Sinema

Oyuncak Hikayesi 4 İnceleme – İzlemeye Değer Mi?

0

Yönetmen Josh Cooley (Riley’nin İlk Randevusu?) ve yapımcısı Jonas Rivera (Ters Yüz, Yukarı Bak) ve Mark Nielsen (Ters Yüz) olan Disney ve Pixar filmi Toy Story 4 (Oyuncak Hikayesi 4) 20 Haziran 2019’da sonunda gösterime girdi.

22 Kasım 1995 yılında vizyona giren Toy Story tamamen bilgisayarda çizilen ilk sinema filmiydi ve yılın en yüksek kar getiren filmi oldu. Üç Oscar ve İki Altın Küre adaylığı oldu. Birçoğumuzun kalbine dokunmayı başardı ve hatta diğer tarafya hayal gücü yüksek olan ufaklıkların oyuncaklarına karşı daha tutarlı olmasını bile sağladı. Toy Story 2, dijital olarak yaratılan, kurgulanan ve sergilenen ilk filmdi. Ayrıca orijinalinden daha fazla kar eden ilk devam animasyon filmi oldu. Amerika, İngiltere ve Japonya’da açılış haftası gişe rekorlarını kırdı.

1999 yılının en çok kar eden animasyon filmi olmasının yanında “En iyi film” dalında Altın Küre kazandı. Sinema filmi için yazılan en iyi şarkı dalında Grammy ödülü aldı (Randy Newman, “When She Loved Me”). 2010 yılında gösterime giren Toy Story  3 “en iyi animasyon filmi”, “en iyi müzik” dallarında (Randy Newman/“We Belong Together”) Oscar kazandı. Ayrıca “en iyi animasyon” dalında Altın Küre ve BAFTA ödülü kazandı. “En iyi film” dalında Oscar’a aday olan ikinci Pixar filmi oldu. Ayrıca Pixar’ın İnanılmaz Aile 2’den sonra en yüksek kar getiren ikinci film oldu. 2015 yılının kısa filmi “Riley’nin İlk Randevusu?”nun yönetmeni Josh Cooley ve yapımcısı Mark Nielsen’dı.   

Oyuncak Hikayesi 4 Hikaye

Woody, dünyadaki yeri konusunda her zaman kendine güvenir. Önceliği ise Andy ve Bonnie gibi ait olduğu çocuğa göz kulak olmaktır. Bonnie’nin “Forky” adlı kendi kendine yaptığı yeni oyuncak arkadaşı, kendini bir oyuncak değil de çöp gibi hissettiğini belirtince, Woody ona oyuncak olmayı nasıl benimsemesi gerektiğini anlatmak ister. Ancak Bonnie, tüm oyuncakları ailesinin çıktığı yolculuğa dahil edince, bu yolculuk Woody’nin Bo Peep ile bir araya geleceği beklenmedik bir maceraya dönüşür. Yıllarca kendi başına yaşadıktan sonra artık Bo’nun gücü ve alaycılığı, porselen dış görünüşüyle bir tezat içindedir. Oyuncak olarak hayatlarında çok farklı yollara gittiklerini fark eden Woody ve Bo bunun endişelenmeleri gereken son şey olduğunu çok geçmeden anlarlar.

Oyuncak Hikayesi 4 İzlemeye Değer Mi?

Oyuncak Hikayesi serisinin en tatlı kısmı, seriye kendinizi kolayca kaptırmanız. Disney’in klasik durum konusunu öne çıkartan müzikleri yerine daha sade ve “oyuncak bakış açısından” anlatılan melodiler, insanın içini ısıtmaya yeter. Pek tabii ki herkese hitap etmeyen türü olduğunun da altını çizeyim. Malum, elimizde konuşan ve şebeklik yapan oyuncak var. Ancak onların kendi dünyası, keşfetmeye değer nitelikte. Yeni film, oyuncakların davranışlarını ve kişisel tercihlerini daha farklı boyutlara taşıyor. Diğer tarafta onların bu durumlarını değerlendirirken çokça gülümsemekten kendinizi alamıyorsunuz.

Pixar ve Disney, diğer yapımlarına gönderme yapmaktan asla geri kalmaz. Ek olarak da bu göndermeleri kimi zaman günümüz oyun ve teknolojilerine uygular. PUBG, Five Nights at Freddy’s gibi oyunlara minik dokunuşlar yapan filmde, Giggle McDimples, Ducky ve Bunny’nin triplerine bayılacağınızdan eminim. Özellikle Ducky ve Bunny, inanılmaz sevimliler. Hele ki hayal güçlerini çalıştırırken ve Forky ile Woody’nin başı belaya girince plan yapma çabaları gerçekten güldürüyor. Uzay komandosu Buzz Lightyear’ı unutmamız tabii ki imkansız. Onun “iç sesiyle” olan mücadelesi unutulmayacak cinsten.

Birçok animasyonda Türkçe dublaj konusunda çekingen davranırız. Daha fazla duygu ve mimik esnasında karakterin o anki hissiyatını izleyici olarak hissetmek çok önemli. Oyuncak Hikayesi 4, şarkılar dahil birçok konuda dublajın hakkını vermiş. Hiç rahatsız olmuyorsunuz ve her karakterin diyalogları dilimize mükemmel şekilde işlenmiş. Seriyi takip edenler bilirler, Mr. Potato Head’i seslendiren Don Rickles, ne yazık ki Oyuncak Hikayesi 4’ten önce hayatını kaybetti. Yapımcılar, farklı bir ses kullanmak yerine onun geçmiş kayıtlarından yola çıkarak seslendirme yapmayı tercih etmişler. Çok tatlı bir düşünce olduğunu kabul etmek gerek. 

Genelde seride “kötü” olarak gösterilen ve her seferinde oyuncakların hayatını zindan eden birileriyle tanışırız. Yeni animasyonda da benzer durum söz konusu ancak aslında kurgu, farklı boyutlara taşınmış. Böylece kendi kader çizgilerini değiştirmek isteyen, kendi hayatlarına yön vermek isteyen oyuncakların sanki “insanlar” gibi hoşça vakit geçirmekten fazlasına ihtiyaç olmadıklarını anlıyorsunuz. Kısacası, sadece yaşamak ve yaratılış amaçlarını gerçekleştirmek istiyorlar.  

Mekan tasarımları muazzam. Parlak renklerle süslü lunapark teması, havai fişekler, antika dükkanı gibi dokunuşlar derken kendinizi kimi zaman özel detaylara kaptırabiliyorsunuz. Filmde her karakter özenle işlenmiş. Diğer tarafta animasyon, bazı soru işaretlerini de geride bırakmaktan vazgeçmemiş. Çok göze batmasa da arka planda kalan karakterlerin biraz daha olaya dahil olmasını istiyorsunuz, yine de türüne göre izleyiciyi doyurmayı başarıyor. Senaryoya eklenen post apokaliptik havayı da es geçmemek lazım. Bu da aslında, soru işaretlerine rağmen yan karakterlerin kendi hikayelerinde öne çıkmasını sağlıyor.

Daha fazla aksiyon, komedi, duygusallık ve minik aşk kırıntılarının eklendiği Oyuncak Hikayesi 4, zamanınızı hak ediyor. Açıkçası serinin en tatlı kapanışını yaptığı kesin. Devamının gelmesini dört gözle bekliyoruz.

 

The Secret Life of Pets 2 İnceleme
Ceyda Doğan Karaş
86 doğumlu. Evli, mutlu, Tauren'li. Star Wars, Doctor Who, Yu-Gi-Oh ve Blizzard delisi. 93'ten beri video oyunlarıyla fazla uğraşıyor ve hayatı onların üzerine şekilleniyor. Korku, macera, psikoloji kitap ve animelerine bayılıyor. Koyu Beşiktaş taraftarı ve cosplay organizatörü. Ayrıca cosplay, vazgeçemediği hobilerinden sadece birisi.

PUBG – Nations Cup 500.000 Dolarlık Ödül Havuzu için Mücadele Başlıyor

Previous article

Crash Team Racing Nitro-Fueled Sonunda Çıktı

Next article

You may also like

More in Sinema