oyunun yıldızı. Dilersek hazır şablonlarla ilerleyebilir veya kendi tasarımımızla misafirleri heyecanlandırabiliriz. Ziyaretçileri kusturmak istiyorsanız ki zaten işin eğlencesi bu ancak temizlemek de şart, hız trenini yükseltmek yeterli. Buna bağlı olarak bilet fiyatları da yükseliyor. Ziyaretçilerinizin parkınıza olan görüşlerini önemsemeye gerek yok, çünkü bir tür şikayetleri olsa bile ortada gerçek sonuç yok. Onları mutlu etmek hiç zor değil.

Adventures, çeşitli modlara sahip. Birçoğumuzun hakim olduğu sandbox mode, simülatör kafasında farklı yollara sahip. Burada izlenecek çok sayıda senaryo bulunmakta. Her bir senaryoyu geçmek için tamamlanması gereken özel zorluklar var ve Adventures’ta gerçek bir kaybetme durumu olmadığı için zorluk hedeflerini olabildiğince çabuk tamamlamak mümkün. Ne yazık ki, simülatörlerin stratejik ve dikkatli bir şekilde harekete geçirilmeleri amaçlanıyor ve “zamana karşı hızlanma” bu bağlamda pek işe yaramıyor. Son olarak oyunda, yapıyı güzelleştiren ve hikaye olarak ilerleyen “story career mode” mevcut. Ne yazık ki hikaye pek akılda kalıcı değil ve bu modda vakit harcamak yerine sandbox kısmında daha çok eğlenebilirsiniz.

Switch’e göre dizayn edilmesi, PC için kontrol kısmına alışmanıza sıkıntı yaratabilir. En büyük sorun, oyunun ses ayarının olmaması ve Switch platformundan olduğu gibi PC’ye yapıştırılması. Bu da grafiği aynı şekilde etkiliyor. Switch’te RollerCoaster Tycoon Adventures göze güzel görünen grafiklere sahip ancak PC platformunda bir şekilde hayal kırıklığı olmayı başarmış. Oyun, yönetim becerilerinin hiçbirine meydan okumuyor. Beklentinizi yüksek tutmazsanız ve seriyi zaten seviyorsanız, oyuna şans verebilirsiniz. Teknik sorunlar ve sınırlayıcı özelliklerine rağmen asgari düzeyde eğlence sunduğu kesin.

Outward İnceleme