İnceleme

Steam’deki Gizli Cevherler – Chronicon

0

Yine karşınıza Steam’de reklama boğulmamış ancak boyuna rağmen inanılmaz bağlayıcı olan bir yapımla cüzdanlarınızdan fazla yükü almaya geldim. Bu defa köşemizin konuğu 2015 yazında İsveç’te kurulan tek kişilik Subworld firması altında Daniel “Squarebit” Stigsjöö tarafından geliştirilen ilk oyun Chronicon.

Yaklaşık 2 senedir erken erişimde olmasına karşın çok ciddi yol kat eden ve artık tam sürüm olarak erken erişimden çıkmaya bir hayli yaklaşmış olan Chronicon’u bu sürecin yarısından fazladır şahsen takip eden biri olarak tüm detaylarıyla incelemenin vakti geldi de geçiyor bile.

Başlangıçta ufak çaplı bir rogue-lite projesi olmak üzere yola çıkan, ancak zaman içerisinde tam teşekküllü bir ARPG’ye dönüşen Chronicon, bugün çoğumuzun ciddi ücretler ödeyerek satın aldığı oyunlardan kesinlikle aşağı kalmıyor. Steam Greenlight’tan 2 haftadan kısa süre içerisinde adeta ışık hızıyla çıkması da bunun en önemli kanıtlarından birisi.

Steam’deki Gizli Cevherler – Streets of Rogue İnceleme

Görsel açıdan pixel art tabanlı olmasına rağmen hayli doyurucu animasyon ve tasarımlara sahip olan oyunda asıl can alıcı nokta birçok üst düzey ARPG’de olduğu gibi oynanıştaki derinlik. Bu noktada ağırlıklı olarak birçok büyük isimden kaçınılmaz esinlenmeler görülse de Path of Exile ve Grim Dawn kırması bir çizgide olduğunu söylemek hata olmayacaktır diye düşünüyorum. Tüm bunları yaparken ise ilk bakışta bunların hissedilmemesi çok büyük bir artı. Zira size gerçekten yeni ve başka bir oyun oynadığınızı hissettiriyor.

Oyunda göreceğiniz her bir parçanın tasarımı kendine özgü bir hissiyata sahip. Sesler ve atmosfer gayet minimal ve basit görünse de bütünlük oluşturmada gayet yeterli ve oturaklı kullanılmışlar. Oyunda anlamsız bir gürültü kirliliği yok, müzikler gayet sakin ve doyurucu, oyun dünyasının atmosferi ise her noktada size tutarlı ve boğucu olmaktan uzak bir deneyim sağlayarak oyuna odaklanmanıza olanak tanıyor.

Chronicon Oynanış

Bu genel girizgahtan sonra oyunun esas temelini oluşturan oynanışın detaylarına inelim, sizi neler bekliyor ondan bahsedelim. Oyuna başlarken bizi dört karakter sınıfı karşılıyor. Bunlar: Berserker, Templar, Warden ve Warlock. Berserker tahmin edeceğiniz üzere ortalığı kaba kuvvetle paramparça etmeye odaklı ayarsız enerji. Templar ise bu dörtlüde birçok farklı oyundan tanıyacağımız Paladin ile eşdeğer olan ve defansif özellikleri ile öne çıkan taraf. Warden çoğunlukla menzilli saldırılar ile hareket kabiliyetine ve yer yer doğaya ait büyü güçlerine güvenen zarif ama ölümcül bir hanımefendiyken Warlock ise düşmanların üzerine adeta ızdırap ve ölüm yağdırmak için yaratılmış bir minyatür şeytan.

Bu birbirinden hayli farklı sınıfların kendilerine has birer yetenek ağacı var, ancak oyunda bir de tüm sınıfların kullanabildiği ve büyük oranda ortak, yer yer ise sınıflara özel dokunuşları olan ustalık ağacı da büyük önem taşıyor. Son güncellemelerle beraber sınıfların yetenek ve mekanik ayrımları iyiden iyiye belirginleştirilmiş durumda. Yeteneklerden eşyalara, ustalıktan rünlere kadar oyunun her noktasında Daniel “Squarebit” Stigsjöö tek kişiden beklenmeyecek kadar harika bir performans gösteriyor.

Bundan 6 ay kadar önce neredeyse tüm sınıfların yetenek ağaçları çok küçük farklılıklar gösterirken şu an ağaçların tamamı birbirinden hayli farklı ve özgün mekaniklere sahip, öte yandan eşyalardaki set ve efsanevi özelliklerin üzerine son güncellemede karşımıza gelen rün sistemi de çok kısa sürede oyunu bambaşka bir boyuta taşımış durumda.

Zorluk olarak beş temel zorluk seviyesinin seçilebildiği (Casual – Normal – Heroic – Epic – Legendary), ayrıca bir hardcore modun da var olduğu oyunun son aşamasında “oyun sonu içeriği (endgame content)” olarak adlandırılan bölümde Diablo 3’teki rift ve Path of Exile’daki harita sisteminin bir benzeri olan Anomaly sistemi karşımıza çıkıyor, orada bu beş temel zorluğun üzerine Mythic adında 15 farklı seviyeden oluşan çok daha zor ve uçsuz bucaksız bir zorlukla karşılaşıyoruz. En güçlü karakterlerin bile meydan dayağından nasibini aldığı bu bölüm gerçekten ak koyun kara koyun (evet koyun) kimdir ortaya çıkartacak bir çizgiye sahip.

Başlangıçta kendimizi Chronicon adlı kampta buluyoruz. Birkaç tüccar ve muhafız ile oyun dünyasının çeşitli bölgelerine ışınlanmamıza yarayan waypoint noktalarından oluşan bu kampta bize ana görevlerimizi veren bir NPC bizi karşılıyor. Oyunda erken erişim boyunca tek tek eklenen, an itibariyle toplam dört ana bölüm oynanabilir durumda. Beşincisinin de oyunun tam sürüme açılmasına yakın aramıza katılması bekleniyor.

Küçük ölçekte bir ARPG’den beklediğiniz üzere bölüm boyunca peşinden koştuğumuz bir ana görevimiz oluyor ve yol üzerinde karşılaştığımız bazı yan görevler de bize hem seviye, hem eşya anlamında katkıda bulunurlarken oyunun farklı noktalarını ve içeriklerini gösteriyorlar. Bunların arasında çift etkili “Shrine” (dokunduğunuzda geçici güçlendirme veren küçük türbe benzeri yapılar), ucunda içi eşya ve malzeme dolu sandıklar olan bulmacalar, yine yakın zamandaki bir güncellemede gelen ve dünya üzerinde sabit ancak ulaşılması biraz araştırma gerektiren noktalarda bulunan “Trove” sandıkları, özel düşmanlar ve bölgeler bulunuyor.

Chronicon Eşya Sistemi

Eşya sistemleri de bu oyunun boyundan beklenmeyecek kadar büyük. Karakterin üzerinde sekiz adet “donanılabilir” (equippable) eşya slotu var. Crafting materyalleri ve mücevherler ise otomatik olarak ana kayıt dosyanızda depolanıyor ve envanterinizde yer kaplamıyor, bu yüzden bulut sistemi ile Steam’e kayıtların sağlıklı aktarılması önemli. Bunun dışında karakter envanteri başlangıçta nispeten küçük iken oyun boyunca bulduğunuz ve boyutları gittikçe büyüyen çantalarla arttırılabiliyor, bu arttırmanın limiti ise 2 x 12 slotluk çanta kapasiteniz ile 24 slot olarak belirlenmiş durumda. Her eşya bir slot kaplıyor.

Bulduğunuz eşyaların ne kadar büyülü ve güçlü olduklarına bağlı olarak “Enchant” sistemi ile elinizde yeterli materyal ve kristal (para birimi) olduğu sürece bu özellikleri dilediğiniz gibi kurcalayıp değiştirebiliyorsunuz ve en saçmasapan eşyayı bile yeri geldiğinde karakteriniz için hayli kullanışlı hale getirebiliyorsunuz. Enchant sisteminin temelinde üç basit işlem bulunuyor. Bunlar Reroll (seçtiğiniz bir özelliğin sayısal değerlerini rastgele olarak yeniden belirleme), Scramble (eşyanın henüz kilitli olmayan özelliklerini tamamıyla affix [eşya özellikleri] havuzundan karıştırarak rastgele belirleme) ve Augment (seçtiğiniz özelliği oraya kilitleyerek güçlendirme). Kilitlenen özellikler Scramble ile değiştirilmeye kalıcı olarak kapanıyor ve geri dönüşü olmuyor, bu yüzden Augment kullanırken dikkatli olmanız ve amacınızı iyi belirlemiş olmanız gerek.

Yakın zamanda gelen büyük güncellemelerde Greater Enchant (eşyanın sınırlarının üzerinde Augment imkanı tanıyan ancak özel materyaller gerektiren güçlendirme işlemi) ve Transmutation (Diablo 2 ve Diablo 3’ten hatırlayacağınız Horadric Cube sistemi) da oyuna eklenerek karakter özelleştirmeleri konusunda çok ciddi genişletmeler gerçekleştirildi. Transmutation sistemi Diablo serilerinden tanıdığınız üzere belli tarifler üzerinde ilerliyor ve Chronicon birçok gizli tarif barındırmakta. Tüm bunlara ek olarak Gem (mücevher) sistemi de size ek imkanlar tanıyor. Her eşyanın belli sayıda ve türde gem soketleri oluyor, bu soket türleri Küre, Kare ve Yıldız ile sınırlı.

Küre ve Kare soketler daha bol bulunup daha genel-geçer özellikler kazandırırken Yıldız soketler genellikle bir adet daha az bulunuyor ve daha “sivri” özellikler kazandırıyor. Ayrıca mücevher türleri ve seviyeleri de çok ciddi çeşitlilikler barındırıyor. Oyunda yedi farklı renkte mücevher var, şekillerine ve hangi eşya slotundaki eşyaya takılıyorlarsa ona göre farklı özellikler kazandırıyorlar. Ancak bu çeşitlilik sizi korkutmasın, zira bu mücevherleri işleyebildiğiniz tüccar karakter size tüm bilgileri liste halinde sunuyor.

Son olarak, oyunda tüketilebilir (consumable) sınıfta bulunan birçok eşya var. Bunlar standart can ve mana iksirleri, işlevsel iksirler, büyü parşömenleri (spell scroll) ve özel amaçlı parşömenler olarak gruplandırılabilir. Eşyaların büyü seviyeleri kötüden iyiye Ordinary (sıradan), Magical (sihirli), Rare (nadir), Unique (eşsiz), Legendary (efsanevi) ve True Legendary (efsanevinin en üst segmenti) olarak sıralanıyor.

Set eşyalar da Legendary sınıfının bir alt kolu olarak karşımıza çıkıyor. Crafting malzemeleri de bu sıralamaya tabi, gelen son güncellemeler ise oyuna birden fazla efsanevi crafting malzemesi ekleyerek oyun sonu içeriğindeki bu açığı doldurmayı başarmış durumda. Oyun bir yerden sonra kalabalık hale geldiğinde yerde çer çöp ayarındaki eşyalar size eziyet olmasın diye oyuna gömülü bir filtre sistemi ve yerden otomatik eşya alma fonksiyonu mevcut.

Oynanışın son durağı olarak ise çoklu oyuncu desteğinden bahsetmeden geçmeyelim, online sistemlere destek verilmeyeceğini çok daha önceden net bir dille belirten Squarebit, kendi söylemiyle “mağaza sayfasında da single player kategorisine dahil edilmiş olan” Chronicon’un yerel çoklu oyuncu desteğini (split-screen / bölünmüş ekran) 4 kişiye kadar sağlamış durumda. Bunu sağlamak için gamepad desteği de oyuna dahil edilmiş.

Chronicon Bitmek Bilmiyor

Gelelim yukarıda bahsettiğimiz, bu ana hikayeyi bitirdikten sonra karşılaştığımız oyun sonu içeriklerine. Kampın sol tarafında bir portal olduğunu bu noktaya gelene kadar görmüş. Hatta büyük ihtimalle “acaba içinde nasıl bir belaya bulaşıyoruz” diye içeriye kafayı uzatmış oluyorsunuz. Chronicon kampında olan her şeyin biraz “farklı” bir tema ile yine karşınıza sunulduğu, özel olarak oyun sonu içeriğine giriş için tasarlanmış ikinci bir kamp bu portalın arkasında bizi bekliyor.

Chronicon kampında göreceğiniz, waypointleri “tamir etmekle” yükümlü olan Tinka adlı arkadaşın resmen bütün sülalesi bu ikinci kampı mesken tutmuş durumda. Adeta belediye kadrosu gibi oraya çöreklenen bu arkadaşlar sizin tüm ihtiyaçlarınızı aynı Chronicon kampındaki tüccarlar gibi karşılıyorlar. Bu esnada birbirlerine sataşmayı da ihmal etmiyorlar. Bu noktadan sonra oyuna devam etmenizi ve karakterinizi dilediğiniz kadar geliştirmenizi sağlayan Anomaly sistemi de eskiden çok daha meşakkatli bir süreç üzerine kurulu iken son güncellemeyle birlikte çok daha kullanışlı ve akıcı bir sisteme kavuşmuş durumda.

Anomaly sisteminin temeli aslında Diablo 3’te gördüğümüz rift sisteminin benzeri, belli miktarda düşman öldürdüğünüzde bir sonraki haritaya portal açılıyor ve yolunuza (katliamınıza?) devam ediyorsunuz.

Eski sistemde her 3 Anomaly seviyesinde bir karşımıza rastgele bir boss çıkıyordu ve bu sonsuza dek sürüyordu. Önceden sadece Anomaly seviyeleri üzerinden ilerleyen ve her bitirdiğiniz seviye ile artan zorluklarda teker teker ilerleyebildiğiniz bu doğrusal sistemi üç farklı kola ayıran ve zorluğu dilediğinizce ayırmanıza müsaade eden yeni sistemle değiştiren Squarebit, oyunun taban kitlesini bir hayli mutlu etmeyi başarmış görünüyor.

Sürprizlerle Dolu

Tüm bu detaylı bilgilerin yanında eklemeden geçemeyeceğim bir nokta ise oyunun geliştiricisi olan Squarebit’in hem kitlesiyle olan harika iletişimi, hem de oyuna tek başına kattığı hafif ama neşeli mizah tadı.

Oyunun birçok noktasında hiç beklemediğiniz anlarda birçok klişeyi gayet eğlenceli bir biçimde topa tutarak sizi oyunun tansiyonundan ustaca çekip alırken, oyun dışında özellikle Steam ve Reddit üzerinde tek başına bütün oyuncu geri bildirimlerine tek tek yanıt vermeye ve bunu mümkün olduğunca olumlu ve yapıcı tutmaya özen gösteren Squarebit bu tutumuyla da harika bir kanaat notunu hak ediyor. Günümüz yapımcılarının halen ders alması gereken konuların başında gelen bu artısını hiç bozmamasını dileyerek yavaş yavaş incelemenin son düğümünü atmaya hazırlanalım artık.

Son yıllarda çok sık ve çok özensiz şekilde piyasaya çıkan tonlarca “ticari maksatlı” yapımın arasında tek kişi tarafından geliştirilmesi sonucu sahip olduğu sınırlı ölçek nedeniyle kaybolma riskini sürekli ensesinde hisseden Chronicon, kesinlikle Steam’deki Gizli Cevherler köşemizden hatırlı bir yeri hak ediyor. Hem size oyun oynadığınızı daima hissettiriyor, hem de boyundan beklenmeyecek kadar geniş bir deneyim yaşatıyor.

Eğer Hack and Slash ve ARPG seviyorsanız, saatlerce deli gibi “karakter kasmak” ve yer yer absürd karakterler denemek sizi çekiyorsa bu oyunu özellikle de indirim dönemlerinde ne yapın edin alın. Özellikle Diablo 3, Path of Exile ve Grim Dawn gibi türün müdavimlerinin kalbinde her daim yeri olan ancak bir süre sonra -özellikle de lig ve sezon başlarında- aşırı doza maruz kalıp farklı tatlar aradığınız o kısa molalarda imdadınıza hızır gibi yetişecek. En beklemediğiniz anlarda sayfalar dolusu yama notlarıyla karşınıza çıkıp sizi tekrar tekrar heyecana ve taptaze bir grind festivaline boğacak nefis bir yapımla karşı karşıyayız.

Yakın zamanda erken erişimden de çıkacağını ve birçok yeniliğin yolda olduğunu da hesaba katarsak en azından pişman olmayacağınızı garanti edebilirim.

Trials Rising İnceleme – Satın Almaya Değer Mi?
Can Özel
2 yaşında Sega Mega Drive ile kötü yola düştü, 8 yaşında da zamanının efsanesi olan Half-Life ile PC kulvarına adım atarak bu sektöre girmiş bulundu (ama çıkamadı). 25 yıldan fazladır ekran başında, oradan kalkmaya da pek niyetli değil. FPS ve Action-RPG/Hack'n'Slash sözkonusu olduğunda bayrakla önden koşar.

    Nisan Ayının Humble Monthly Bundle Oyunları Belli Oldu

    Previous article

    Shazam İçin Yeni Fragman Yayınlandı

    Next article

    You may also like

    More in İnceleme