İnceleme

Horizon Zero Dawn: The Frozen Wilds İnceleme

0

Horizon Zero Dawn, PlayStation 4 platformun en efsane isimlerinden biri haline geldi. Artıları ve eksileriyle yüzlerce oyuncunun kalbini kazanan oyunumuz, farklı hikayesi ve inanılmaz ambiyansıyla bu sefer bizi The Frozen Wilds‘ın soğuk dünyasına davet ediyor.

Bildiğimiz Dünya’nın yok olduğu ve makinelerin hüküm sürdüğü zamanda Aloy isimli güzeller güzeli bir kızıl ortaya çıkar. Kendisinin dışlanması, onu farklı bir maceraya sürükler ve bir anda, onun ismi dillerden düşmez.

The Frozen Wilds’a Giriş

The Frozen Wilds, ana oyun içerisinde kaldığımız yerden devam eden bir hikaye. Tek yapmanız gereken ana menüde Horizon Zero Dawn: The Frozen Wilds başlığını bulmak ve oyunu bitirmeseniz bile fark etmiyor. Aloy, her türlü göreve uygun şekilde takılıyor. Hikayemizin ana kahramanı yine Aloy. Devasa bir robot ayının peşine düşüyoruz ve olayların ardındaki gizemi çözmeye çalışıyoruz. The Frozen Wilds, Aloy’a yeni yetenekler, silahlar ve zırhlar kazandırıyor. Hatta boss savaşları, ana oyundakinden çok daha zor. Kenara tuzak bırakayım, oraya çekeyim de patlasın taktiğinden daha fazlasını yapmak gerekiyor. Diğer bir konu ise ana oyunun hikayesini bitirdiyseniz ve direkt devam etmeye çalışırsanız, son boss savaşından hemen öncesine devam edeceksiniz demektir. Her türlü oyunu bitirseniz de bitirmeseniz de The Frozen Wilds’ı istediğiniz zaman oynayabilirsiniz. Eğer ufak bir bug sıkıntısı yaşar ve The Frozen Wilds’a ulaşamazsanız, new game + seçin, oyunu tekrar açın ve ana menüye dönün. Birkaç saniye içerisinde The Frozen Wilds’ın başlığını giriş ekranında göreceksiniz.

Hikayeye başladıktan kısa bir süre sonra Banuk kabilesi ile tanışıyoruz. Bütün gizemli olaylar da bu kabilenin etrafında dönüyor. Ana oyun gibi Aloy’un belli iyilikleri yapması ve kendisini başarılı bir dövüşçü olduğunu kanıtlaması gerekiyor. Oyunun tek eksisi muhtemelen Aloy’un ana oyundakinden farklı bir şey yapmaması olabilir. Zaten bütün oyun boyunca birilerine kendimizi kanıtlayalım diye içimiz şişti, şimdi de The Frozen Wilds’ta aynı görev zinciri biraz can sıkıyor. Umarım yapımcılar, sonraki içerikte farklı detayları öne çıkartırlar ve oynanışa çeşitlilik katarlar.

Yeni Harita, Yeni Silahlar, Yeni Yetenekler

Her ne kadar görev kısmında ana oyundan pek de farklı olmasa bile The Frozen Wilds, bizleri yeni oynanış dinamikleriyle karşılıyor. Karakterimizin estetiği tabii ki aynı, sadece işin içerisine daha farklı yetenekler giriyor. Yeni silahlarımızı craft etmek için ise düzinelerce robot kalbine ihtiyacımız var. Bu da bineğimize atlayıp, manzaranın tadını çıkartma kısmında bizi biraz engelliyor. Yeni haritamız ise soğuk dağlarda hayatta kalma üzerine odaklı. Daha çok kar tanelerinin dansına şahit oluyor ve tam güneş doğarkenki güzelliği deneyimleyebiliyoruz.

Ana oyundan sonra araya biraz zaman girdiği için bazı yetenekleri hatırlayamamak çok normal. Bu kısımda The Frozen Wilds, seçtiğimiz zorluk derecesine göre tuş takımını tekrar hatırlatmaktan geri kalmıyor. Helal sana be Guerrilla Games!

Ana oyuna oranla pek tabii ki çeşitlilik fazla değil. Mesela ana oyunu bitirmediniz ve The Frozen Wilds’ı oynamak istediniz. The Frozen Wilds’ı bitirip, yeni yeteneklerinizle ana oyundaki maceranın tadını çıkartabilirsiniz. Sonuç olarak daha güçlü Aloy demek, oyundaki eğlenceyi iki katına çıkartacaktır. Bu da bize “new game +” oynamaya bahane anlamına geliyor. Yeni harita, yetenek demişken, yeni yaratıklarımızı da unutmamak gerek. Yeni makineler o kadar güçlüler ki hele ki Fireclaw’lar… İnsanın canını bayağı yakıyor. Oyunun kolay veya zor olması, yeni robot dostlarımızın daha acımasız olmadığı anlamına gelmiyor. Ne kadar yakın olursanız, ölümünüz o kadar hızlı demektir. Robotların zayıf noktalarını bilmeden asla onlara saldırmayın.

Yeniliklerden bir diğeri de Banuk kabilesinin etrafındaki birkaç kontrol kulesi. Buralar genelde makinelerle dolu ve bu kuleler, makinelerin canını arttırıyor, onları güçlendiriyor. Hatta daha da çirkini Aloy’un ana oyundaki efsane zırhını (the secret armor) almayı başardıysanız, o zırhın etrafındaki kalkanı bile bir kerede yok edebiliyor.

Kuleleri indirmek, aslında o kadar zor değil. Küçük enerji kaplarıyla, kolayca düşürülebiliyorlar. Ne kadar çok patlama, o kadar hızlı kule düşüşü. Özellikle oklarımızı savurmak ve yakın dövüş mesafesine girmemek, kontrol kulelerini devirmenin en güvenli yolu.

Ve Diğerleri

Oyunda tıpkı Tomb Raider serilerindeki kadar eğlenceli bulmacalar da yer alıyor. En azından bütün DLC boyunca, kendimizi kanıtlama peşinde koşmuyoruz. Bulmacalar genelde düşmanı öldür, çıktığı yerdeki barajı boşalt şeklinde ancak hiç yoktan iyidir.  Ayrıca oyunu % 100 bitirmeliyim çılgınlarına müjde, DLC ile birlikte yeni başarımlar da sizi bekliyor.

Genel olarak The Frozen Wilds, Horizon Zero Dawn için başarılı bir DLC olmuş. Yeni silahlar oldukça güçlü, harita büyük ve detaylar ise muazzam, yeni boss savaşları, güçlü makineler derken “new game +” seçeneğini tekrar düşünmek isteyebilirsiniz. Bütün bu yenilikleri bir kenara bırakıp, hikaye kısmına odaklandığımızda ise ana oyunun inşa ettiği mitoloji genişliyor. Oyunun her hikayesi bizi farklı karakterlerle tanıştırıp, daha derin noktalara sürüklüyor.

Son olarak oyunla ilgili düşünülmemiş tuhaf bir detayı sizlerle paylaşmak isterim: (öncelikle hala oyunu bitirmeyenleri kınıyorum) Eğer ana oyunu bitirdiyseniz yeni yetenek puanları kazanmak çok kolay. Bu da “traveler” yeteneklerinin tamamı kısa sürede açılıyor demek. Mesela ben The Frozen Wilds’a başladığımda 15 yetenek puanım vardı. Ancak bütün oyunu bitirdiğim ve her yeteneği de açtığım için elimdeki puanları kullanamadım. Doğal olarak bütün puanlar “traveler” yetenek ağacına gitti. Burada aslında kötü olan bir şeyi yazmıyorum, sadece yapımcıların bunu düşünüp duruma göre DLC’ye başlayınca yetenek puanlarını (en azından fazlasını) oyuncuya vermemesi gerektiğini düşünenlerdenim. Sonuçta oyunu oynarken seviye atlamanın ve sonraki yeteneğe kavuşabilmek için çabalamanın heyecanı pek tatlı oluyor.

Kısacası The Frozen Wilds, parasının hakkını veren yapımlardan. DLC 12 – 20 saat arası değişen oynanış süresine sahip. Muazzam bir hikayeyle harmanlanan, etkileyici müzikleriyle keşfedilecek yeni maceraya davetlisiniz.

[taq_review]

Ceyda Doğan Karaş
86 doğumlu. Evli, mutlu, Tauren'li. Star Wars, Doctor Who, Yu-Gi-Oh ve Blizzard delisi. 93'ten beri video oyunlarıyla fazla uğraşıyor ve hayatı onların üzerine şekilleniyor. Korku, macera, psikoloji kitap ve animelerine bayılıyor. Koyu Beşiktaş taraftarı ve cosplay organizatörü. Ayrıca cosplay, vazgeçemediği hobilerinden sadece birisi.

YuGiOh Yugi 2017 Mega Tin Kutu Açılış Ve İnceleme

Previous article

Spor Yönetimi Simülasyonu Football Manager 2018 Çıktı

Next article

You may also like

More in İnceleme