Korku ve gerilim edebiyatının usta kalemi Stephen King’in unutulmaz kitabı Korku Ağı bir kez daha okurlarla buluşuyor. 25 yıl aradan sonra yeniden çevrilen ve tam metin halinde okurla buluşacak olan kitap 12 Ocak’ta raflardaki yerini alacak.
“Televizyonu kapatın – daha iyisi, koltuğunuzun yanı başındaki hariç, bütün lambaları da kapatın. Ondan sonra, bu loş ışıkta sizinle vampirler hakkında konuşalım. Sanırım, sizi onların varlığına inandırabilirim.”
Stephen King
Jerusalem’s Lot küçük bir New England kasabasıdır ve burada da, benzeri yerlerde olduğu gibi dedikodular, tuhaf tipler ve saygı değer insanlar vardır. Tabii garip olaylar hakkında söylentiler de yok değildir; ama her kasabada olduğu kadar…
Yazar Ben Mears, çocukluk yıllarını konu alan ve o günlerden beri ona musallat olmuş korkularıyla yüzleşmek amacıyla bir roman yazmak için Lot’a döner. Çocukken tanık olduğu korkunç olayın gerçekleştiği ev –Marsten Köşkü− işte karşısındadır; fakat yeni ve gizemli kiracıları vardır. Kasabada bazı kuşkulu şeyler yaşanmaya başlayınca, Mears’ın belleğindeki karanlık anılar da canlanmaya başlar: Önce bir köpek hunharca öldürülmüş olarak bulunur, ardından bir çocuk kaybolur. Bunlar başlangıçta çok da sıra dışı olaylar olarak görülmez, fakat liste uzamaya başlar. Çok geçmeden kasabayı saran şaşkınlık hayrete, belirsizlikler dehşete dönüşecektir.