İnceleme

The Last of Us Part II İnceleme

0

PlayStation 3‘ün ve ardından PS4‘ün gözbebeği haline gelen The Last of Us, doğal olarak devam hikayesini hak eden yapımlardan. Bunun bir de The Last of Us: Left Behind‘ı ve diğer silah, harita gibi paketleri barındıran DLC‘leri de var tabii. Bu kısımlara hiç dalmayalım. Tam olarak oyuna doyamayanlar için The Last of Us Part II çok yakında sizlerle olacak. Yazımıza devam etmeden önce minik uyarılar yapalım: İlk olarak oyun, içerdiği şiddet ve korku öğeleri dolayısıyla herkese hitap etmiyor. İkincisi eğer ilk oyunu oynamadıysanız hikayeden biraz geri kalmanız da olasılıklar arasında. PS4 konsolunuz varsa The Last of Us Remastered‘a zaman ayırmak isteyebilirsiniz. Son olarak yazımızda hikaye namına hiçbir detay vermeyeceğiz. Yani okuyacaklarınız oynanış mekanikleri, grafik detayları ve sizi bu dünyaya alıştıracak temelleri içerecek.

The Last of Us Part II’den önce ilk oyunu oynamanız gerektiğini düşünenlerdenim. Bunun nedeni ise Joel ve Ellie’nin yaşadıkları, onların geliştiğini görmek, hayatta kalmaya çalışırken ne gibi fedakarlıklar yaptığına şahit olmak çok tatlı bir duygu. Ayrıca The Last of Us, gerek hikaye anlatımı gerekse oynanış olsun arşivlenmeyi hak eden isimlerdendir. Ufak tefek bug’lardan kaçamasa bile zamanınızı hak eder.

The Last of Us Part II Hikaye

Naughty Dog‘un geliştirdiği ve Sony Interactive Entertainment‘ın dağıtımcılığını yaptığı PS4 oyunu The Last of Us Part II, Joel ve Ellie’nin hikayesine kaldığı yerden devam ediyor. İlk oyunu oynamadıysanız minik hikaye özeti paragrafımızı es geçmenizi öneririz. ABD’de geçen ölümcül bir yolculuğun ardından son durağımız Wyoming ve aradan beş yıl geçer. Burada ikili, gelişen bir topluluğun parçası olurlar. Hastalıksız ve huzurlu giden hayatları, yaşanan korkunç bir olay yüzünden bozulur. Trajedi sonrası Ellie, olayın sorumlularını bulmak adına yeniden kendisini bir yolculuğa adar. Kimi zaman dostlarının yardımını alarak hayatta kalmaya çalışır, ancak bazı zorlukları atlatabilmesi için tek tabanca takılması gerektiği zamanlar da yakındır.

The Last of Us Part II Grafik ve Oynanış

Oyun, görsel anlamda tek kelime ile leziz. Özellikle bölümlerde ilerledikçe kimi zaman geçmişte Ellie’nin yaşadıklarına şahitlik ediyoruz. Burada ziyaret ettiğimiz mekanların tasarımları çok iyi düşünülmüş. Grafik diyorduk. Her şey son derece muazzam ve kullanılan renk paleti, sade ve pastel. Yerle bir olmuş binalar, doğanın ele geçirdiği su kaynakları, güneşin doğuşunun yaprakların ardından yüzünüze ışıldaması, at sırtında dört nala koşarken dağlı tepelerin çıkardığı zorluklar derken birçok mekan sizi etkisi altına alacak. Kimi zaman soğuğu ensenizde hissedecek ve sürüyle peşinizden koşan düşmanlardan kaçmaya çalışacaksınız, bazen de huzur dolu dağlarda gezintiye çıkacaksınız. Sadece manzara veya size görsel şölen sunan konuların yanında karakter modellemeleri de aynı oranda başarılı.

Düşman modellemeleri çeşitli ve detaylı, tabii bir noktada birbirlerine çok benziyorlar. Özellikle sırtınıza her aldığınız silahın, ara sinematiklerde bile görünme detayı pek hoşuma gitti. Sadece hastalıklılardan değil, diğer insanlardan da kaçınmak gerekiyor. Takırdayanlar, koşucular derken yeni düşmanların da bizi karşıladığı oyunda, aynı zamanda koruyucu köpekler de insanların yanında yer alıyorlar. “Dinlenme modu”ndayken düşmanların nerede olduğunu veya hareketleri görürken, köpeklerin de koklama yollarını algılayabiliyorsunuz. Bu durumda rotanızı dikkatli ayarlamakta fayda var çünkü köpekler ciddi baş belası olabiliyor.

Oynanış kısmında dikkat edilmesi gereken nokta gizlilik ve minimum oranda ses çıkartmak. Karanlık mekanlarda fenerinizi kullanmanızda sıkıntı yok çünkü takırdayanlar ışığa tepki vermiyorlar. Ancak feneriniz kimi zaman tutukluk yapabiliyor ve sönüyor. Bu durumda gamepadinize birkaç kere vurmanız gerekiyor. Bu kısım açıkçası biraz canımı sıktı. Yaklaşık 10-15 dakika kolu sağa sola salladığım veya sağ ucuna defalarca vurduğum oldu. Bir an “aha kol şimdi elimde kalacak” korkusunu yaşamadım değil. Muhtemelen hassasiyetten kaynaklı bir durum ve ilk gün yaması ile çözülecektir.

İnsan düşmanlar için oyunun zorluk derecesine bağlı olarak hızla geri çekilip kendinizi iyileştirebilecek mesafeyi korumanız gerekebiliyor. Ayrıca düşmanlarca çatışırken yakın mesafedeyseniz onların bazı saldırılarını atlatıp ölümcül vuruşu yapabilirsiniz. En önemli nokta ise etrafınızdaki her nesneyi kullanmak. Kutular arkasına saklanmak, şişe veya tuğla yardımı ile düşmanın dikkatini başka yöne çekmek derken “gizliliğinizi” en mükemmel şekilde kullanmak, bu türden hoşlanıyorsanız oynanış keyfini iki katına çıkarıyor.

Dilerseniz pek tabii ki direkt çatışmaya girebilirsiniz. Zaten belli noktalarda oyun sizi istemeseniz bile birebir silahlı çatışmalara sokuyor. Hikayede ilerledikçe farklı silah türlerini sırtınıza alıyorsunuz ve bu noktada mermi sayınıza dikkat etmeniz önemli. Bulmak kolay ancak ölümcül vuruşu yapmadığınızda panikle çok hızlı harcandığında acil durumlar için mermisiz kalmak istemezsiniz. Hele ki büyük cüsseli düşmanlar için. İşte burada yardımınıza koşan üretim konusu imdadınıza yetişiyor. Bu kısmı aşağıda detaylı şekilde kaleme aldık.

The Last of Us Part II Bölümler, Toplayıcılık, Silahlar ve Fazlası

Oyunun en önemli özelliği ne bulursanız çantanızda yer olduğu sürece toplamanız gerektiği. Bu konuda ciddiyim. Denk geldiğiniz ve girmeyi başardığınız her deliğe bakın, çekmeceleri karıştırın, dolapları kontrol edin ve dahası. Ayrıca oyun, bölüm bölüm ilerlediği için dilerseniz ana menü kısmından neyi, ne kadar topladığınızı da görebilirsiniz. Türkçe alt yazı, arayüz hatta dil seçeneğinin olması önemli bir artı tabii ki. Her bölümde toplanmayı bekleyen 5 farklı kategori var. Bunlar: Eski Eserler, Koleksiyon Kartları, Günlük Kayıtları, İş tezgahları ve Kasalar. Kupa peşinde koşan çılgın oyuncular için didik didik gezmeye bahane.

Ek olarak oyunda sadece hikayenin sizi götürdüğü yerleri düşünmeyin. Her ne kadar hayatta kalma oyunu da olsa “minik” açık dünya havasını barındıran temaya da sahip. Şöyle ki oyunun bölümlerde ve belli bölgelerde size izin verdiği yere kadar yürüşe çıkmak, manzaranın tadını çıkartmak serbest. Ancak bir noktada sınırın olduğunu da bilin. Hatta bu sınır bazen fazla ufak olabiliyor, o da zaten “o an oynadığınız hikayenin” temelinden kaynaklanıyor. Dümdüz koşmak ve toplayıcılıkla uğraşmanın yanında bulmacaları da unutmamak gerek. Oyunda zorlu olmasa da kimi zaman sizi tehlikenin kucağına atabilecek bulmacalar mevcut. Bunlar genelde çöp kutusunu kullanarak yüksek bir duvarı tırmanmak, jeneratör çalıştırmak için benzin avına çıkmak, jeneratör kablosunu doğru noktaya fırlatmak ve otomatik kapıları açmak, dinlenme alanına elektrik vermek gibi temellere dayanıyor. Kısacası oyuncu zekanızı kullanarak çözülmesi beklenen bulmacaların varlığından da haberdar olmanız gerekiyor. Bu yüzden her bina, her çekmece, her dolap, her oda önemli.

Oynanış kısmında üretimden bahsetmiştim. Üretim, aynı şekilde silahlarınızı geliştirme ve mayın üretmeye kadar genişliyor. Sağlık çantası, molotof, sis bombası, tuzak mayını, susturucu, yakın dövüş silahı geliştirmesi, oklar derken oyunda ilerledikçe üretilebilecek çokça kaynak mevcut. Her düşman, her durum için bu kaynakları kullanabilirsiniz. Sonuçta sayıca üstün olan düşmanlara karşı sis bombası iyi iş yapacaktır. Ya da bulduğunuz yakın dövüş silahına eklediğiniz kesici bir alet, vuruşlarınızı daha ölümcül hale getirecektir. Ayrıca silahlarınızı bulduğunuz tezgahlarda modifiye etmek hayatta kalmanızı kolaylaştıracaktır. Daha fazla hasar vermenizi veya mermi kapasitelerini attırabilirsiniz.

Üretim yanında Ellie’yi güçlendiren hayatta kalma, üretim, gizlilik gibi öğretileri es geçmemek gerek. Bazı öğretiler, hikaye gereği açılırken bazılarını kendiniz bulmanız gerekiyor. Ancak korkunç gizli konumda da değiller. Etrafınıza dikkatli baktığınızda  bir şekilde denk gelmek mümkün. Bunları bulduğunuz takviyelerle geliştiriyorsunuz. Mesela hayatta kalma başlığı altında harcadığınız 60 takviye sayesinde sağlığınızı %60 arttırabiliyorsunuz ya da üretim başlığı altında harcadığınız 40 takviye, sis bombası üretiminde verimliliği arttırıyor. Bu kısmı Ellie’nin yetenek ağacı gibi düşünebilirsiniz. Takviye de sağdan soldan bulduğunuz kapsül şeklindeki haplar.

The Last of Us Part II Satın Almaya Değer Mi?

The Last of Us Part II, aksiyon, macera, hayatta kalma ve korku oyunu. Bu türleri seviyorsanız istediğinize ulaşacaksınız demektir. Bunların yanında bonus olarak harika bir hikaye deneyimi yaşacaksınız. Telltale Games’in The Walking Dead’ini oynayanlar Clementine’nın büyüdüğüne şahit olduklarında nasıl hissettiyse, Ellie için de aynı şeyi hissedeceksiniz.

Değiştirilebilir tuş atamaları, muhteşem manzaraları veya gözünüze gerçekten başarılı gelen aksiyon anlarını oyunun fotoğraf modunu kullanarak ölümsüz hale getirebilir, tüm kupaları açmak için toplanabilir her eşyanın peşine düşebilir ve bu sırada notları okuyarak yüzünüzü gülümsetecek easter egg’lere denk gelebilirsiniz. Diğer tarafta çok kolay, kolay, orta, zor ve afetzede zorluk seçenekleriyle kendinize meydan da okuyabilirsiniz. Bu arada zorluk derecelerini kişiselleştirmeniz mümkün. Mesela düşmanları daha saldırgan yapıp, kaynakları daha sık bulabilmek için küçük dokunuşları ayarlardan düzenleyebilirsiniz. Oyunda ihtiyacınız olabilecek birçok detay ve ayar düşünülmüş.

Gelelim fasulyenin faydalarına; fiyat performansı. Oyunun 12 Haziran itibariyle fiyatı 429 TL. Bu da tabii ki satın almadan önce iki kez düşünmenize neden oluyor. Bütçeniz uygunsa ve ilk oyunu oynayıp beğendiyseniz, hiç durmayın. Ufak tefek bug’ların dışında neredeyse hiçbir teknik sıkıntısı olmayan oyundan keyif alacağınızdan hiç şüphem yok. Belki kamera açıları canınızı sıkabilir veya bazı bölümlerin kendini çok tekrar etmesi, oynanış deneyimindeki keyfinizi bozabilir. Birkaç saatlik oynanıştan ve karakterinizi geliştirdikten sonra açılan hikaye, oyundaki karşınıza çıkabilecek sıkıntıları tamamen unutturacak. Eğer fiyat sizin için uygun değilse ki bu normal, indirim beklemenizde fayda var.

 

Mafia II: Definitive Edition İnceleme
Keeper of Time
“Lost time is never found again. Oh, never mind I found it.”

    Acer Predator X35 İle Aksiyonun Tam Ortasına Işınlanın

    Previous article

    NVIDIA, Ubisoft ve Monster Notebook’tan 40.000 TL’lik Turnuva Duyurusu

    Next article

    You may also like

    More in İnceleme