- 59paylaşım
- 59Facebook
- 0Twitter
Yıllardır kendimi Blizzard gibi bir firmaya adamış durumdayım. Adamak deyince, yanlış anlaşılmalar olmasın. Yıllardır oyuncuyuz, hayatımız onların üzerinden şekilleniyor ve hatta onlar sayesinde para kazanıyoruz (bazılarımız).
StarCraft hariç, Blizzard’ın her oyununu yıllarca oynadım ve oynamaya da devam ediyorum. 10 yıldan uzun süredir World of WarCraft‘ın aktif oyuncusuyum, Diablo deseniz yıllardır bekledim ve ilk D3 çıktığında nefretimi her yerde kustum. Çünkü beklentimin çok altındaydı. Sonrasında, az da olsa oyun toparlandı ama eski tadı vermediği için D3, arada baktığım oyunlardan biri haline geldi. Hearthstone deseniz, profesyonel değilim ama cep telefonumda yüklü ve tam bir tuvalet molası oyunu. Yeni duyurulan ve kapalı betasını oynama şansına eriştiğim Overwatch ise bambaşka bir tada sahip. Heroes of the Storm deseniz, MOBA türünün en tatlı örneklerinden biri haline geldi (Gazlowe’un hastasıyım). Kısacası Blizzard, işini iyi yapan firmalardan biri ve ufak tefek sorunlarına rağmen, yıllardır milyonlarca insanın sevgisini kazandı.
En büyük hayallerimden biridir: BlizzCon. Bir gün gitmeliyim, hatta yanıma herifimi almalıyım ve o etkinliğin her köşesini gezmeliyim. Bu hayalimi bir gün gerçekleştireceğim ancak şimdiki konumuz, benim gibi henüz BlizzCon’a gidememiş olanlar için geliyor. Uzun süredir dostum ve aynı zamanda başarılı bir GM olan Altuğ “Nightmare” Can Onat, biricik eşi Işıl ile BlizzCon’a gitmiş ve deneyimlerini de bizlerle paylaştı. Bize de bu deneyimi, sizlere aktarmak kaldı. Keyifli okumalar.
Yazan: Altuğ Can Onat
Herkese selamlar,
Bugün (8 Kasım) itibariyle Blizzcon’a katılan herkes veda mesajları yayınlamaya başladı. Işıl ile ben de 3 günlük izlenimlerimizi sizlerle paylaşalım dedik. Oldukça uzun bir yazı olabilir, isteyen ilgilendiği kısmı okuyabilsin diye bölümlere ayırıyoruz.
Registration ve Blizzcon Store: Perşembe günü sabah 07:30 civarı sıraya girdik. 09:00 itibariyle kapılar açıldı ve Blizzcon 2015 badgeleri ile Goody Bag’ler dağıtılmaya başlandı. Ayrıca geçen yıllardan farklı olarak Blizzcon Store, 1 gün önceden açıldı. Store sadece Blizzcon katılımcılarına açık ve badge olmadan girilmiyor. Alışveriş ise girişte dağıtılan katalogdan istediğiniz ürünleri seçerek yapılıyor. Seçtiğiniz ürünler getirildikten ve kontrol edildikten sonra satın alıyorsunuz. Satın aldığınız ürünlerde sonradan fark ettiğiniz çeşitli sıkıntılar çıkarsa ya da iade etmek isterseniz geri getirebiliyorsunuz. Makul bir bekleme süresiyle tüm işlerimizi halletmeyi başardık. Geç gelenler için en az 2,5 saat süren bekleme süreleri oluşmuş. Bazı ürünlerimizde problem çıktığı için birkaç kez geri dönmemiz gerekse de her seferinde çok yardımcı oldular.
Açılış: Convention Center sabah 10’da açılıyor olsa da Opening Ceremony sebebiyle herkes çok erken saatlerde kapıların önünde beklemeye başlıyor. Biz 05:00 civarı gittiğimizde bile çoktan gelmiş olan insanlar vardı. Gece 2’de gelen hatta 1 gün önceden kamp yapan insanlar olmuş. Net bir sıra yok, kalabalık halinde bekleniyor ve yan yana birkaç giriş var. Girişlerin birine oldukça yakın bir yerde beklemeye başladık. 4,5 saatlik bekleyişin ardından 09:30 gibi kapılar açıldı ve herkes güvenlik kontrolü için içeri alındı. Herkes adeta kapılara hücum ederek güvenlik noktalarına geldi. Yine ön sıralarda yer bulmayı başardık. Ancak güvenlik kontrolü tam olarak başlayamadan aradan sıyrılıp ana salona doğru koşmaya başlayanlar oldu. Bunu gören diğer insanlar da güvenliği geçip koşmaya başladı. Biz, hızlıca çantalarımızı güvenliğe gösterip koşan gruba katıldık. İçerdeki görevliler herkesi koşmayın diye uyarınca biraz duraksadık ama herkes koşarak ana salona gitmeye devam etti. Biz de koşanları izleyip salona girdik. Muazzam büyüklükte, başı sonu görünmeyen bir salon olmasına rağmen iyi yer bulmak gerçekten çok zor. Salonun her yerinde devasa ekranlar var ve iyi yer bulamasanız bile sahnede olan biteni çok net olarak izleyebiliyorsunuz. Neyse ki biz hala önlerde olmamızın avantajını kullanarak ortadaki ve sahneye yakın koltuklardan yer tuttuk.
Opening Ceremony: Herkes zaten izlediği için çok detaya girmeyeceğim ama gelmiş geçmiş en iyi opening ceremony oldu bana kalırsa. Herhalde bu açıklama son olacak dedikçe yenisi geldi. En son Chris Metzen çıkıp Legion sinematiği gösterilince sevinçten ağlıyorduk neredeyse…
Paneller: Bu zamana kadar Blizzcon’u hep virtual ticket ile takip ettiğimizden panellerin çoğuna katılırız diye düşünüyorduk ama paneller Blizzcon’un ancak yarısı ve birçoğu sonradan da izlenebiliyor. Bu yüzden sadece Legion ile ilgili 3 panele katılıp kalan zamanı virtual ticket ile görülemeyen alanlarda geçirdik. Sahneye yakın, iyi bir yer bulmak opening ceremony kadar olmasa da yine oldukça zor.
Sıralar: Sıra beklemek Blizzcon’da en çok zaman alan olaylardan biri malesef. 25 bin katılımcı olduğundan oyun oynamak, etkinliklere katılmak, alışveriş yapmak, tuvalete gitmek (bu daha çok erkekler için geçerli), yemek almak ve başka yapılabilecek ne varsa onu yapmak için mutlaka sıra beklemek gerekiyor. Bu sıralar bazen beklenilmeyecek düzeylerde olabiliyor. Böyle durumlarda daha az sıra olan aktiviteleri tercih etmek durumunda kalabiliyorsunuz.
Oyunlar: Uzun sıraları geçmeyi başarabilirseniz, henüz piyasaya çıkmamış oyunları oynamak gerçekten büyük keyif. 2 kez Overwatch, 3 kez Heroes of the Storm, 1 kez de Demon Hunter oynama şansımız oldu. Overwatch inanılmaz eğlenceli, Demon Hunter muhteşem, yeni Heroes of the Storm heroları ve battleground’ları birbirinden güzel. Ayrıca her demodan sonra oyunla ilgili feedback verebleceğiniz alanlar mevcut.
Darkmoon Faire: WoW’daki festivalin Blizzcon versiyonu diyebiliriz. Pin trading, karakter makyajları, geçici dövmeler, tokenlarla oynanan oyunlar, kendinizi oyunların içinde görebileceğiniz yeşil ekran fotoğraf çekimleri ile oyundaki silahlarla yapılan 360 derece kamera çekimleri, Diablo temalı han ortamı ve daha fazlasıyla başlı başına bir etkinlik gibiydi.
Hearthstone Tavern: Etkinlik alanının üst katında ayrı bir salonda bulunan ve tamamen Fireside Gatherings formatına göre düzenlenmiş bir etkinlik. Şömine önünde canlı çalınan Hearthstone müzikleri, rahat koltuklar, Hearthstone temalı gerçek kartlar toplayarak oynayabileceğiniz oyunlar, Blizzard yapımcılarına meydan okuyarak ya da mini turnuvalara katılarak kazanabileceğiniz ödüllerle gerçek bir Hearthstone tecrübesi.
Turnuvalar: Starcraft II, Heroes of the Storm, World of Warcraft ve Hearthstone eSports turnuvaları etkinlik boyunca inanılmaz çekişmelere sahne olarak devam ediyor. Canlı olarak izleyebileceğiniz gibi oyun oynanabilen alanlardaki ekranların bazılarında da turnuva maçları yayınlanıyor.