İnceleme

Destiny 2 İnceleme

0

Önemli olan, zindanları bulmak

Her şey iyi güzel de görev kısmında ister istemez bir süreden sonra kendini tekrar eden yapılara denk geliyoruz. Ana görevler benzer şekilde ilerliyor. Düşmanların bizi sürüklediği birtakım alanları dolaşıyoruz. İlk hedefleri tamamen yok etmemiz isteniyor. Ardından Ghost’umuzun bizi canlandıramadığı daha kritik noktalara ulaşıyoruz. Bu durum, birkaç kez yaşanıyor. Hatta Ghost’umuzun bizi canlandıramama durumu, genellikle boss dövüşünden hemen önce oluyor. Ölürsek, oyun bizim ışığımızın söndüğünü belirten bir uyarıyla, kaç yaratık öldürdüğümüzü gösterip, son checkpoint kısmına geri fırlatıyor.

Diğer bir görev şekli ise belli bir yüzdeye gelene kadar, bölgenin korunması durumu. Bize bir hedef veriliyor ve o bölgenin korunması gerekiyor. Bu sırada bize emir veren NPC’miz kulağımıza “%80, hadi az kaldı dayan” diyerek gaza getirmeye çalışıyor. Bu sırada dalga dalga gelen düşmanları öldürüyoruz.

Oyunda önemli olan ve oynanış süresini arttıran ayrıntı; zindanlar ve daha iyi eşya bulayım, daha güçlü olayım durumu. Buna bağlı olarak oyuna sahip olmanız gerekiyor. Sonra vay efendim bu oyun 6 saatte bitti demeyin. Oyunda Lost Sectors adında zindanlar mevcut. Bu zindanlara girebilmek için Adventure yani maceraları bitirmemiz gerekiyor. Bunlar bir çeşit yan görev zinciri. Gezegenleri keşfettiğimizde, her gezegende belli NPC’ler ile karşılaşıyoruz. Bu NPC’lerin görevlerini tamamladığımızda Lost Sector, haritamızda beliriyor.

Bazı zindanların girişlerini bulmak çok kolay ancak bazıları bayağı tuzaklı falan ve beklenmedik yerlerde çıkabiliyor. Her gezegenin kendisine özel zindanı var ve zindana yönlendiren NPC, bu konuda bize pek bilgi vermiyor. Genelde kendimiz keşfetmek zorunda kalıyoruz. İlk Lost Sector’umuza girdiğimizde bütün düşmanları öldürmemiz isteniyor. Ardından sağa sola ışınlanabilen veya kalkanıyla kendini koruma altına alan boss savaşımız başlıyor. Boss öldürüldüğünde bize bir adet anahtar veriliyor ve bununla da sürpriz sandığımızı açıp, ödülümüzün tadını çıkartabiliyoruz. Son olarak oyuna ayrıca raid eklenecek.

Eşyalar

Oyunda bizi bekleyen birçok zırh ve silah mevcut. Başlarda sıradan seviyede düşen silahlar, birkaç görev sonrasında ve boss öldürmenin ardından daha nadir eşyalara kavuşmamızı sağlıyor. Her silahın gücü farklı ve temel hasarları da uygun modla değiştirilebiliniyor. Beşinci seviyeye ulaştığımızda, oyundaki eşyaların seviyesi ve nadirlik durumu da değişiyor. Silahlar, hasarımızı etkilerken, zırhlar daha çok hareket kabiliyetimizi, iyileşme ve esnekliğimizi etkiliyor. Bize en uygun olan zırhı bulduktan sonra kıyaslama yapmamız çok önemli.

Multiplayer

Oyunda en çok beni rahatsız eden kısım “şimdilik” multiplayer modu. Muhtemelen oyunun yeni olması ve sunucuların da buna bağlı olarak biraz sapıtması, yaşadığım sorunu normalmiş gibi gösterebilir. Crucible, bizim PvP gezegenimiz. Burada insanlar karşı karşıya gelirler ve belli bölgeleri ele geçirirler. En çok bölgeyi ele geçirip, elinde tutan takım kazanır ve takımlar 8’e 8’dir. Bu kısımda yanıma 7 oyuncunun gelmesini beklemek kimi zaman 10 veya 20 dakika bile sürebiliyor. Daha kötüsü tam maç bulduğu sırada oyun, sunucu hatası verip beni temelli oyundan atabiliyor. Ancak bu durumun, Destiny 2’nin henüz çıkış yapmasına bağlıyorum ve umarım yakın zamanda düzelir.

Crucible modları: Control – Adı üzerinde belli noktaları kontrol etmemiz isteniyor. A, B ve C noktalarını ele geçirmek, kontrol etmek ilk amacımız. İlk 75 puana ukaşan takım kazanıyor. Countdown – Bu mod, Destiny 2 için de oldukça yeni. CS’deki mantık gibi bomba yerleştirmek ve onu savunmak ya da muhalefetin bunu bırakmasını engellemekle ilgili. Bombayı kurabileceğimiz birden fazla nokta var, bu nedenle hem savunma hem de hücum takımımızda güçlü koordinasyon gerekiyor. Clash – Standart takım ölüm maçı (deathmatch) olayı, ilk 75 puana ulaşan ya da zaman geldiğinde en yüksek skora sahip takım kazanıyor. Supremacy – Clash ile oldukça benzer olan bu modda biri öldüğünde arkalarında uyandıklarında Crest (bir çeşit taç, arma) bırakıyorlar ve bunun da toplanması gerekiyor. En çok Crest toplayan takım kazanıyor. Survival – Yine Clash moduna benzeyen Survival’da sadece 8 canımız mevcut. Takımızdan biri öldüğünde biz de bir can kaybediyoruz. İlk sekiz canı kaybeden takım, maçı kaybediyor. Trials – Zamanlama kısıtlaması olan PvP kapışması. Trials of Osiris, Destiny’de sevilen ve özel multiplayer modlardan biriydi. Bu mod, henüz açılmadı. 15 Eylül’de kendisini deneme şansına erişeceğiz. Orijinal Destiny’de bu modda “Flawless” olmaya çalışır ve bir kerede üst üste yedi PvP oyunu kazanmaya çalışırdık.

Müzik, ses ve kapanış

Destiny 2, multiplayer konusunda “şimdilik” kötü bir başlangıç yapsa bile hikaye kısmında oldukça güçlü ilerliyor. Boss savaşlarında, aksiyon anlarında oyuncuyu gaza getiren melodiler, ana karakterlerin seslendirmelerindeki derinlik ve daha fazlası, Destiny 2’yi özünde başarılı bir oyun yapıyor. Hikaye devrim niteliğinde değil tabii ki ve açıkçası oynanış kısmının yanında, belli noktalarda kendini tekrar eden görev yapısı, ister istemez oyunda zaman harcadıkça bazı aksiyonların tahmin edilebilir olması da insanın içindeki heyecanı kaçırabiliyor.

Oyunda çok fazla silah ve zırh mevcut. Ghost’umuza farklı renklendirmeler bile yapabiliyoruz. Kozmetik ve silah, zırh modellemesi konusunda oyun, oldukça doyurucu. Oyunun, kesinlikle büyümeye ihtiyacı var. Daha farklı multiplayer haritaları, ana hikayede kimi zaman sürpriz boss’lar ve belli olmayan birkaç düşman dalgası eklemek fena olmaz. Tabii bu tarz isteklerimiz ancak DLC ile giderilebilir gibi duruyor. Şimdilik türünün hakkını veren Destiny 2, birkaç eksisine rağmen zamanınızı çalmayı hak eden FPS olarak öne çıkmayı başarıyor. Görünüşte kısa bile olsa eğer dikkatli dinler ve okursanız, Destiny 2’nin hikayesinin hiç de kısa olmadığını anlayacaksınız (yazar burada göz kırpıyor). Tıpkı ilk oyun gibi farklı boss savaşları ve gelecekte bizi bekleyen yenilikleriyle bu oyun, arşivlenmeyi hak ediyor (ayrıca edecek, unutmayın PC geliyor gençlik).

Işığınızın sönmesine izin vermeyin.

Destiny 2, Overwatch ve Diğer Blizzard Oyunlarıyla Çapraz Bağlanabilir

[taq_review]

Ceyda Doğan Karaş
86 doğumlu. Evli, mutlu, Tauren'li. Star Wars, Doctor Who, Yu-Gi-Oh ve Blizzard delisi. 93'ten beri video oyunlarıyla fazla uğraşıyor ve hayatı onların üzerine şekilleniyor. Korku, macera, psikoloji kitap ve animelerine bayılıyor. Koyu Beşiktaş taraftarı ve cosplay organizatörü. Ayrıca cosplay, vazgeçemediği hobilerinden sadece birisi.

Just Dance 2018, Yeni Disney Şarkılarıyla Eğlencenin Dozunu Arttırıyor

Previous article

Yeni Bir Deneyim STAR WARS: JEDI CHALLENGES

Next article

You may also like

More in İnceleme