- 14paylaşım
- 13Facebook
- 1Twitter
Yıllardır aksiyon rol yapma konusunda oyuncuların dilinden düşmeyen Kingdom Hearts 3 (KH3), sonunda kendisini gösterdi. Square Enix‘in ertelenmelerine doymayan oyunu, seri noktasında gerçekten kafa karıştırıcı detaylara sahip. Oynanış anlamında her şey başarılıyken, hikaye kısmında biraz geçmişe dalmak gerekebilir.
Playstation 4 Pro platformunda deneyimleme şansına eriştiğimiz Kingdom Hearts 3, çocukluğumuzda kalbimize dokunan kahramanlarının yanında pek tabii ki eksileri nedeniyle de eleştiri oklarının hedefi haline geldi. İnceliklere girmeden önce bu konuyu biraz açalım. 17 yıl önce KH1 ile birlikte Disney ve Final Fantasy evrenlerine dalmıştık. 2002 yılında görülebilecek en başarılı PS2 RPG‘si olarak öne çıkmıştı. Bir yanda Donald, Mickey ve Goofy gibi efsaneler, diğer yanda ise Sora isimli gencin saf kalbi. Keyblade’lerin gücüne tanık olduğumuzda, hiçbir şey tahmin ettiğimiz gibi gitmedi elbet. Ardından Gameboy Advence‘de KH: Chain of Memories ve iki yıl sonrasında Kingdom Hearts 2 ile hikaye yavaş yavaş rayına oturmaya başlamıştı.
Gelin görün ki Kingdom Hearts’ın hikayesi öyle tek kalemde oturup okuyayım diye sindirilebilecek oyunlardan değil. İçerisinde çokça karakter, bu karakterlerin birbirleriyle olan bağlantısı, dünyalar arası evrimleşme, hatta zaman kavramında paralel evrenlere bile geçiş söz konusu. Tam olarak hikayeye hakim olmak adına okumaktan fazlasına ihtiyacınız var. Oyunları vakit buldukça sırayla oynayabilirsiniz. Bu oyunların bazıları mobil, bazıları sadece Nintendo tarafında piyasaya çıktı ancak PS4 konsolunuz varsa Final Mix gibi paketlerden ilgili isimlere ulaşmak kolay. Bununla ilgili yazımızı aşağıda bulabilirsiniz.
Kingdom Hearts 3’e Başlamadan Önce Bilmeniz Gerekenler
Kingdom Hearts II.9
Merak etmeyin, KH tarihine girmeye niyetim yok. Zira bu durumda KH3’e zaman ayırmak imkansızlaşacak.
KH3, arkadaşlığın gücünü Disney ve Pixar markalarıyla birleştirerek bizi tekrar Sora ile baş başa bırakıyor. Önceki KH serilerini oynayanlar bilirler; gücünün henüz farkında olmayan Sora, hafızasında bazı sıkıntılar yaşamaktadır. Keyblade’iyle karanlığın evrene hakim olmasını önlemek adına, “hearthless”larla kıyasıya mücadele etmelidir. Hatırlarsanız Riku, “keyblade mastery” testinden başarıyla geçmişti. Yen Sid’in de talebiyle King Mickey ve Riku, “Birth by Sleep” oyunundan beri kayıplara karışan Aqua’yı bulmak için “Realm of Darkness”ta araştırmalara başlamıştı. Buna karşın KH’ın parlayan yıldızı Sora, ne yazık ki kendi testini geçemedi ve ilk oyundan beri kazandığı güçlerini kaybetti. Bu da tüm güçlerini geri kazanması için dünyalar arasında gezerek, “power of waking” için çok çalışması gerektiği anlamına geliyor. Kafalar iyice karıştı mı? Güzel.
Daha önce KH serilerini oynamadıysanız, soru işaretlerinin fazla olması çok normal. Hearthless, Nobody, Organization XIII ve daha fazla düşmanla karşı karşıya geldiğimiz oyunda aynı karakter içerisinde hayatta olan başka kalplerle bile tanışıyoruz. Kenara not alın; bu oyunda “kalp” ve “arkadaşlık” her şeyin temeli.
Olay, sadece hearthless’lardan ibaret değil elbette. KH3’te eski düşmanlar, yeni dostlar ve ışık ile karanlığın savaşında farklı taraflar da kendilerini gösteriyorlar.
Kingdom Hearts III
KH3, iki yakın dostun satranç oynamasıyla başlıyor. Aralarında geçen diyalog sonrası Sora’yı ilk defa kontrol etmeye başlıyor ve ardından yeteneklerimizi tanımaya başlıyoruz. Bu noktada yapılacak seçimlere dikkat etmek önemli çünkü gelecekte onları değiştiremiyorsunuz.
Sora olarak birçok KH evreninden hatırayla kaplı özel alanda uyanıyor ve ardından “desire” (arzu) ile “power” (güç) tarafında seçimimizi yapıyoruz.
Desire kısmında seçimlerimize bağlı olarak oyuna aşağıdaki stat’larla başlıyoruz:
- Wisdom – 90HP ve 120MP
- Vitality – 120HP ve 100MP
- Balance – 105HP ve 110MP
Power noktasında ise özelliklerimiz değişiyor:
- Guardian: Önce savunma özellikli yetenekler öğrenilir
- Warrior: Önce yakın menzilli yetenekler öğrenilir
- Mystic: Öncelikle sihir özellikli yeteneklerini öğrenilir
Guardian seçerseniz, savunma odaklı Sora’yla başlıyorsunuz. Warrior ise kombo ve saldırı odaklıyken, Mystic ise büyülerinizin güçlenmesini sağlıyor. Tabii yukarıdaki stat ve özellikler, Sora’nın ilk birkaç seviye için yeteneklerini etkiliyor. Seviye atladıkça çok farklı kombolar ve sihirler yapabileceğimiz yetenekler kazanıyoruz.
Disney ve Pixar’ın Gücü Adına
Kötü haber, Sora ne yazık ki önceki serilerden bildiğimiz tüm Dünya’lara gitmiyor. Hikaye gereği sadece Olympus ve Twilight Town, KH3’e eklenmiş durumda. Yenilik olarak diğer isimler ise Toy Box (Toy Story), Kingdom of Corona (Tangled), Monstropolis (Monsters, Inc.), Arendelle (Frozen), 100 Acre Wood (Winnie the Pooh), The Caribbean (Pirates of the Caribbean) ve San Fransokyo (Big Hero 6). Ne yazık ki Final Fantasy, KH3’ten “şimdilik” tamamen çıkarılmış durumda.
Bu dünyalardan bazılarıyla Sora orijinal filmdeki hikayeye göre yer alıyor (Frozen gibi), diğerleri ise filmden sonrasını anlatabiliyor (Monsters gibi). Geliştiricilerin öyküyü yeniden yaratmak ya da devam ettirmek için seçtikleri dünyalar mükemmel şekillenmiş. Hangi öykünün ne yapması gerektiğini zorunlu kılan Disney olsa bile, zekice kararlar verilmiş. Her şey KH evrenine uyuyor. Dünyaların bazıları uzunluk anlamında gerçekten sıkabiliyor. Örneğin Arendelle, muhtemelen KH3’ün en bayık bölümlerinden biri olmuş. Oynanış kısmı az, sinematiği fazla olunca “bitse de gitsek” kafasına girebiliyorsunuz.
Organization XIII Dönüyor
Sora, Donald ve Goofy dünyalar arasında gezerken, Riku ve Mickey de Realm of Darkness’da Aqua’yı arıyor. Bir yanda da Organization XIII, sonunda kendisini göstererek kötü planları hayata geçsin diye ellerinden geleni yapıyorlar. KH2’de bu arkadaşları tamamen yok ettiğimizi sanıyorduk ancak onlar artık birer insan olmuş ve özgürler. Ancak bu özgürlük, belli ki onlara yetmiyor ve Sora’nın başını belaya sokmaya devam ediyorlar. Özellikle Xehanort ve Xemnas’ı takip etmeye devam eden Organization XIII’ün üyeleri, 13 karanlığın doğmasını istiyorlar. Bütün amaç, Kingdom Hearts’ın yeniden doğmasını sağlamak.
Bu sırada Maleficent ve Pete’i de dünyalar arası gezerken ara sinematiklerde görüyoruz. Siyah bir kutunun peşinde olan ikilinin tam olarak neyin peşinde olduğu belli değil. Oyunun sonuna kadar da bu gizem kendisini korumaya devam ediyor.
Hikaye kısmında KH3, deneyler, kötülük ve iyilik arasındaki savaşı tekrar gün yüzüne çıkartıyor. Bir yandan arkadaşları için fedakarlıkta sınır tanımayan Sora, diğer yanda ise Kairi ve Axel’ın keyblade eğitimi, onların yanında Riku’nun kendi karanlığından aldığı gücü, Organization XIII üyelerinden bazılarının iyi tarafa geçmesi ve yardımcı olması derken KH3, dallanıp budaklanmaya devam ediyor. Oyun sonuna kadar da kime ne olacağını kestirmek gerçekten zor.
Dövüş Mekanikleri
KH3, dövüş mekaniklerinde hack&slash tadından hiçbir şey kaybetmemiş. Alışması oldukça kolay ve özel güçlerin ara sinematikleriyle her şey çok daha renkli. Geçmişinden ders alan Square Enix, KH3 için her şeyi daha basitleştirmiş. Aksiyon noktasında sihir ve yakın dövüşü başarılı şekilde dengelemiş.
Genelde tamamladığımız her dünyada yeni bir keyblade’a kavuşuyoruz. Sora, artık 3 farklı keyblade’i üzerinde taşıyabiliyor ve hepsi arasında kolayca geçiş yapabiliyoruz. Her keyblade’in kendi formu ve belli özellikleri var. Keyblade’imizle her vuruşumuz kombomuzu arttırıyor ve ardından üçgen tuşu aktif olarak keyblade’in formunu değiştiriyoruz. Bu da kullandığımız keyblade’e bağlı olarak vuruş gücümüzü, hızımızı, savunmamızı ciddi anlamda arttırıyor.
Olympus’u tamamladığımızda bize verilen Hero’s Origin keybalde’ini ele alacak olursak; “Counter-Shield” dönüşümü sayesinde hem düşman saldırılarını engelleyebiliyor, hem de saldırı yapabiliyoruz. Diğer yanda Twilight Town’ı bitirdiğimizde verilen Shooting Star keyblade’i ise uzak menzil odaklı bir dönüşüm geçiriyor.
Kingdom Hearts: Birth by Sleep ile tanıştığımız “shotlock” çeşitli şekillerde geri gelmiş durumda ve bazıları saldırıya odaklanırken, diğerleri de partinizi iyileştirebiliyor. Gözünüz sürekli sol alt köşede olsun. Shotlock özelliği bir kere tetiklendiğinde, bize verilen sürede kullanılması gerekiyor. Bu özellik, keyblade’imizin dönüşmesini ve bu dönüşümde gücümüzün artmasını sağlıyor.
Önceki KH oyunları gibi farklı karakterleri yardıma çağırabiliyoruz. Bu yardım çağrısına oyunda “link” adı veriliyor. Oyunda ilerledikçe “Link Summon” için farklı isimlere kavuşuyoruz. Bunlar: Ariel, Ralph, Simba, Wonder Balloon ve Stitch. Her birinin farklı bir özelliği var ve dilerseniz seçenekler menüsündan kısa yol tuşlarından birine bu arkadaşları atama yapabilirsiniz.
Dövüş kısmının diğer bir güzelliği ise “Attraction Flow“. KH3’ün Attraction Flow özelliği otomatik açılıyor ve düşman türüne bağlı olarak yüksek hasar vererek otomatik olarak seçiliyor. Dövüş sırasında Pirate Ship, Mad Tea Cups, Blaster Blaze, Magic Carousel ve Splash Run gibi atraksiyonları gerçekleştirebiliyoruz. Ayrıca girdiğimiz her dünyada yeni karakterlerin de partimize dahil olacağını düşününce, daha fazla atraksiyona ulaşıyoruz.
Donald ve Goofy, eğer yapay zekalarını doğru şekilde ayarlamazsanız oyunda sizi çileden çıkartabiliyorlar. Sora’nın en güvenilir dostlarını seçenekler menüsünden doğru eşyalar ve silahlarla donattıktan sonra mutlaka gerekli iksirleri de vermeyi unutmayın. Ayrıca tıpkı Sora gibi onların da yeteneklerini inceleyin. En önemlisi seçenekler menüsünden Sora’nın yanında takılmaları için gerekli ayarları yapın. Aksi durumda manalarını çok hızlı harcıyorlar.
Daha önceki serilerde dünyaları ziyaretimiz sırasında ekibe yeni bir isim ekleniyor ve bu yüzden Donald veya Goofy’yi partimizden çıkartmamız gerekiyordu. KH3 ile birlikte partimizin sayısı beşe kadar çıkmış durumda.
Yemek, KH3’te özellikle boss savaşlarında hayatta kalmanızı kolaylaştıran aksiyonlardan. 2007 yılında vizyona giren Ratatouille animasyonunun kahramanı sevimli şefimiz Remy, Twilight Town’da çok çeşitli yemeklerle gücümüze güç katıyor. Ancak bunun için dünyalarda gezerken soğan, portakal, elma gibi birçok malzemeyi toplayıp kendisine götürmemiz gerekiyor. Pişirme kısmında ise her şey doğru zamanda doğru tuşa basmak yeterli.
Moogle Shop
KH serisinin unutulmaz dükkanları “Moogle Shop” hayat kurtaran malzemelere sahip. Ancak oyun içinde para (munny) da kolay bulunmuyor. Çeşitli iksirleri her daim çantanızda fazla fazla tutabilirsiniz. Ayrıca yemek yapmak için çeşitli malzemeleri de satın alabilirsiniz.
Moogle Shop’ta keyblade’lerinizi doğru malzemeye sahipseniz güçlendirebilirsiniz. Ayrıca çeşitli farklı eşyaları da yine malzemeniz varsa yaratabilirsiniz. Buna iksirler de dahil.
Ek olarak Moogle Shop, fotoğraf görevlerini tamamladıkça bize çeşitli ödüller de veriyor.
Gummi Ship
İyisiyle, kötüsüyle Gummi Ship geri döndü ve bu sefer aksiyonu arttırılmış olarak. Daha eğlenceli hale getirilmiş kontrolleri sayesinde defalarca savaşa girmek yerine, direkt hedefimize ulaşabiliyoruz. Tabii bazı dünyalara girmemizi engelleyen boss’lar da yok değil.
Dünyalar haritasında seyahat ederken farklı Heartless Gummi Gemilerine denk geliyoruz. Onlarla savaşa girip girmemek tamamen bize bağlı. Yaklaştığımız anda savaşa giriyor ve savaş sona erdiğinde çeşitli ödüller kazanıyoruz. Eğer seviyeleri yüksekse, uzak durmak mantıklı olacaktır.
KH ve KH2 zamanında Sora, dünyalar arasındaki geçiş kapılarını kilitlediği için yolları tekrar keşfetmemiz gerekiyor. Ancak bu işlemi bir kere yapmak yetiyor.
Her Dünya Kendisince Özel
KH3’ün mükemmel olması imkansız ve açıkçası kimi zaman “çok uzun süren” ara sahneleri yüzünden oyundan soğumanız bile mümkün. Her ne kadar Square Enix, serinin en uzun oynanış ve büyük dünya sözünü vermiş olsa da doluluk anlamında eksik bir şeyler olduğunu hemen anlıyorsunuz. Oyunun kendi içerisinde sahip olduğu aksiyonu oldukça fazla. Tabii yıllardır beklemenin ardından hikayeye abanmanız da ihtimaller arasında.
Girdiğimiz her dünya, farklı karakterler ve onların özel güçlerini öne çıkartıyor. Bazı dünyalar fazla sıkıcı olabiliyor ve bazıları ise inanılmaz eğlenceli oluyor. Gemi savaşları, hazine avı derken minik eğlencelere ulaşmak tamamen sizin elinizde.
KH3 yenilikleri arasında Gummi phone da yer alıyor. Gummi phone yani telefonumuz sayesinde selfie alabiliyor, Lucky Emblem’lerin fotoğraflarını çekebiliyoruz. Fotoğraf çekmeye çalışırken karakterlere döndüğünüzde poz vermeleri ve sizinle konuşmaları gibi sevimli dokunuşlar da gözden kaçmıyor. Seçenekler menüsünden telefonunuza ulaşabilir ve oyunla ilgili hikaye, karakterler dahil diğer detayları da öğrenebilirsiniz. Unutmayın, maksimum 100 fotoğraf saklayabilirsiniz. Lucky Emblem fotoğraflarını çektikten sonra silebilirsiniz. Oyun, kendi içerisinde onların kayıtlarını tutuyor. Ancak Moogle Shop fotoğraf görevlerini okumadan silmenizi tavsiye etmiyorum.
Oynanış süresi kısmında sadece hikayeye odaklanırsanız, 27 saatte bitirmeniz mümkün. Tabii bu süre, seçeceğiniz zorluk derecesine bağlı olarak değişecektir. Oyundaki her tarifi bulup yapmak, Mickey şeklindeki Lucky Emblem’lerin tamamını bulmak, Gummi Telefonumuzdaki ve dünyalardaki her mini oyunu bulup tamamlamak, Pooh’nun kitabındaki diğer oyunları mükemmel derecede bitirmek, Gummi Ship ile her yeri gezmek gibi aksiyonlara girerseniz 60 saate kadar oynanış süresini arttırabilirsiniz.
Kişisel olarak “standard” yani normal modda hikaye odaklı olarak tüm Lucky Emblem’leri bulup, Gummi telefondaki mini oyunları tamamlayarak 33 saatlik oynanış süresine ulaştım. En iyi keyblade’i yapmak, Sora’yı 99. seviyeye ulaştırmak, fotoğraf görevleri, hazinelerin tamamını bulmak derken tüm başarımları tamamlamak isterseniz, oynanış süresi bayağı uzayacaktır.
Her Şey Daha Yeni Başlıyor
Kingdom Hearts 3, grafik ve müzik konusunda tek kelime ile muazzam. Yumuşak hatlara sahip çizimler ve karakter mimikleri bile başarılı şekilde detaylandırılmış. Her dünyaya ait özel notaların seçilmesi, dövüş sırasında gaza getiren melodiler ve özellikle boss savaşlarındaki sahne geçişleri oldukça etkileyici.
Tabii ki oyunun belli noktalarda size hala çocukça gelmesi de ihtimaller arasında. Şöyle ki aradan geçen uzun yıllar sonrasında “kısmen” aynı Sora ve ekibine sahibiz. Bazı diyaloglar fazla basit ve sıkıcı. Ara sahnelerin “bazılarına göre” uzun olması kısmını da tekrar hatırlatmam gerek. Ek olarak seriye ilk defa dalanlar için anlaması neredeyse imkansız hikaye gidişatına sahip. Olaylar bazı noktalarda fazla hızlı ilerliyor ve senaryoyu anlamak bayağı zorlaşıyor.
Önceki KH oyunlarında dünyalara tekrar gitmeye bahanemiz olurdu. Ya karanlık onları ele geçirirdi ve kapıları açmamız gerekirdi ya da hikaye gereği elbet yolumuz aynı mekanlara düşerdi, böylece farklı boss’lara ulaşırdık. KH3’te aynı dünyalara girip gezmeye pek bahanemiz olmuyor. Lucky Emblem veya mini oyunlar kısmını dahil etmiyorum tabii ki. Boş olan bir şeyler var ve bu yüzden ister istemez eksik hissediyorsunuz.
Her şeyi kenara bırakırsak eksilerine rağmen hiç kuşkusuz Square Enix’in en iyi Kingdom Hearts oyununa sahibiz. Eğer oyun sonu sizi yeterince tatmin etmezse Lucky Emblem’lerin tamamını bulabilir ve gizli son videosunu izleyebilirsiniz. Seriye hakimseniz, gözyaşlarınıza hakim olmanız bayağı zorlaşacak.