- 30paylaşım
- 11Facebook
- 19Twitter
Ufak yaşlardayken oyuncaklarla oynuyor ve bunu senaryo dahilinde, küçük macera haline getiriyor muydunuz? O zaman bu oyunda kendinizden bir parça bulmanız mümkün. Karşımızda Supra Games tarafından geliştirilip yayınlanan Supraland var.
İsim tanıdık gelmiş olabilir, zira oyun Supraball ile aynı evrende geçiyor. Bir çocuğun bahçesinde kırmızı bir karakteri yönettiğimiz oyun, sabah yataktan kalkınca babanızın (Kırmızı Kral) sizden köyün su kaynağının kuruduğunu ve bunun sebebini öğrenmek için yeşil borudan geçmenizi istemesiyle başlıyor. Basit eğitimden geçtikten sonra su probleminin kaynağını öğreniyor, kılıcımızı alıyor ve Kraliçe olan annemizle beraber maceraya atılıyoruz. Supraland, açık dünya bulmaca-platform oyunu. Bir yerlerde bulmacalar var ve sizin o noktaya gitmeniz de şart değil. Eğer elinizdeki araçlar yetiyorsa çözebiliyorsunuz. Oyun, hikaye akışı dışında size hiç müdahale etmiyor. Hatta bazı bulmacaları, olması gerektiğinden farklı çözme şansınız bile var.
Supraland, tamamen tek kişilik bir deneyim için tasarlanmış, çoklu oyuncu modu bulunmuyor. Buna rağmen Supra Games, 9 metrekare içinde verilebilecek bütün bolluğu vermiş. Gerek diyaloglar, gerek oyun içine eklenen göndermelerle bir bulmacadan diğerine giderken eğlenceyi de ihmal etmiyorsunuz.
Karşılaştığınız bulmacaların da çözüm yöntemi oldukça farklı olabiliyor. İlk başlarda kutuyu düğmenin üstüne koyma, kapının altına kutu koyup kapanmasını engelleme gibi türün diğer örneklerinden aşina olduğumuz yöntemler kullanabiliyoruz. Oyunda ilerledikçe normal görünümde bir kırmızıyı, elimizdeki imkanları kullanarak din adamlarının yanına dahil etme gibi eğlenceli ve biraz karışık görevlerimiz olabiliyor. Supraland, size yeni bir mekanik tanıtmaktan asla çekinmiyor. Hatta yapabileceklerinizin fazla olması, bir bulmacayı çözerken oluşan muhtemel çözümleri de artırdığından, kısa süreli afallama yaşayabiliyorsunuz.
Atmosfer olarak oyunun oldukça başarılı olduğunu da söylemek mümkün. Kıyas yaparken aklıma sık sık Portal serisi geldi. Tabii ki Portal kadar görsel anlamda şölen sunmuyor, ancak elindekini oldukça iyi kullandığı kesin. Eksik olarak söylenebilecek bir kısım ise oyun müziklerinin tekrar ediyor olması. Müzikler, bağımsız yapım için yeterli gibi olsa da, bir süre sonra sıkıcı hale geliyor. Karakter seslendirmesi yerine, mırıldanma sesi ve konuşma balonu yer alıyor. Ayrıca bir alanda ilerledikçe sağdan soldan mırıldanma duyduğunuzu da ekleyelim. Özellikle bulmaca türüne aşina olmayan bireyler için bu sorun ciddi diyebiliriz.
Supraland, her ne kadar karmaşık gelse de oldukça zekice tasarlanmış zorluk seviyesine sahip. Oyunu durdurduğunuzda eğer takıldıysanız, herkesle konuşmanız ve kabloları takip etmeniz öneriliyor. Basitçe, bütün bulmacaları kabloları takip ederek ve biraz mantık yürüterek çözmek mümkün. Olur da bazı durumlarda bunu yapamayacak durumdaysanız, çevredeki biriyle konuşunca size küçük ipuçları verebiliyor. Bununla da yetinmezseniz, oyunun yapımcısı David Münnich’in hazırladığı ipucu dökümanına Steam üzerinden ulaşmanız mümkün.
Oyundaki gelişimin bir kısmı keşifle alakalı iken, diğer kısmı da aksiyona bağlı oluyor. Çevrede bulduğunuz sandıklarda, üzerinizdeki ekipmanlar için geliştirmeler bulmak mümkün. Bunlar, aksiyon kısmında işinizi oldukça kolaylaştırıyor. Bu geliştirmeleri, etrafta bulduğunuz veya düşmanlardan düşen altınlar ile satın da alabiliyorsunuz. Çevredeki zorunlu olmayan bulmacaları hatırladınız mı? Bazı bölgelerde bu bulmacaların sonunda elde ettiğiniz nesne ile yeni geliştirme açabiliyorsunuz.
Aksiyon kısmı ise oyunun müziklerle beraber ikinci eksiği. Bulmacadan bulmacaya koşma düzenini kırmaya çalışan bu mekanik, özellikle oyunda belirli bir aşama kaydettikten sonra yoldaki sinir bozucu engel haline dönüşüyor. Yine de altın için yenilenebilir tek kaynağınız düşmanlardan oluşuyor. Oyunun sihrini bozmadan şunu da söyleyebilirim ki, bazıları için altın tek başına yeterli değil 😉
Peki, satın almaya değer mi? Bu sorunun cevabını çoktan tahmin etmişsinizdir. Steam’deki 32 TL’lik fiyatı ile Supraland, uzun süredir hasretini çektiğiniz bulmaca-platform oyunu olabilir. Türünü seviyorsanız kesinlikle değer!