Remake konusu yıllardır oyuncuların en büyük diş ağrılarından biri oldu. Soğuk servis edilenler mi dersiniz, HD etiketi altında sadece kopyala yapıştırdan öteye gidemeyen yapımlar mı dersiniz birçok oyun, raflarda tozlanmaya mahkum kaldı. Pek sevgili Resident Evil Revelations, bir süre önce PC platformunda kendisini kanıtlamayı başarmıştı. Bakalım oyun, 2013 yılındaki başarısını konsolda gösterebilecek mi? Kısmen, “hayır”.
Resident Evil (RE) serisi, oyun olarak zombilerden daha fazlasını sunmayı başaran yapımlardandır. İlk oyunları oldukça zordur ve ne yazık ki dördüncüsünden sonra işler istediğimiz gibi gitmez. Oynanışta yaşanan değişiklikler, kolaylaşan dinamikler ve hikaye olarak nerede olduğu bilinmeyen atmosferiyle RE, her şeyine rağmen bazılarımız için hala vazgeçilmezdir. Durum böyle olunca, pek tabii ki Resident Evil Revelations’ın PlayStation 4 tarafında başarılı olmasını bekliyoruz. Ne de olsa PC için grafik anlamında işini layıkıyla yerine getiren Capcom, PS4 için de aynı başarıyı sürdürür diye düşünmüştüm. Hoş, beklentimin altında da çıksa Resident Evil Revelations, PS4 sahiplerinin “indirim” sonrasında edinebileceği oyunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
RE, aslında efsane bir isimdir. Filmleri ve oyunları kendi içerisinde farklı evrenlere ait bile olsa, zombi konseptini sevenine en tatlı yansıtan yapımdır (en azından benim gözümde). Sadece et için yalvaran zombiler dışında, evrimleşen virüsün korkutucu yüzünü göstermeyi başaran seri, bu sefer bizi Jill’in güzelliğiyle baş başa bırakıyor. Resident Evil Revelations, RE4 ve RE5 arasında geçen olayları konu alıyor. Jill Valentine ve Chris Redfield (bebeğim!) bir araya gelerek, biyoterörist örgüt Il Veltro’nun dünyadaki okyanuslara ölümcül bir virüs salgınını durdurması gerekiyor. Tabii oyunun başında Chris kayıp, ilk görevimiz onu bulmak ve başına neler gelmiş öğrenmek. Bu sırada Jill’i kontrol ediyoruz. Başlarda terk edilmiş olarak görünen Kraliçe Zenobia isimli gemide yolculuğumuz başlıyor. Ardından çeşitli ipuçları toparlayarak, oyunun bizi yönlendirdiği koridorlar arasında ilerliyoruz.
Hikaye kısmına hakim olanlar, sonuçtan zaten haberdarlar. Henüz oyunu oynamayanlar için spoiler vermeye niyetim yok. Bu nedenden işin daha teknik kısımları hakkında sizi bilgilendirmek daha doğru olacaktır. Ne yazık ki, söz konusu geri bildirimler ve oyun mekaniği olunca, oyunun orijinal platformu olan Nintendo’nun elde taşınabilir 3DS’inin donanım sınırlamalarını hafifletmek için tanıtılan atmosfer, düzenli olarak PS4 için azaltılıyor. Basit bir örnek; Genesis sistemi. Genesis, biyolojik yaşam formlarınızı taramamıza ve onların barındırdığı nesneleri bulmamıza yardımcı oluyor. Söz konusu 3DS olduğunda, genesis sitemi zaten ufacık ekran için “önemliydi”. Hayatta kalma, ayrıca hangi biyolojik yaratığın bize saldırabileceği konusu veya o yaratığın barındırdığı tuzak vs derken, birçok detayda genesis aslında önemli. 3DS gibi taşınabilir bir sistem için bu durum aslında oldukça zarif bir çözüm ancak PS4 kadar güçlü bir platformda, “meh”. Oyunun mantığı da bu kısımda biraz can sıkıyor. Bir odaya gir, L1’e bas, odayı tara, ne bulduysan topla ve bir sonraki odaya geç. Ardından aynı şeyleri tekrarla. Olay bu şekilde devam edince, ortamda bir gram gerginlik kalmıyor.
Fazla bodoslama dalmışım ve asıl detayları yazmayı unutmuşum (üzgün smiley). Oyun, TPS bakış açısında oynanıyor ve karakterimizi omuz hizasında görüyoruz. L1+X tuşuna bastığımızda karakterimiz hızlıca arkasına dönebiliyor. En çok merak edilen konuya gelelim; grafik. Oyundaki görsellik, PC tarafından çok daha iyi değil. Görüntüler, 3DS portundan da çok farklı değil. Daha da kötüsü oyun hala orijinalin tüm aynı yükleme noktalarını kullanıyor ve çoğu zaman ara sahneleri kesiyor veya diğer kötü tavsiye edilmemiş anlarda geliyor. Ara sahnede oyunu durdurmak istediniz diyelim ve mantıklı olarak “options” tuşuna bastınız. Hop, yanlış tuş, ara sahneyi geçtiniz.
Oyunun diğer bir sıkıntısı ise vuruş hissinin olmaması. Sadece arada kol titriyor ancak ona da vuruş hissi denilemez. Herhangi bir yaratıkla karşılaştık, mermileri üzerine yağdırdık diyelim. Ups, o da ne? Meğerse zombimiz ölmüş ve biz 3 mermi boşa sıkmışız. Kimi zaman yaratıkların, ölüp ölmediğini anlamak zor. Mermi ve canımızı iyileştiren bitkileri bulmak zaten zor, bir de ekstra mermi harcayınca, insanın siniri bozuluyor.
Komik bir şekilde Resident Evil Revelations’ın en güzel kısmı Raid Mod. İstersek tek başımıza, istersek co-op olarak girebildiğimiz bu modda, hızlı bir şekilde seviye atlamak önemli. Hatta bu mod sayesinde daha güçlü silahlar edinebiliyoruz ve silahları güçlü hale getiren parçalara da sahip olabiliyoruz. Açıkçası uzun süreli bir oyun beklentiniz yoksa, kendinize takım arkadaşı bulabilir ve 20 dakikalık zombi öldürmenin tadını çıkartabilirsiniz. Kişisel tavsiyem Raid Modu’nu, bildiğiniz bir arkadaşınızla oynamanız. Yabancı biriyle eşleşme olduğunda, zombi yemeği olmanız kaçınılmaz ve genelde zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Kesin tek başına kahraman olmak isteyen birileri çıkıyor.
Genel olarak Resident Evil Revelations, isminin hatırına oynanabilinir. PS4 platformunuz varsa, hayatta kalma, korku türünü seviyorsanız ve arada arkadaşlarınızla zombi beyni patlatmak istiyorsanız, Revelations’a sahip olabilirsiniz. Tabii hatalarını da beraberinde satın alacağınızı unutmayın. Mükemmel grafikler yok ve kimi zaman ara videolar biraz sapıtabiliyor ancak oyunun ilk sürümünü kaçırdıysanız, PS4 versiyonunu deneyin derim. Son olarak eğer ilk defa RE oynayacaksanız, Resident Evil Revelations kesinlikle yanlış bir başlangıç olacaktır. Daha yenilikçi korku peşindeyseniz, RE7’yi şiddetle tavsiye ederim. Ayrıca yine RE oynamak istiyor ve remastered adı altında, saf aksiyon arayışındaysanız o zaman RE4 – RE5’in remake versiyonlarını deneyebilirsiniz.
Oyunun PS3 ve PS4 arasındaki grafik farkını görmek isteyenler, aşağıdaki videoyu izleyebilirler.
ATOMEGA İnceleme
[taq_review]