Gamescom 2019Köşe Yazısı

Gamescom 2019’da Kalbimizi Çalan Oyunlar

0

Yolculuk Almanya Köln, her yıl olduğu gibi bu yıl da Gamescom’un tadını çıkartmak pek kolay değildi. Alışveriş alanını gezeyim, cosplay bölgesine de dalayım, en iyisi bol bol hatıra fotoğraf çektireyim derken kendinizi kaptırmanız çok kolay. Muhtemelen oyun dünyasının en büyük fuarlarından biri olan Gamescom’u, 5 günde tüketmek neredeyse imkansız. Genelde E3 zamanı duyurular kendiliğinden gelir ve Gamescom’da bu oyunların tadını çıkartırdık. 11. yılında neredeyse 373 bin ziyaretçinin yer aldığı fuar, 100’den fazla ülkeye ev sahipliği yaptı. Her geçen yıl ziyaretçi rakamının artması güzel şey tabii. Bu yıl geçtiğimiz yıllara göre sönük kalmasına rağmen fuar, kalbimizi çalan birçok oyunu da ön plana çıkarttı.

Ne de olsa bizim amacımız oyunları oynamak ve sizlere objektif olarak sunmak, şov yapmak değil. Açıkça belirteyim, bu yazı acımasızlık içerecektir. Sonra vay efendim “ya beklentim düştü ama”cılık oynamayalım. İşte Gamescom 2019’da öne çıkan oyunlar ve bizim dürtüklediklerimiz.

 

CD Projekt RED ve Keanu Reeves 

Gamescom’un yıldızı kimdi diye sorarsanız, cevabım hazır: Keanu— öhöm pardon Cyberpunk 2077 derim. Gamescom 2018 gibi bu yıl da kontrol bizde değildi ancak bir saat süren oynanış sunumunda, hikayeye daha derinlemesine dalmak muazzam bir histi. Daha fazla Keanu Reeves görmek veya en azından sesiyle karakterimize rehberlik ettiğine şahit olmak yeterliydi. Oyunla ilgili en önemli kısım basit bir macera oyunundaki seçimlerden, daha karmaşık sonuçlara çıktığımız. Bir insan olarak birini öldürmek istemezsiniz, doğal olarak duygusallığınız da oyunlardaki seçimlerinize yansır. Cyberpunk 2077 için bu durum geçerli değil. Size ihanet ettiği gün gibi ortada olan bir adamın kafasına sıkmak yerine, daha cazip bir teklifte bulunan iş adamını öldürebiliyorsunuz. Bu durum, kötü sonuçlanacak sanıyorsunuz ancak aslında sizi çok ilginç taraflara sürüklüyor. Bu noktada Cyberpunk 2077, bir kez daha çıtayı yükseltmeyi başarmış. 

Geçtiğimiz yıl sadece kadın karakter gözünden oynanış görmüştük. Bu yıl, ikisi arasında seçim yapıyor ve avantajlarına göre onları farklı alanlarda kullanabiliyoruz. Kimi zaman gizleniyor ve hack yeteneklerimize göre farklı yollarla hedefimizi öldürebiliyoruz. Bazı durumlarda düşmana kafa atarak onu kalkan niyetine kullanıyor, alandaki herkesi yok edebiliyoruz. Kısacası oynanışı şekillendirmek ve eğlencenize göre kendi dünyanızı güzelleştirmek, Cyberpunk 2077’de geçerli. Görünen o ki Cyberpunk 2077 bayağı uzun bir oyun olacak ve beklentileri karşılayacak. Oyunun 16 Nisan 2020 yılında çıkış yapması bekleniyor.

Sony Vardı Ama Aslında Yoktu

Sony, muhtemelen bu yılın en geride kalan isimlerinden biriydi. Sony, Modern Warfare gibi kendi başına da güçlü durabilecek ve çok güzel stantlar hazırlayabilecek oyunları da kendi alanına toplamıştı. Ancak akılda kalıcılık sınırlıydı ve sunum noktasının bir şeylerin eksik olduğunu anında fark ediyordunuz. Gel gelelim Insomniac Games’i bünyesine katması, Sony için muhtemelen tek ve büyük haberdi. Kojima, Death Stranding hakkında daha fazla bilgi vermeye çalıştı ve hatta fuarda yer bile “aldı” ancak daha tadını alamadan kokusuyla idare etmek zorunda kaldık. Biz onu bile alamadık diyebiliriz, adam rüzgar gibi geldi geçti. Kötü haber The Last of Us: Part 2 veya Ghost Tsushima hakkında pek bilgiye sahip değiliz. Sony tarafında ne yazık ki hiçbir oyunu deneyimleyemedik.

Kırmızın Gücü Adına Nintendo

Nintendo, Gamescom 2019’un parlayan yıldızlarından olabilir. Tabii diğer tarafta Switch platformunun ülkemizde ne kadar oyuncuya hitap ettiği konusu tartışılır. The Legend of Zelda: Link’s Awakening, The Witcher 3, Astral Chain, Mario & Sonic at the Olympic Games Tokyo 2020 ve Dragon Quest 10 S: Echoes of an Elusive Age gibi oyunları deneme şansına eriştik.  Özellikle yeni oynanış dinamiklerini bünyesine katan Luigi’s Mansion 3 ve Pokemon Sword and Shield, firmanın en tatlı güzellikleriydi.

The Witcher 3, Switch platformundaki oynanışında grafik noktasında tatmin edici ve oynanışta da oldukça kolay. Nintendo, bu yıl çok iyi çalışıyor. Switch’e gelen oyun sayısı bayağı arttı. Tabii fiyatlar hala cep yakıyor ki inanın yurt dışı için de aynı durum geçerli. Ah ama o Spyro Reignited Trilogy yok mu, eridik! Tek sorun Almanca oynamaktı. Dil değişikliğini başaramayınca denize düşen yılana sarılır hesabı kendimizi kaptırdık, oraya buraya kafa attık, elmas topladık, minik ejderin sevimli mimikleriyle zaman geçirdik.

Spyro the Dragon, Spyro 2: Ripto’s Rage! ve Spyro: Year of the Dragon barındıracak olan oyunda, yumuşatılmış ve HD grafikler, daha parlak renklerle karşılaşıyoruz. Tebrikler Nintendo, bu yıl iyi çalıştın.

Bandai Namco Yine Coşmuş

Bandai Namco’nun oyunları herkese göre değildir. Anime çizimleri veya boş aksiyon sevmiyorsanız, haz almamanız çok normal. Mesela ben Dragon Ball Z: Kakarot için hayvanlar gibi heyecanlıyım ama animeyi takip etmeyenler niye sevsin? Haklısınız. Neyse, biz ilgilenenlere özel yazalım, diğerleri bir sonraki paragrafa geçsin. Hemen isimleri sıralıyorum: Digimon Survive, Tales of Arise, Elden Ring, RAD, Little Nightmares 2, Code Vein, One Piece: Pirate Warriors 4, One Punch Man: A Hero Nobody Knows, Sword Art Online: Alicization Lycoris ve dahası. Dahası diyorum çünkü bazı oyunları oynayacak vaktimiz bile kalmadı.

DBZ: Kakarot, sıradan bir dövüş oyunu olmaktan ötesine geçip, balık tutma, avcılık gibi aksiyonlara da giriyor. Oynanış süresini umuyoruz uzatacaklar. Oyun temelinde sadece Goku (Kakarot) değil, aynı zamanda Vegeta, Gohan, Piccolo oynanabilir olacak.

Code Vein, üzerinde pek üzerinde duramadığımız isimlerden. Oynamaya başladığımız alanda ışık o kadar kötüydü ki yansıma yüzünden karanlık atmosfere sahip oyunları deneyimlemek neredeyse imkansızdı. Bu yüzden kötü haber video çekimlerimiz, bol kafa ve omuz içerebilir.

Code Vein ve The Dark Pictures: Man of Medan – ‘The Anthology Begins’, karanlık oyunlar. Oynanış ve grafikler de aynı temada işliyor. Bunu, kötü anlamda düşünmeyin. Özellikle The Dark Pictures: Man of Medan – ‘The Anthology Begins’ muazzam! Birkaç kere yerimde sıçradığımı belirteyim ve hikaye de inanılmaz sarıyor. Tabii ben korkak bir insanım, siz kendinize göre düşünün. Kimin ölüp, kimin yaşayacağına karar vermekten tutun dört arkadaşınızla aynı koltuğa sıkışıp oynamaya kadar farklı deneyimler sunuyor. Ayrıca online co-op olarak da oynanabiliyor.

One Punch Man: A Hero Nobody Knows konusuna pek giremiyoruz, çünkü yakın zamanda oynanış videosu yayınlandı ve aynı şekilde pek oynanış deneyimleyemedik. Görüntülerden yapılacak yorumlara bakarsak, animeyi seviyorsanız muhtemelen eğlenirsiniz. 

Tokyo Ghoul:re Call to Exist, Gamescom’da sadece yeni fragmanla ortaya çıktı ve aynı durum Digimon Survive için de geçerli. Her iki oyunun fragmanı, birçok oyuncuyu heyecanlandırmaya yetti ve açıkçası, beklentiler bayağı yukarıda. Ancak hatırlatmak gerekir ki Bandai Namco, bu tarz oyunlarda genelde “aynı tür” grafiklere ve yumuşak hatlara odaklanıyor. Grafikten çok hikayeyi doğru kullanamazlarsa, işleri zor. Hele ki Digimon Survive, kilit isimlerden. Bravo Bandai Namco, bizi oyuna boğdun ama o monitörlerin arkasına bir daha öyle ışık koyma, kör olduk.

Bildiğin Diablo’yu Çakmışlar

THQ Nordic’in yayınlacağı ve Airship Syndicate’in geliştirdiği oyun için sanırım “çakmışlar” lafı çok acımasızca. Ancak eğri oturalım, doğru konuşalım. Buraya güzel bir hikaye yazacağım, umarım sizi sıkmam. Darksiders: Genesis sunumuna sıfır beklenti ve bilgiyle atladık. Sunum diyorum çünkü oyunu oynama şansına sahip değildik. Gamescom’da bazı oyun geliştirici ekipler, kendileri oynar ve soruları cevaplayarak, maksimum bilgiyi paylaşır. Neden diye sormayın, çok uzun konu. Bir ara anlatırım. 22 Ağustos saat 10:30. Oyunla ilgili özellikle hiçbir şeye bakmadım, çünkü Darksiders serisini pek severim. Sürpriz olsun, heyecan yapayım. O heyecanla da size leziz bilgiler aktarırım kafasıyla takıldım. 

Hikaye şöyle başlıyor: ben oyun sunumuna Diablo tshirtü ile giriyorum. Instagram hesabıma bakarsanız, nasıl bir tshirt olduğunu görürsünüz. Bayılırım ve benim için değerlidir. Ama bilmediğim şey şu; Darksiders: Genesis bayağı Diablo’ya benziyormuş. Sunumu yapacak olan arkadaşlar beni görüp, üzerine “güzel tshirt” diye bakış attıktan sonra (alaycı değil, sevimli) pek sorgulamadan teşekkürler dedim, geçtim. Sunum sırasında fark ettiğim, ben Diablo 3 izliyorum. İki karakter var, Strife ve War. Bunların biri Barbarian diğeri Demon Hunter’la bayağı benzer. Kardeş ne yaptınız! Tabii ki farklılıklar var ancak benzerlik kaçınılmaz. Oynanış videolarına bakın, anlayacaksınız. Sunumda olanların tamamını yazmıyorum, ama çok tuhaf bir tesadüf olduğunu belirtmem gerek. Eğlenceli oyun, seriyi seviyorsanız oynarsınız ama pek amaç hissedemedim. Hack and slash, kes geç eğlen, fazlasını bekleme.

Şimdi gelelim en önemli isimlerden birine: Desperados III. Arkadaş, bir strateji oyunu bu kadar mı tatlı olur! Desperados serisine hastayım. Shadow Tactics zaten muazzamdı. Biz hala yeni Commandos beklerken Desperados III duyurulması, başta hayal kırıklığı uğrattı ama oynanışı gördükten sonra yine heyecan ivmesi yükseldi. Desperados III, maksimum gizlilik ve gerçek zamanlı taktik oyunu olarak değerlendiriliyor. John Cooper ve ekibinin hikayesini anlatıyor. Görev icabı stratejini yap, ölümcül silahlarını hazırla, karakterleri doğru şekilde hizala, düşmanları yen, hayatta kal ve haritayı talan et durumundan fazlası var. Geliştirici Mimimi Games, karakterler arası diyalogların dibine vurmuş. Birbirlerine söven, şaka yapan mı veya öldürme esnasında karakterlerin karizmatik vücut dillerini kullanmaları mı dersiniz, her şey düşünülmüş. Açıkçası Desperados III, THQ’nun Gamescom’daki tek güzel varlığıydı. Umarım değerini bilirler.

THQ Nordic’te gösterilen diğer oyunlar: SpongeBob – Battle For Bikini Bottom – Rehydrated, Destroy All Humans!, Monkey King, Sovereign ve Comanche.

Ne yazık ki Biomutant ve Generation Zero gibi merak ettiğimiz isimlere ulaşamadık. 

Fuarın En Leziz Standı – Borderlands 3

Oynanış kısmında bayağı temiz giriş yapan Borderlands 3 için elimizde ne yazık ki oynanış videosu yok, üzgünüz. Malum, izin verilmeyince zorla çekecek değiliz. Deneyimlerimizden yola çıkarak Borderlands 3, çılgın gibi eğlenceli ve yüzlerce silah çeşitliliği ile aksiyonun dibine vuracak orası kesin. Hikaye kısmı ne yazık ki oynanışta gösterilmedi, onun yerine dalga dalga gelen yaratıkları yok etmeye ve yeni karakterleri tanımaya odaklıydık. Yetti mi? Tabii ki hayır. FL4K, Moze, Zane ve Amara karakterleriyle oynama şansına eriştik. FL4K, favorim olmayı başardı. Kullandığı yaratıklarla düşmanı parçalara ayırması, görsel anlamda leziz. Tek sorunumuz elde gamepad olunca, tam olarak istediğimiz performansı yakalayamadık. Çıkışında PC platformunda coşarız artık.

Diğer tarafta o kadar stant arasında Borderlands 3, en mükemmel olanıydı. İnanılmaz renkli, dikkat çekici, oyunun temasını gerçek anlamda sunabilen ve katılımcıları eğlendiren görsel şölene sahipti. Son olarak oyun, 13 Eylül 2019’da çıkış yapacak.

Square Enix ve Final Fantasy VII Remake

Square Enix’in tek olayı Final Fantasy VII Remake’den ibaret. Bunu kötü anlamda düşünmeyin, adamlar bu yıl en çok bu oyuna odaklandılar. Fuarda sundukları diğer oyunlar: Trials of Mana, Final Fantasy XIV Online, Life is Strange 2: Episode 4 ‘Faith’, Marvel’s Avengers ve Other. Deneyim kısmında FF ve Trials of Mana dışına çıkmadık. Özellikle Marvel’s Avengers meraklıları için yazabileceğim en temiz yorum, “eğlenceli ama beklentinizi yükseltmeyin” olacaktır. 

Final Fantasy VII Remake, Midgar’da geçen oyunun teması oldukça karanlık ve buram buram steampunk kokuyor. Bazı noktalarda “kardeş merdiven nerede yahu” demeniz bile mümkün. Oyun, iyi anlamda Final Fantasy XV oynanışına sahip.  Ancak FFXV kadar hızlı değil.

FF serisinin bir noktada aksiyona dönmesi şarttı. Ancak eksi türden hoşlananlar için VII Remake’de farklı oynanış stiline hala sahipsiniz. Aksiyon ve rol yapma türünün sevilen örneklerinden olacağı kesin. Karakterler yeni nesil teknolojide mükemmel görünüyor ve yayınlanan videolarda her şey grafik anlamında ortada.

Oyunda ATB savaş sistemi mevcut, zaman geçtikçe ve belli saldırıları yaptıkça dolan bu ATB barı sayesinde özel yeteneklerimizi kullanabiliyoruz. Oyunda ayrıca Tactical Mode yer alıyor. Oyunu yavaşlatan ve “old school” kafasını sevenler muhtemelen bu modda takılacaklar. Peki savaş esnasında her şey sırayla mı gidiyor, hayır. Saldırılardan kaçmak veya kendimizi savunmak mümkün. Cloud dışında “ally” yani müttefik olarak kullanabileceğimiz karakterler de mevcut. Müttefikler arasında geçiş yapabiliyoruz ve onların avantajlı olduğu noktalarda oynanışı farklı deneyimliyoruz. Mesela Cloud yüksek yerlere ulaşamıyor. Bu durumda Barret Wallace’in kontrolünü alıyor ve tepe noktalardan bize ateş edenlere karşı gücümüzü gösteriyoruz.

Final Fantasy VII Remake, 3 Mart 2020’de çıkacak.

Ubisoft – Watch Dogs: Legion Döver Kardeş

Her ne kadar Ghost Recon Breakpoint’in hikaye kısmı hakkında hiçbir şey görmesek de oynanışta hunharca eğlendiğimi itiraf edeyim. PvP modunda 4v4 takımlar halinde kapıştığımız oyunda grafik anlamında tatmin edici detaylar var. Açıkçası Wildlands’in hikayesi pek tatlıydı ve PvP tarafına bu yüzden neredeyse hiç dalmamıştık. Breakpoint için de aynı durum söz konusu olur diye umut ediyoruz. Bu oyun hakkında yazılabilecek pek bir şey yok. Eğlenirsiniz ama hikayeyi görmeden yorum yapmak gerçekten çok zor.

Watch Dogs: Legion, bambaşka bir oyuna dönüşmüş. Karakterlerinize gerçek anlamda sahip çıkmalısınız. Bir kere ölürlerse dönüşü yok. Hikayemiz bizi Londra’ya götürüyor ve ekibi büyütüp, doğru insanları doğru yeteneklerine ve profesyonelliklerine göre tanımlıyoruz. Tabii şehri pisliklerden arındırmaya çalışırken yüzümüzü saklamak da gerekiyor. Malum, teknik olarak yaptıklarımızın tamamı suç. Her karakterin kendisine has hikayesi var ve bu da onları özel kılıyor. Eski oyunlara göre Legion, daha dolu bir şehirle karşımıza çıkıyor. Evlere girip çıkmak, etrafta takılmak serbest. Dövüş mekaniğinde oyun, bizi combo sistemiyle karşılıyor. Dövüş kısmının yenilenmesine bir de sürüş mekanikleri eklenmiş. Gerçekçilik kısmı tartışılır, ancak daha rahat ve eğlenceli olduğu kesin. Ubisoft’un Gamescom yıldızı hiç kuşkusuz Watch Dogs: Legion. Oyunun çıkışı 6 Mart 2020.

Oaradan, Buradan, Şuradan

PES 2020, Mount & Blade II: Bannerlord, Call of Duty: Modern Warfare, Control gibi oyunları da deneme şansına eriştik. İşin güzel kısmı Call of Duty: Modern Warfare’i hem konsol hem de RTX teknolojili olarak PC platformunda tattık.

Call of Duty: Modern Warfare, başarılı bir reboot olacakmış gibi duruyor. Özellikle PC tarafında grafik anlamında oyuncuyu tatmin edecek yüzlerce detay var. Gölgelerden, silah detaylarına ve hatta mermilere kadar her şeyin yansıması düşünülmüş. RTX teknolojisi oyunun çıtasını bayağı yükseltmiş. Diğer oyunların bazıları gibi CoD’de de ne yazık ki hikaye kısmına dalamadık. Bildiğimiz konu ise oyun hikayesinin 9 – 14 saat arası değiştiği, en azından NVIDIA’nın özel RTX etkinliğinde aldığımız cevap bu yöndeydi. Tabii oyun çıkışına kadar net bir şey söylemek zor. Oyun, 12 Eylül 2019’da piyasaya çıkacak.

PES 2020, futbol severleri “bir noktada” tatmin edebilir. Ancak Konami, hala geçmişten pek ders çıkaramamış gibi, en azından grafiksel anlamda. Karakter dövmelerine kadar her detayı düşünmek, ancak hala karakter fizik hareketlerinin saçma olması. Neyse, konumuz yenilikler. PES, fiziksel kopya ve dijital olarak iki farklı şekilde satılacak. Konami, özellikle eSpor tarafına odaklanmayı ve bunu özel turnuvalarla desteklemek istediğini belirtti. Umarız, sağlam adımlar atarlar. Oyun demosuna  Xbox Live, PSN ve Steam üzerinden ücretsiz ulaşabiliyorsunuz, bu nedenden oynanış kısmını detaylandırmaya pek gerek yok. Yenilikler kısmına daha derinlemesine dalarsak, yeni dinamik top sürme becerileri, ince ayar çekilmiş top fiziği ve yeni karşılama teknikleri öne çıkan kısımlar. Online kısımda özellikle Master League, oyunu tepede tutabilir. İnteraktif diyalog sistemi ve yenilenmiş menü tasarımı anında göze çarpıyor. Çıkış tarihi ise 10 Eylül 2019.

Mount & Blade II: Bannerlord, yıllardır beklenen oyunlardan. “Çıkarın kardeşim artık” atarını rahatlıkla yapabiliyoruz. Kingdom Hearts 3’ü de bu kadar beklemiştim sanırım, yıllar geçtikçe takip etmesi zorlaştı valla. Türk yapımı Mount & Blade II: Bannerlord, 2020 Mart ayında erken erişime açılacak. Hala kesin çıkış tarihi konusu hakkında bilgi yok. Gamescom oyun demosunda geçen yıldan farklı olarak ordu kurma sistemini deneyimleyebildik. Orduyu kurmakla tabii ki iş bitmiyor. Bir kale kuşatmasına gitmeye karar verdiğinizde askerlerin açlıklarına kadar minik dokunuşları iyi düşünmeniz gerekiyor. Arayüzde göze çarpan yenilikler ve düzeltmeler mevcut. Oyun, eski havasını aynı şekilde kullanmış. Grafik anlamında da tabii ki aynı şekilde düzelmeler var. 

Control, NVIDIA özel RTX etkinliğinde denediğimiz isimlerden. Aksiyon ve macera türündeki oyun, 27 Ağustos zamanı çıktı. Yani biz daha dönüş yolundayken, oyun çoktan çıkmıştı bile. Oyunda Yönetici Jesse Faden rolünü üstleniyoruz. Amacımız Control’ü ele geçirmek. Doğaüstü elementlere sahip olan oyunda, yetenek kombinasyonları, özelleştirilebilir ekipmanlar yer alıyor. Aksiyon istiyorsanız, tatmin olursunuz. Özellikle RTX teknolojisinde oyun,  görsel anlamda başarılı. Buna gölge ve ışık oyunları da dahil.  

Aşağıdaki görsel de NVIDIA’nın özel RTX etkinliğinden farklı bir sürpriz. RTX teknolojili Minecraft. Ne zaman çıkış yapacağı belli değil, ancak görsel anlamda oldukça iyi göründüğünü itiraf etmek gerek. Fotoğrafımıza modellik yapan Technopat’ta Yazı İşleri Müdürü Recep Baltaş’a teşekkürlerimizi sunarız. Eyvallah pampa! Nice pic!

Peki ya Gamescom 2020?

Seneye Gamescom, 25 – 29 Ağustos 2020 (herkes için 26 – 29) yılında gerçekleşecek. Eksik olan ve beklenen çok sayıda oyunun E3 2020’de kendisini gösterip, Gamescom’da şov yapacağını düşünebiliriz. Ancak “oyun dünyası” dediğimiz şey, sürprizlerle ve kimi zaman hayal kırıklıklarıyla dolu olabiliyor. Mesela yeni Assassin’s Creed, Far Cry, Battlefield gibi oyunlar hala sessizliğini koruyor. 2020, oyun dünyası için “şimdilik” sırlarla dolu. Bir şeyler iptal olabilir, yeni oyunlar gelebilir, yine etrafımızı remake veya reboot’lar çevirebilir. Bu seneki Gamescom’un sönük kaldığından bahsetmiştim, belki de seneye fuarda büyük çıkışlar yaşanabilir. Ne de olsa yeni teknolojiler de gelecek ve konsolların parlayacağı zamanlar da yakın. 

Gamescom 2019

Keeper of Time
“Lost time is never found again. Oh, never mind I found it.”

    Oninaki İnceleme

    Previous article

    Acer Nitro 5 Gaming Laptop’u Deneyimledik!

    Next article

    You may also like