İnceleme

Valiant Hearts: The Great War (Nintendo Switch) İnceleme

0

Oynadığımız sayısız oyun türü arasında hiç kuşkusuz en etkileyici ve zorlu olanları savaş temalı oyunlar. Bazıları oyuncuyu kalbinden vururken, bazıları tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmaya mahkum. Valiant Hearts: The Great War, kesinlikle unutulabilecek oyunlardan değil.

Ubisoft‘un sevimli 2D modellemeleriyle süslü oyunu, görünüşün arkasında oldukça karanlık bir hikayeye sahip. Valiant Hearts: The Great War, side-scrolling yani yan kamera açısıyla çeşitli karakterleri kontrol ettiğimiz ve bol bol bulmaca öğeleriylekanlı maceramıza atıldığımız oyunlardan. Kanlı diyorum çünkü savaşın tam ortasında uyanıyoruz ve kahramanlarımızı bir araya getiren olaylar silsilesi bazılarınızı şaşırtmaya yetecektir.

İlk olarak 2014 yılında piyasaya çıkan Valiant Hearts: The Great War, 4 yabancının gözünden savaşı tecrübe etmemizi sağlıyor. Her birinin görevi farklı ve sevimli köpeğimizin yardımıyla alevler arasından insanları kurtarırken, düşman askerlerinin de yaralarını iyileştirdiğimiz zamanlar oluyor.

Birinci Dünya Savaşı’nın küllerinden doğan oyun 1914-1918 yılları arasında Batı Avrupa’daki yaşamın resmini çiziyor. Özellikle ekstralar kısmında gerçek savaş resimlerini kullanarak tarihi oyuncuya sunan Ubisoft, karakterlerin günlüklerini de menüye dahil ederek hikayeyi genişletmeyi başarmış. Tabii genele baktığımızda tarihteki olayları ele alırsak, oyunu alternatif evren gibi düşünebilirsiniz.

Oyundaki bulmaca konusu genelde kendini tekrar eden cinsten ancak kötü anlamda değil. Ya kolu bozulmuş bir asansör sistemi ya da zehirli gazdan etkilenen insanları kurtarmak üzerine şekillense bile, kimi zaman doğru şekilde saklanmak da işin baharatı kıvamında. Belli noktalarda tam olarak kazılması gereken yeri kazamamak ya da sürükleyebileceğimiz adamın bug’da kalması gibi teknik sorunlarla karşılaşabiliyoruz. En azından kayıt sistemi acımasız değil ve oyunu baştan başlatmak, tüm sorunu gideriyor.

Valiant Hearts: The Great War, kendi içerisinde oldukça gerçekçi bir havaya sahip. Sıradan bir tıkla ve devam et macera oyunları kafasında değil. Her karakterin kendisine has özelliği ve hikayesi var. Karakterlerin kendi yakın mesafeli vuruşları, eşyaları belli yerlere fırlatabilmesi gibi minik detaylar gözden kaçmıyor. Kimi zaman makineli tüfekten fırlayan mermilerden kaçmak için eğilerek kum torbalarının altından geçiyoruz veya etrafta düşman arayan diğer askerlerin dikkatini köpeğimizle dağıtarak hedefimize ulaşmaya çalışıyoruz.

Karakterlerin her birine alışma süreci, onların hayatlarındaki zorlukları derken diyalog kısmında her şey günlükler, homurdanmalar, jestler ve ünlem, soru işareti gibi ikonlarla anlaşılıyor. Karakterler konuşmasa da kullandıkları konuşma baloncukları olsun veya vücut dilleri olsun iletişimi kolayca kavrıyorsunuz.

Kontrol noktasında sadece Switch’in tuşları yanında dokunmatik ekranının da nimetlerinden yararlanabiliyoruz. İtiraf etmek gerekirse dokunmatik ekranda çok daha keyifli ancak kolaylık kısmında alışmak adına tuşları tavsiye ediyorum.

Görünüşte basit ancak içerikte oldukça duygusal ilerleyen oyun, gerçek anlamda muazzam. Tabii türünü sevmeyenlere eziyet, orası ayrı bir konu. İç karartıcı sloganlar, masalsı duygusal anlatımlar, savaş meydanında ölmüş insanlar, çöplerin arasından çıkardığımız yaralılar derken oyundaki her minik zamanlama çok temiz işlenmiş. Belli noktalarda mantık hatası yok değil ancak hikayeye odaklanınca her şeyi kenara bırakıyorsunuz.

Oyun, yeni değil ve aradan geçen 4 yılda yeni hiçbir dinamik eklenmemiş. Sadece Nintendo Switch tarafında “istediğim yerde” oynarım sözüyle hareket edebiliyorsunuz. Aradan geçen 4 yıla rağmen hala gözlerin dolmasına neden olan “hain” hikayesiyle Valiant Hearts: The Great War, eğer oynamadıysanız derhal şans vermeniz gereken yapımlardan. Bulmacaları, anlatım tarzı ve sevimli grafik sunumuyla cesaret, arkadaşlık ve kayıp dolu bir hikayeyle baş başa kalmamızı sağlıyor. Benden tavsiye, duygusal biriyseniz halk içinde oynamayın.

Child of Light (Nintendo Switch) İnceleme
Ceyda Doğan Karaş
86 doğumlu. Evli, mutlu, Tauren'li. Star Wars, Doctor Who, Yu-Gi-Oh ve Blizzard delisi. 93'ten beri video oyunlarıyla fazla uğraşıyor ve hayatı onların üzerine şekilleniyor. Korku, macera, psikoloji kitap ve animelerine bayılıyor. Koyu Beşiktaş taraftarı ve cosplay organizatörü. Ayrıca cosplay, vazgeçemediği hobilerinden sadece birisi.

Huawei Cloud VR İş Çözümü Altın İnovasyon Ödülünü Kazandı

Previous article

Ubisoft Club Unit’ler Hesaplardan Siliniyor

Next article

You may also like

More in İnceleme