By 
- 10paylaşım
- 10Facebook
- 0Twitter
İçerisinde David Cage olunca birçoğumuz mutlu oluyoruz. Özellikle macera türünde hikayede ağzımızın suyu aka aka kendimizi oyunlara kilitliyoruz. Peki Epic Games‘in PC platformundaki oyuncuları için kavuşturduğu Beyond: Two Souls için aynı durum geçerli mi? Gelin birlikte bakalım.
Son zamanlarda Epic Games sayesinde birçok oyuna indirimli olarak sahip oluyoruz. Daha güzeli her hafta ücretsiz birbirinden ilginç oyunu kütüphanemize ekliyoruz. Özellikle Quantic Dream söz konusu olduğunda belli kitlenin ne kadar heyecanlandığının farkındayım. Detroit: Become Human, Heavy Rain ve Beyond: Two Souls üçlüsü PC platformuna duyurulduğu anda büyük heyecan uyandırmıştı. Ayrıca oldukça da ucuza ön siparişe satışa çıkmıştı. Beyond: Two Souls’un ücretsiz demosuna Epic Games’ten ulaşabiliyorsunuz, oyunun kendisi ise şu an 70 TL.
Çokça kendisini yenileyen ve zamanla gelişim gösteren Beyond: Two Souls, tam olarak efsane bir hikaye deneyimi sunuyor. Ancak eksileri yüzünden oynanışta çokça sorunu da beraberinde getiriyor. Bu konuya birazdan derinlemesine gireceğim.
Beyond: Two Souls Jodie’nin (Ellen Page) ve onun hayalet dostu Aiden’in hikayesine odaklanıyor. Jodie’nin tüm hayatı onu kontrol edenler yüzünden karmaşık bir hal alıyor çünkü potansiyelinin farkında olan güçlü kurumlar mevcut. Aiden sayesinde güçlerini kullanmak isteyen insanlar, Jodie’ye zor zamanlar yaşatıyor. Tabii diğer tarafta güzel anıların da tadını çıkartabiliyor. Oyunda yeri geliyor Aiden veya Jodie olarak kontrolü ele alıyoruz. Oyunun bize izin verdiği kadarıyla atmosferin tadını çıkartabiliyor, Aiden sayesinde ürkütücü şeyler de yapabiliyoruz.
Aslında Beyond: Two Souls, David Cage’in birçok oyunu gibi yıllardır tartışma konusu olmuştur. Film veya dizi olsa çok daha iyidir yorumunu defalarca duyarız. Hatta Netflix’te seri olarak koysalar, oturup izlersiniz. 10 bölümlük Beyond: Two Souls için de aynı durum geçerli. Diğer Quantic Dream isimleri gibi bu oyunda da aldığımız kararlar oyunun gidişatını ve doğal olarak sonucu değiştiriyor. Bu da hiç yoktan oynanışı tekrar etmek için bahane.
Gerçekçi olmak gerekirse Beyond: Two Souls, türünü sevenler için inanılmaz bir oyun. İzlemekten ve sağ gösterip sol vuran hikayelerden hoşlanıyorsanız, doğru adrestesiniz. Diğer tarafta oyunun kontrollerinde ciddi bir sıkıntı var, en azından PC tarafı için bunu rahatlıkla yazabiliyorum.
Her bir etkileşim etkileyiciliğini kaybetmiş gibi. Elbette ki çoğu yemek masası gibi basit etkileşimlerde değil, bunları daha çok tekrarlayan dövüş mekaniklerinde hissediyorsunuz. Diğer tarafta oyundaki hızlı zaman olaylarını ya da gizli bölümlerinde başarısız olmak nadiren önemli. Oyunlarda özellikle kamera geçişlerine ve kontrollerine önem veren biriyim. Hatta bu tarz oyunlarda çoğunuz da aynı düşünürsünüz. Madem oynanış az, bari etrafı inceleyeyim dersiniz. Beyond: Two Souls’ta kendimi sık sık kamerayla uğraşırken buldum. Jodie’nin dairesini toparlarken veya gündelik işlerinde, hatta neyin tam olarak ne tetikleyeceğini anlamak bir noktada zorlaşıyor.
Etkileşimin sorun çıkarmasının yanında Jodie’nin dövüşlerinde mouse kontrolünü ele aldığınızda asıl işkence başlıyor. Doğal olarak genelde ağzınız yüzünüz dağılırken kendinizi buluyorsunuz. Hani serseri oğlana kafa tutan Jodie’nin dayak yediğini görmek can sıkabiliyor.
Oyunun güzel yanı sunumu. Özellikle daha önce oynamadıysanız hayran kalacağınız kesin. Jodie’nin devlet görevlileri veya CIA ajanlarıyla olan mücadelesi, küçüklüğünden itibaren kadınlığa geçiş dönemi muazzam işlenmiş. Ellen Page, bu konuda işinin hakkını vermiş, alkış tutmak lazım. Oyunun belli bir noktasına geldiğinizde çiftlik görevlilerine yardımcı olmak gibi çeşitli hikayelere geçiş yapıyorsunuz. En azından dokunuşlar temiz işlenmiş.
Oyun seçimlerinde her zaman arada kalıyorsunuz ve bu da sıkça acaba son kayıt noktasından baştan mı başlasam kafasını yaşamanıza neden oluyor. Hangi kararın iyi veya kötü sonuçlar doğuracağını anlamak gerçekten zor. Jodie’yi daha ufakken kontrol ettiğiniz anda bile bu hissiyatı yaşıyorsunuz. Bölümler arasında kendinizle çatışırken kimi zaman tatmin olacağınız zamanlara da denk geleceksiniz, tabii aksi durumlarla karşılaşacağınızın da altını çizelim. Romantizm, dram, korku derken birçok elementle baş başa kalacaksınız.
Eğer bu türdeki oyunlara karşı çekiciliğiniz varsa ve çokça övülen Beyond: Two Souls’a şans vermek istiyorsanız, deneyebilirsiniz. Kontrol eksilerini bilerek ve en önemlisi David Cage’in oyunlarına alışık değilseniz, bunları bilerek satın almanızı tavsiye ederim. Her şekilde Detroit: Become Human’ı bekleyene kadar sizi idare edebilecek bir oyunla baş başasınız.
