İnceleme

Monster Notebook Huma H4 İnceleme

0
Monster Notebook Huma H4 İnceleme

Uzun süredir laptoplar konusunda ince ve performans odaklı, biraz oyun dışında olan segmente doğru bakıp neler olduğunu takip ediyordum. Bu aşamada farklı markaların ürünlerini deneyimleme şansım oldu. Yeni bir deneyim olarak ise Monster Notebook firmasının yeni seri olarak piyasaya sürdüğü Huma H4 V2.1 isimli, 14.1”’lik ekrana sahip, i7 işlemcili gümüş rengi ürününü firmadan istememle maceramız başladı.

Eğer 15 ve 17 ekran boyutundaki cihazların ağırlığından (MaxQ tasarımlı olanlar hariç) ve hantal görüntüsünden sıkıldıysanız, hayatınıza biraz olsun renk katmak ve benzer performansı yakalamak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Bu cihaz hardcore bir oyun laptopu değil. Performans vermek ve iş için kullanılma aşamasının kenarında biraz olsun eğlenceye odaklı deneyim sunmayı hedefliyor. Ve bu dediğini de iyi kotarıyor.

Cihaz Intel i7-8565U işlemci ile geliyor. İşlemciye ek olarak 8 GB DDR4 2400 MHz Ram, 2 GB NVIDIA MX250 ekran kartı ve 256 GB’lık XPG SX8200 PRO M.2 SSD de sistemi oluşturan bileşenler arasında.

Bu bileşenler kadar cihazı siyah ya da gümüş rengi seçme opsiyonunuzun olması oldukça keyifli bir deneyim sunuyor. Ürün bende olduğu süre zarfında kolumun altında gittiğim çoğu yerde “hayırdır Mac’e mi geçtin?” gibi soruları sıkça duydum. Çoğu insanın Mac’e geçmeyecek biri olduğumu bilmesinden ötürü şaşkınlığını görmek güzeldi.

Huma H4 ince, hafif ve güçlü bir cihaz. Endüstriyel tasarım olarak size pratikliği ve teknolojiyi birlikte sunuyor. Isı dağılımı için seçilen magnezyum kasa, 17.1mm’lik kalınlığa sahip. Toplamda cihaz ise 1.05 kilogramlık bir ağırlık ile kullanımınıza sunuluyor. Hafiflik ve sunduğu performans olarak bakıldığında piyasada rakiplerini ciddi anlamda zorlayan bir noktada bulunuyor Huma H4.

Dış kasa ile birlikte, ürünün ekran ve klavye kullanım alanının oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim. IPS FHD ekran, kullanıcıyı yormayan ve kontrastı iyi bir deneyim sunuyor. Tuş hassasiyeti ve genişliği ise oldukça tatmin edici. Klavye için diyebileceğim tek negatif yorum, gümüş rengi olan sistemlerde aydınlatmalı tuş kombinasyonunda alışana kadar tuşları okumakta zorlanabilirsiniz. Çoğu klavyenin koyu renk üzerine açık renk ile tuş dizilimi yapmasından mütevellit bir göz aşinalığı çoğu kullanıcıda mevcut. Bu nedenle ilk zamanlarda benim gibi bir miktar efor sarf etmeniz lazım.

Cihaz üzerinde Ethernet girişi, USB 2.0, 2 tane USB 3.1, kulaklık ve mikrofon girişi, USB -C 3.1 ve HDMI portları ile birlikte geliyor. İnce yapısına göre Ethernet girişi bulundurması gerçekten takdire şayan bir durum. Tam doluluk oranı ile birlikte 8 saate kadar bu canavarı ayakta tutabiliyorsunuz.

Teknik detayları genel hatları ile bu şekilde aktardıktan sonra uzun süre deneyimlediğim bu cihaza dair notlarımı aktarmaya geçebilirim.

Öncelikle 15” ve 17” laptop kullananlar için devrim niteliğinde bir geçiş olacaktır bu cihazı kullanmaya başlamak. Ağır ve hantal büyük masaüstü PC’lerin yerini ofis vb. çalışmalarda çok rahat alabilecek bir cihazdan bahsediyoruz. İçinde i7 işlemci bulunan, 8 yada 16 GB RAM seçenekli bir cihaz ile çok rahat Photoshop işlerinizi yapabilirsiniz. Word – Excel gibi şeyleri artık saymıyorum bile. Premier ve After Effects gibi çalışmalarda elbette cihaz biraz terliyor. Günün sonunda hızlı ve atik bir birey olarak amacı daima ofisi yanınızda taşıyabilmek, günü kurtaracak her noktada size yardımcı olabilmek.

Özellikle işi hem görsel düzenlemek, hem yayınlamak, hem yazı yazmak, hem mail bakmak gibi şekillere bürünen sosyal medya ve ajans çalışanları için üretilmiş bir cihaz diyebiliriz. Bu arkadaşlar genellikle laptopları ile yaşadığı ve her gittikleri ortamlarda bu noktada var olmaya çalıştıkları için bu cihaz, segmenti icabı 1 kg civarı ağırlığı ve 14” boyutunda olması ile her tür çantada yer bulacak ve sizi çalışmaya hazır hale getirecektir.

Dışarda olmanız gereken durumlarda 8 saate yakın ayakta kalabilmesi ile adaptör taşımanızı da ortadan kaldırıyor. Gerçi adaptörü de oldukça hafif bir şekilde sunuluyor. Eski tuğla gibi cihazlardan bu hafif cihazlara geçiyor olmak günümüzde çoğu kullanıcı için nimet diyebilirim.

Kullanım açısından baktığımızda performansa dair hiçbir sorun yaşamadım. Windows Update’lerini tıkır tıkır alan, Photoshop’u vb tüm programları eksiksiz ve aksamadan çalıştırabilen, içinde bulunan SSD sayesinde fişek gibi bir hızla bana istediğimi sunan bir cihaz ortada duruyordu.

Oyun oynamak istediğimde ise League of Legends, PUBG LITE ve benzer hafif sistem gereksinimi isteyen tüm oyunları deneyebilirsiniz. Bu noktada MX250 ekran kartından beklentiniz çok olmasın, amacı sizi kötü deneyimlerden kurtarmak, güçlü bir alternatif olmak değil.

Günün sonunda sunulan bütçe ile baktığımızda Dolar alıp başını gittiği bir dönemde hiç fena bir tercih olarak durmuyor. Elbette son kararı varsa şehrinizde bir Monster Notebook satış noktasında inceleyerek verebilirsiniz.

Cihazın kendi sayfası için: https://www.monsternotebook.com.tr/huma/monster-huma-h4-v2-1/

 

İlker Karaş
Strateji oyunlarını sever. Sabaton ve WW2 dediğinizde akan sular durur.

Logitech G’nin Yeni Yıldızları PRO X ve G502 LIGHTSPEED

Previous article

World of Warcraft’ın Yeni Güncellemesi Visions of N’Zoth Çıkış Tarihi Açıklandı

Next article

You may also like

More in İnceleme