- 21paylaşım
- 21Facebook
- 0Twitter
Disney çizgi dizileriyle büyüyen ve hala her yeni isimde heyecandan yerinde duramayan biri olarak Winnie the Pooh, çok özel bir yere sahiptir. Şayet ki 3 Ağustos günü vizyona giren Christopher Robin‘den beklentiniz bir çocuk filmi olacağıysa, bu fikri kenara atın. Zira Christopher Robin, sizlere hayatın zorluklarını ve kimi zaman fedakarlıkların, her şeyden önce gelebileceği dersini suratınıza vuracak.
Christopher Robin, başrollerde Ewan McGregor, Hayley Atwell, Mark Gatiss gibi isimlerin yer aldığı sevimli bir macera filmi. Araya pek tabii ki Pooh, Tiger gibi isimler girince animasyon konusunu da es geçmemek gerek. Filmin yönetmen koltuğunda World War Z, Finding Neverland gibi yapımlardan tanıdığımız Marc Forster oturuyor.
Filmimizin konusu, 100 Hektar Ormanı’nı geride bırakmak zorunda kalan Christopher Robin’in başına gelen talihsizliklerden ibaret. Winnie ve diğer dostlarını ziyaret etmeyi bırakan Christopher Robin, yatılı bir okula gider. Ancak genç yaşta büyük sorumluluklar altında ezilmeye başlar. Büyür, aşık olur ve hatta bir de kızı vardır. İşi, onun hayatının tamamını ele geçirmeye başlar ve bu da ailesiyle arasında sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Bir gün Winnie tarafından ziyaret edilir. Şapşal yaşlı ayı, 100 Hektar Ormanı’ndaki tüm arkadaşlarını kaybetmiştir. Christopher Robin, bir yandan Winnie’nin tüm sakarlıklarıyla uğraşması, diğer yandan da işindeki önemli toplantılara gitmesi gerekmektedir.
Christopher Robin, özetle arada kalmış bir film. Şöyle ki bir yandan çocuk masalı, diğer yandan sisler altında İngiltere’deki insanların İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşadığı zorlukları ele alınmış. Tabii yetişkin filmi demek de zor, zira büyük yaştaki izleyiciler için bazı şakalar, sahne geçişleri türüne göre fazla sıradan. Ek olarak film, Türkçe dublaj seçeneğine sahip ancak karakterler, başarılı seslendirilmiş olsa bile olması gereken ses tonlarından daha ince ve çocuksular. Bu bağlamda filmi tam olarak sınıflandırmak gerçekten zor.
Film sınıflandırılamayınca, doğal olarak izleyin veya izlemeyin demek de bizim için oldukça zor. Arada bile kalsa Christopher Robin, seyircilere önemli mesajlar vermekten geri kalmıyor. Ailenizin önemi, iş hayatınızda adil olmak, büyürken çocukluğunuzun hala bir yerlerde gizlenmesine izin vermek gibi. Ayrıca 100 Hektar Ormanı, Tiger, Iyor, Winnie, Piglet gibi dostlarımızı devasa ekranda farklı modellemelerde görmek insanın içinde tatlı heyecanın uyanmasına neden oluyor. En önemlisi bazı sahneler, eğer Winnie izlemiş biriyseniz içinizin burkulmasına neden oluyor, iyi anlamda tabii ki.
Beklentiyi yüksek tutmazsanız, orta şekerli kahve tadında izlenir. Sevimli dostlarımız biraz yaşlanmış bile olsa içimizdeki çocuğu asla kaybetmeyelim diye ellerinden geleni yapmışlar. Ne de olsa bazen yapabileceğiniz en iyi şey, hiçbir şey yapmamaktır.