By 
- 77paylaşım
- 76Facebook
- 1Twitter
2001 yılında başlayan iblis savaşı, Devil May Cry 5 ile kaldığı yerden devam ediyor. Bu sefer her kahramanın ilginç detaylarına girecek ve en önemlisi hikayenin en can alıcı noktalarına şahitlik edeceğiz. Karşınızda Devil May Cry 5 incelemesi! Hem de PC! (yazar burada göz kırpıyor)
Devil May Cry 5 Konusu
Oyun, bir yanda iblisler, silahlar, seksi müzikler ve diğer yanda efsane sinematikleriyle etkileyicilik kısmında tam puan almayı hak ediyor. Hikayemiz ise Nero ile başlıyor ve ardından tüm konu, dallanıp budaklanıyor.
Toplamda 20 bölümden oluşan oyunun hikayesi bizleri iblislerin kralı olan Urizen ile tanıştırıyor. Bir yanda Dante, diğer yanda tramvatik bir şekilde kolunu kaybeden Nero ve Triss ile Lady… Ekip sağlam görünse de Urizen karşısında pek şansları olmuyor ve kendilerini yenilginin verdiği hüsranla “kısmen” geri çekilirken buluyorlar. Tabii Nero, bu noktada geri itilen ve tepeden aşağı düşen tiplemenin kimliğine sahip. Hikaye noktasında ne kadar yazarsam, o kadar spoiler olacak. En güzeli olabildiğince minik dokunuşlarla merakınızı arttırmaya devam edelim.
Oyunun hikayesi yıllardır tanıdığımız efsane isim Dante, gizemli kişiliğiyle nereden geldiği belli olmayan V ve Nero arasındaki geçişlerle süslenmiş. Urizen, insanlarla beslenmesi gereken yer altı dünyasına ait olan Qliphoth’u dikince ortalık karışıyor. Hikaye inanılmaz, kimi zaman komik noktalarda ve kalite performansı yakalamasıyla da mükemmelleşiyor. Ziyaret ettiğimiz alanların birçoğu basit gibi görünse ve monoton olmasına rağmen muazzam dövüşler için her türlü ortam oyuna özel hazırlanmış.
Şeytan Ayrıntıda Gizli – Devil May Cry 5 Oynanış
Bir Devil May Cry klasiği olan odalardaki her seviyeyi geçmeye çalışıyor ve bu noktada hayatta kalmak yerine o bölümün en yüksek skorunu elde etmeye çalışıyoruz. Kısacası amaç, Sss yani “Smokin” Sexy Style ile bölümü tamamlamak.
Komboları oluşturmak için silahlarımızı iyi tanımalı ve düşman iblisleri de boş bırakmamalıyız. Karaktere göre şekillenen kombolarda özellikle V ile SSS rank’ına ulaşmak son derece kolay tabii tüm gücünü yoldaşlarından aldığını düşününce Nero ve Dante’ye göre daha hassas.
Her karakterin kendi dövüş stili var, ancak tercih ettiğiniz yaklaşımları her hamlede bulmak için bolca da fırsat var. Nero’nun temel yetenekleri, kılıcı ve tabanca ile saldırmasına izin veriyor. Silahı doldurmak ve düşmanları şaşırtmak için mermilerinizi kullanabilirsiniz, kılıcınızı güçlendirmek ve ateşli yeni hareketlere erişmek için bir motosiklet gibi revize edebilirsiniz. Nero, düşmanlarını kendisine yaklaştırabilir veya sağ kolundan ateş ettiği bir ip ile daha büyük düşmanlara doğru kendisini itebilir.
Nero’nun tek kullanımlık robot kollarını kullanarak saldırıları güçlendirebiliriz. Gerbera kolu, Nero’yu düşman saldırılarından uzaklaştıracak şok dalgalarını ateşlemenizi sağlar ve Punch Line, Nero’nun sürdüğü gibi ayrılıp uçabilir. Tabii özel hamleleri sırasında bir darbe alırsak silahlar kırılıyor, ancak bir göreve başlamadan önce sekiz tura kadar cephanelik düzenleyebiliyor ve istediğimiz zaman onları patlatabiliyoruz. Bazı silahlar, bazı düşmanlara karşı avantaj sağlar – örneğin kırbaç benzeri Helter Skelter’ın kırbaçlanan vuruşları, koruyucu düşmanları paramparça edebilir.
V, daha az gelişmiş yeteneklere sahip, ancak Nero ve Dante’den oldukça farklı. V, hayvanlarının gücünü kullanıyor ve şiir kitabıyla bunu harmanlıyor. Yakın menzilli saldırıda V, panter (Shadow) ile düşmanı yok ediyor. Mor gösterge olan “super gauge” dolduğu anda kocaman bir golem olan Nightmare’i yardıma çağırabiliyoruz. Saldırı sırasında iblisler boş durmayıp bize saldırmaya kalktığında olabildiğince güvenli bir noktaya çekilmek gerekiyor. İşte bu noktada biricik konuşkan iblis Griffon’umuzu kullanıyoruz.
V’nin stili Dante ve Nero’dan daha eğlenceli. Panter bazen kendi işini yapıyor gibi görünüyor ve her iki yaratık da uygunsuz anlarda V tarafına ışınlanabiliyor. Kontrol sistemi de kimi zaman karmaşıklıklar yaratıyor. Bununla birlikte, birkaç yetenek kilidi açılınca V, iblislere yok etmek adına güvenilir şekilde üst üste gelen çeşitli etki alanı saldırıları sayesinde SSS rütbesine kolayca ulaşıyor. V’nin bölümleri şaşılacak derecede kendi içerisinde tatmin edici.
Nero oynanabilir tek karakter olsaydı açıkçası daha iyi bir oyun olabilirdi ancak Devil May Cry 5 çok daha fazlasını sunuyor. Dante, dört yakın dövüş silahı, dört menzilli silah ve anında dört savaş stili arasında geçiş yapabiliyor. Saldırı yelpazesi, klasik kılıç ve önceki Devil May Cry oyunlarına geri dönerek süsleniyor, tabii diğer tarafta yeni yetenekleri çok daha iyi. Dante, oyunun kırmızı küre (red orb) para birimi ile saldırmasına izin veren bir şapka ve atkı kombosundan oluşan silahlarını değiştirebilir. Kilitlenip ileriye doğru bir saldırı başlatarak Dante ,şapkayı hedeflenen düşmana fırlatabiliyor. İblisler şapkayı takarken toplayabileceğimiz küreler dökülür.
Şapka, oyundaki en tatlı dinamik. Tüm dövüş stilinizi şapkanın küre değiştirme mekaniğinin etrafında inşa edebiliyoruz ve bolca küre toplayıp karakterlerin yeteneklerini açabiliyoruz.
Yetenek Kilitleri ve Karakterlerinizi Tanımak Önemli
Topladığımız her “red orb” önemli ve bunlar sayesinde bizi dövüş sırasında ölürsek hayata döndüren “gold orb” satın alabilir veya diğer yeteneklere ulaşabiliriz.
Görevler arasında, yeni hareketlerin kilidini açmak için kırmızı küreleri silah yeteneklerine aktarabiliyoruz. Bazı noktalarda, Nero’nun yardımına her daim koşan Nico’nun karavanını telefonla çağırabiliyoruz. Nico, artistik şekilde telefon ettiğimiz an yanı başımızda beliriyor ve Nero için çeşitli kolları bölüm sırasında satın alabiliyoruz. Görevlere başlarken de bunları yapabilirsiniz, yine de fazla hazırlıklı olmak önemli.
Nero, Dante ve V, ilk deneyiminizin sonuna kadar tam potansiyellerine ulaşamıyor. Bir sonraki zorluk seviyesi veya aynı görevi tekrar oynayarak gizli bölümlere ulaşmak adına sınırınızı zorlayabilirsiniz. Bazı bölümlerle karşımıza çıkan kırmızı rünlere doğru açıdan bakmayı başarırsak, gizli bölümlere ulaşıp diğer renkteki işimize yarayan “orb”ları toplayabiliyoruz. Sonuç olarak hem canımızı arttırmak, hem de “devil trigger” adlı özel iblis gücümüzün daha fazla dayanmasını sağlamamız gerekiyor. Oyuna başladığımız zorluk derecesine bağlı olarak boss savaşları gittikçe zorlaşıyor ve bu noktada her karakterin yeteneklerini, can barlarını arttırmak gerekiyor. “Red orb”ları asla es geçmeyin.
Mavi ve mor renkteki kürelerin parçaları genellikle bölümler içerisinde saklı oluyor veya rünler sayesinde ulaştığımız “secret missions” olan gizli görevlerin sonunda elde ediliyor. Kırmızı küre harcayarak can arttırmak yerine, gizlenmiş küre parçalarını bulmak daha mantıklı. Böylece kırmızı olanları sadece yetenekleri açmada kullanabilirsiniz.
Devil May Cry 5, Satın Almaya Değer Mi?
Oyun, türünün hakkını sonuna kadar veriyor. Eğer DMC serilerine hayransanız, bir noktada dövüşler biraz daha yavaş gelebilir ancak amaç eğlenmekse, parasını sonuna kadar hak ediyor.
Oyun kontrolleri başta PC kısmında zorlayıcı gelebiliyor ancak maksimum 2-3 görev sonra dinamiklere kolayca alışıyorsunuz ve komboları yaparken kendinizden geçiyorsunuz. Kamera, nadiren devreye giriyor ve dövüş esnasında kontrolün sizde olduğunu hemen anlıyorsunuz. İçerik anlamında da boş olmayan DMC5, yaklaşık 17 saatte tamamlanıyor. Hikayeyi tamamlasak bile karakterlerimiz, geliştirilmiş yeteneklerine sahip olarak daha zorlu modlarla bize meydan okumaya devam ediyor. Ek olarak oyuna Nisan ayında “Bloody Palace” modu gelecek.
Grafik kısmında oyun içi karakterleri konuşturduğumuzda kimi zaman dudak hareketleri ve söyledikleri birbirine uymuyor. Bu da fotoğraf modunu kullanırken az biraz rahatsız olmanıza neden olabilir ancak ara sinematiklerle harmanlanan geçişler, bir DMC hayranını yeterince tatmin ediyor. Fotoğraf modunu dilediğimiz zaman kullanabiliyoruz ancak bunun için oyunu durdurmak gerekiyor. Kontrol ettiğimiz karakterin “taunt” özelliğini “F” tuşuna basarak kullanabiliyor ve eğlenceli pozlar vermesini sağlayabiliyoruz.
Parlak ve mat renk paletini bir arada kullanan Capcom, dersine iyi çalışmış gibi görünse de bazılarınızın tek düze düşüneceği seviye sistemi, göze rahatsız edici gelebilir. Bunun nedeni ise bölümlerin “kapıları kapatalım, iblis kesmeden geçemeyelim” kafasını yaşatmasından kaynaklanıyor. Bir tarafta klasik DMC düzeni, diğer tarafta yenilenmiş grafikler ve epik müzikler derken DMC4’ten çok daha iyi bir oyunla baş başa olduğumuzu kabul etmek gerek. Birkaç sürpriz yüzün eklenmesi de hatırları yeniden canlandırıyor.
Diğer tarafta oyunun tekrar oynanabilirlik özelliğinin olması önemli bir artı. Bazı bölümlerde karakterler arasında seçim yapmak ve hikayeye o şekilde devam etmek gerekiyor. Dilerseniz farklı karakterler, diğer gizli yolları keşfedebilir ve o karakterin yaşadıklarına şahit olabilirsiniz. Seçim sizin. Kişisel olarak V ile oynadığım bazı bölümleri hikaye tamamlandıktan sonra Nero ile de denedim. Zaman kaybından öte daha eğlenceli dakikaların sizi beklediğini garanti edebilirim.
Nihayetinde, DMC 5 bazı bölgelerde hayranlarının tam olarak ne istediğine karar verirken, aynı zamanda diğerlerinde de istediklerini vermeme yolunda aynı anda çıkıyor. Devil May Cry 5, şüphesiz ki şimdiye kadar serideki en iyi girişe sahip. Devil May Cry 3 ve 4’ü iyi yapan her şeyi alarak çentiği yukarı çekiyor. Oyunu sadece bir kez tek zorlukla oynamak isteyenler “sadece”, Devil May Cry 5’i başından sonuna kadar tutabilecekleri iyi bir aksiyon oyunu olarak görecekler ve diğer tarafta serinin takipçileri de onu daha derin olarak görecekler. Hikayenin gidişatı çerçevesinde 11 yıl beklediğimize değdi, ne olursa olsun DMC’nin geri döndüğüne sevinmemek imkansız.
