İnceleme

John Wick Hex İnceleme

0

Biraz aksiyon, bolca strateji ve “öcü” (baba yaga) rolünü üstlenen efsane isim John Wick karakterinin kontrolü. Hepsi, John Wick Hex oyununda toplandı.

2014 yılında sinema dünyasına giriş yapan John Wick karakteri, Hitman günlerini özleten detaylara sahipti. Doğal olarak filmleri çılgınlar gibi beğenildi ve her yeni isim, aksiyonu daha fazla ön plana çıkarttı. Keanu Reeves, tek başına sevilen bir oyuncu olunca John Wick, biriciğimiz olmaya hak kazandı. Filmler özünde sağ gösterip sol vuran elementlere pek sahip değil, ancak gözleri tatmin ettiği kesin. John Wick: Chapter 2 (2017) ve John Wick: Chapter 3 – Parabellum (2019) ile devam eden aksiyon dolu macera, suikastçilerin dünyasında olan karmaşayı biraz daha öne plana koymayı başardı. Filmin dördüncü ismi ise 2021 yılında vizyona girecek.

Bithell Games‘in geliştirdiği ve Epic Games Store üzerinden de ulaşabileceğiniz John Wick Hex, Wick’in karısının ölümünden önce ve kariyeri boyunca gerçekleşen filmlerin üçlemesinin öncesindeki konuları ele alıyor. Winston ve Charon dahil olmak üzere Continental çalışanları, Hex tarafından kaçırılır. Hex isimli bu gizemli adam, Wick’i kendisine çekmeye çalışır ve amacı, Baba Yaga’yı deviren güçlü adam olmaktır. Wick’in imkansız durumlarda hayatta kalmasına alışık olduğumuzda, oyuncuların tanıdık bir kahramanı kontrol edeceğini bilmesi yeterli. Tabii bir noktada çok kez öleceğinizi de unutmayın. Elinizde strateji türünün gerekliliklerini kullanmanız gereken bir yapım var.

İlginçtir ki Hex, karşınıza epik bir hikaye çıkartmıyor veya karakterlere daha derinlemesine dalmıyor. En azından akılda kalıcılık konusunda pek başarılı olduğu söylenemez. Dahası, Bithell’in insanları zor durumlarda bulma konusundaki kayda değer yetenekleri ara sıra çeşitli konuşmalarda ortaya çıksa da diyalog kısmı, felsefi düşüncelere aşırı derecede bağımlı; ancak filmlerdeki kadar etkileyici değil. Filmlerdeki ikonik karakterler, seslendirme sanatçıları Ian McShane ve Lance Reddick gibi isimler yer alırken, aynı zamanda oyunda ‘Hex’ adındaki kötü adam rolüyle seslendirme efsanesi Troy Baker gibi yıldız isimler öne çıkıyor. Wick ise sessiz kahramanı oynuyor, yani oyunda Keanu Reeves’i duymak mümkün değil.

Oyunun ana hikayesi yedi konumdan oluşan altışar seviyeli bölümlerden oluşuyor. Hatta bazen ölmek, tüm konumu tekrar oynamanızı gerektirecek kadar acımasız olabiliyor. Çünkü her seviyeye, kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Bu da tek mermi ile karşınızda 3 düşman çıkarsa, yapabileceğiniz hiçbir şey yok anlamına geliyor. Bazı bölgeler, bandaj veya silah gibi spesifik işaretlemeleri yapmanıza izin veriyor. Şöyle ki yeni konuma başlamadan önce kıyafet yükseltmesi dahil belirli hareketleri “focus” harcamadan yapabileceğiniz özellikler kazanabiliyorsunuz. Bunu da o konuma başlamadan önce “planing” kısmında planlıyorsunuz.

Bölümlerin çoğunluğu, düşmanların tamamını temizlemek üzerine değildir. Bunun yerine olabildiğince rakip sayısını azaltıp, boss’a ulaşmayı hedeflemelisiniz.Oyun tamamını 10-12 saatte tamamlayabilirsiniz ancak bu “standart” zorluk için geçerli. Eğer zorluk seviyesini bir tık yukarı çekerseniz, strateji durumunda bayağı zorlayıcı ve hızlı kararlar almanız gerekebiliyor. Örnek olarak, önünüzde bir düşman var ve 5 saniye içerisinde ona ne yapmanız gerektiğine karar veriyorsunuz. Standart bir zorluktayken bu 5 saniye durumu ortadan kalıyor. Ancak tek yerine aynı anda 3 düşmanın üzerinize geldiği durumda, işte o 5 saniyede karar vermek imkansızlaşıyor.

John Wick olarak onun seviye boyunca çeşitli saldırı ve savunma hareketlerine ulaşıyorsunuz. Dilerseniz mermilerinizin gücüne güvenebilir veya silahı düşmana tutturabilirsiniz fırlatabilirsiniz ki bu da kısa süreli “stun” etkisi yaratacaktır. Yakın dövüş yetenekleri, Wick başlamadan önce saldırıya uğramadığında daima başarılı olurken, odaklanmaya (focus) güvenir ve performans sergilerken Wick’i savunmasız bırakır. Ek olarak Wick, eğilebilir veya ayakta takılabilir. Ancak eğilerek hareket etmek, yuvarlanmak demek. Bu da fazladan “focus” harcatır ve “focus”u geri kazanmak için ayağa kalkmak zorundasınız. Tabii eğilerek hareket etmek, düşmanı belli noktalardan hedef almak da farklı avantajlara sahip. Düşmanı hedef aldığınızda yüzde kaç oranla vurabileceğinizi görebiliyorsunuz.

İşin güzel kısmı tüm bu faktörleri, ekranınızın üstündeki zaman çizelgesinde görebiliyorsunuz. Bu da bir sonraki hamlenizi en iyi şekilde planlamanıza yardımı oluyor. Düşman göründüğü an, oyun sizi durdurma moduna alarak karar vermenize yardımcı oluyor. Önünüze çıkan her düşmanın elinde silah yok tabii ki, bazılarının dayanıklılığı yüksek ve fiziksel olarak devirmek de zor. Her düşmana uygun taktikler belirlemek gerekiyor ve bu bağlamda strateji yapmak, oldukça keyifli. En azından Wick gibi düşünmeye fırsat yaratan tatlı taktikler yaratabiliyorsunuz. 

Çoğu zaman kaynakları korumak için düşmanların görüş alanından çıkmak yeterli oluyor. Ayrıca oyunda ilerledikçe farklı düşman tipleri olsa da can ve focus barınız artmaya başlıyor. Unutmayın ki her azalan focus barını doldurmak veya azalan canınızı bandaj ile eski haline getirmek, düşmanların size yaklaşabileceği anlamına geliyor. Ne de olsa aksiyon konumuna odaklandığı için her şey çok hızlı değişebiliyor.

Uzak dövüş yani silah kısmı çok daha tatmin edici. Oyun başlarında mermileriniz çok hızlı tükeniyor. Öldürdüğünüz düşmanın silahlarını alabiliyorsunuz. Ancak ilerleyen bölgelerde silahlar o kadar değersiz oluyor ki çok sık ölebiliyorsunuz. Çok uzun süren başlangıç stratejileri, anlamsız yere sizi açıkça bırakıyor ve defalarca ölmek de bir noktada sıkıyor. Ayrıca Wick’in animasyonları hayal kırıklığına uğratacak derecede sınırlı ve sürekli benzer hareketleri yapıyorsunuz. Kısacası bir noktada kendini tekrar eden oynanış, aynı animasyonlar yüzünden akılda kalıcılığını yitiriyor. 

John Wick filmlerinden özellikle ikinci ve üçüncü isimde çokça neon renkler göze çarpar. Parlak ve akılda kalıcı sahneler vardır. Bu akılda kalıcılığın öne çıkması adına Hex oyunununda da benzer yapılar kullanılmış. Pembe ve net renkler öne çıkmış. Çok renkli olmasa bile en azından temelde iki renk kullanılmış. Grafik detayları ise Telltale oyunlarından bilinen temellere sahip. Ancak biraz daha sert ve karanlık bir çizgi romandan fırlamış gibi. Oyun soundtrack Austin Wintory tarafından hayat buluyor ve atmosferi ayakta tutmak adına elinden geleni yaptığı gün gibi ortada. Ancak oyun boyunca aynı müzik parçasına aşırı güvenmek, her türlü aksiyon girişimini mahvediyor.

Hex, mükemmel bir oyun değil ve doğal olarak bazı hataları oynanışı etkileyebiliyor. Düşmanın normalde kapı gıcırtısı anında ortaya çıkması yerine ensenizde belirmesi. eğilme anındaki animasyon bug’ı yüzünden tek vuruşta ölmeniz, kapıyı açsanız bile açılmaması ve o anda düşmanların üzerinize çullanması gibi. Açıkçası geliştirilme aşamasında biraz daha zaman harcansaydı, çok daha iyi bir yapımla karşılaşabilirdik. 

Her ne kadar ufak tefek sorunları olsa da John Wick Hex, oyuncuya John Wick gibi hissetmesi adına elinden geleni yapmış. Birçok konuda başarılı, ancak bir noktada kendini tekrar eden oynanış mekanikleri, strateji severleri bile rahatsız edebilir. Yapay animasyonlar, tahmin edilebilir taktikleriyle düşmanların yapay zekası, teknik bazı sorunları kenara bırakırsanız eğlenebilirsiniz. John Wick Hex, sıra tabanlı strateji oyunlarına düşkünlüğü veya meydan okuma arzusu çekenler için tatlı bir oyun. Ancak yalnızca John Wick’in yerleşik dünyasında zaman geçirmek istiyorsanız, size tavsiye etmemiz zor.

Amnesia Collection (Nintendo Switch) İnceleme
Keeper of Time
“Lost time is never found again. Oh, never mind I found it.”

    FaZe Clan PUBG Europe League Aşama 3’ün Şampiyonu Oldu

    Previous article

    PUBG LITE İçin Yeni LITE Season ve Oyun İçi Para Birimi Geliyor

    Next article

    You may also like

    More in İnceleme