İnceleme

Battlefield Hardline İnceleme

0

Bir serinin yeniden doğuşu desek mi diye düşündüm yazmadan önce bu satırları. Fakat pek yeniden doğmak değil de klasik bir BF sözü olarak “evrilmeyi” tercih edeceğiz yine gibi duruyor sevgili okur. Selam bu arada ben İlker, nasılsın? Uzun zaman oldu bir incelemede görüşmeyeli seninle. Biz aynı işte, yazı falan koşturmaca. Yeni projeler başlayacak falan görürsün siteden mutlaka.

 

Neyse dönelim konumuza, Battlefield: Hardline diyorduk.  Bad Company 2’dan bu yana oynuyorum seriyi ve bir tek Vietnam paketi çıktığında askerdeydim. O dönemi yaşayamadığım için üzgünüm sadece. Çünkü BC2’nin o zamana kadar görmediğim bir multiplayer deneyimi sunması (Counter-strike, Quake, Unreal Tournament oynamış gibi olarak) muazzamdı.

 

Sonrasında Battlefield 3 çıktı şoke olduk. Seri kendi içinde bambaşka bir değişime uğramıştı. Neresinden tutarsanız tutun “vay be” tepkileri vermemizi sağlıyordu. Premium Pack adı altında DLC’leri toplu olarak satmaya da başlaması, oyunculuk üzerine inanılmaz bir gelişimdi. BF3, piyasada kendine rakip olarak gösterilen çoğu oyunu değil tamamını kenarda bırakarak açık ara oyuncuların, bu türü sevenlerin gönlünde taht kurdu. Ekstra içerikler çıktı, oynanış genişledi derken gün geldi Battlefield 4 duyurusu yapıldı…

 

İşte o gün çok büyük sorular dönmeye başladı kafamızda. Acaba nasıl olacaktı? Önceki oyun gibi mi olacaktı, geliştirilebilecek miydi? Gibi bir çok soru kafamızda döndü dolaştı. Sonra Betasına katıldık. Biraz iyi dedik biraz beğenmedik yüzümüz buruştu. Hataları düzelir dedik kapattık betayı. Oyun çıktı, belki de bizi en çok yoran netcode hatalarıydı… “Ben orada değildim nereden vurdun be adam” yakarışları inletti galaksiyi…

 

Biz oyuncular BF4’ün genel yapısından pek memnun olmadık açıkçası. Oynadık tabii, ondan kaçmadık fakat bir Bad Company 2’dan Battlefield 3’e geçiş kadar heyecanlı, şatafatlı olmadı. Ek paketleri olsun, BF3’ün yenilenen haritaları ile BF4 keyfi sürmek olsun olabildiğine yaşadık BF4’ü. Yaşandı bitti saygısızca diyebiliriz. Hardline’ın çıkışı duyduğumuzda dünya üzerinde çoğu oyuncunun verdiği tepkiyi verdik. “Exp. Pack olabilecek bir içeriği oyun yapıyorlar, patlamasalar bari” dedik. Hatta betası çıktı, girdik baktık. “Meh olmamış” diye ekledik. Çünkü bizim için BF demek olabildiğine açık alanda savaş deneyimlemekti. En dar alanımız Metro haritasıydı. Akıl sağlığımızı yitirdiğimiz o haritada yer alan eğlence BF4’te Operation Locker olarak karşımızda idi (yalan yok, öteki haritaları hiç severek oynamadım ben).

 

Bu kadar dar bir alana ve nokta atışı konuya (kovalamaca konseptine) döndürmek BF’nin ağırlığını ne denli etkileyecek beta’dan sonra bile tam olarak oturmamıştı kafamda. En sonunda oyun çıktı, kurdum ve oyuna başladım… Hataların tamamen olmasa bile çoğunlukla giderildiği, oyun motorunun artık çok daha iyi iş çıkardığını gözümle gördüm. i7 4. nesil işlemcili GTX 770 ve 8 GB Ram’i olan bilgisayarımda kökleyerek oynayabildim. Hatta üstüne Ceyda ile yayın yaptık, yayını kendi bilgisayarımdan çıkış yaptım gram takılma yaşamadım. (yazının sonlarında vereceğim linkini) o kadar keyifliydi oynaması. Peki ne olmuştu da fikirlerim bir anlamda değişmişti?

İlker Karaş
Strateji oyunlarını sever. Sabaton ve WW2 dediğinizde akan sular durur.

Warface Davetli Klan Turnuvası Başlıyor!

Previous article

Nvidia’dan GTA V İçin Yeni Sürücüler

Next article

You may also like

More in İnceleme