- 35paylaşım
- 35Facebook
- 0Twitter
Pokemon dünyasının belki de en ilgi çekici maceralarından biri olan Pokémon Detective Pikachu, 10 Mayıs tarihinde 2D, 3D, Türkçe dublaj ve altyazılı seçenekleriyle vizyona girecek.
1996’da piyasaya çıkan ve çok tutan Pokemon markası, dünya çapında sattığı 300 milyon oyunla artık bilgisayar oyunlarında da büyük hayran kitlesine sahip. Takas kartı oyunları 11 dilde mevcut ve toplamda 23,6 milyar kart satın alınmış, 21’inci sezonundaki anime televizyon dizisi 160’ı aşkın ülkede yayınlanıyor ve 20’yi aşkın animasyon filmin yanı sıra kitapları, manga çizgi romanları, müzikleri, oyuncakları, marka ürünleri, ve aralarında 850 milyon kez indirilen ve her yaştan hayranın keyif alarak oynadığı son derece popüler Pokemon GO’nun da olduğu uygulamaları mevcut.
Pokemon evrenini sevenlerden ancak Ash karakterinden de ölümüne nefret eden biri olarak (yazar Red taraftarı) Pokémon Detective Pikachu, tam olarak aradığım konuya sahip. Şahit olacağınız hikaye, 2018 yılında Nintendo 3DS platformunda piyasaya çıkan oyundan hayat buluyor. Bu nedenden Ash, Red, Rocket Team gibi isimleri kenara bırakıp Tim ve Pikachu’ya odaklanmanızı öneririm.
Pokemon Dedektif Pikachu Konusu ve Teknik Detaylar
Hikâye, başarılı dedektif Harry Goodman’ın gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasıyla başlıyor. Goodman’in oğlu Tim, eski bir pokemon eğitmenidir ancak artık onlardan nefret eder. Herkes gibi bir pokemonu yoktur ve yalnızlığı tercih eder, ayrıca yıllardır babasıyla görüşmez. Tim, ölüm haberinin ardından babasının dairesine gider ve orada Harry’nin eski ortağı Dedektif Pikachu ile tanışır. İlginçtir ki herkesin “pika-pika” olarak duyduğu Pikachu’yu sadece Tim anlar. Pikachu, Harry’nin ölmediğini söylediği anda ortalık karışır ve Tim de ne olduğunu öğrenmek üzere harekete geçer. Soruşturmaya Harry’nin eski Pokemon ortağı Dedektif Pikachu yardım eder: Son derece komik, kendi içinde bir bulmaca olan sevimli bir dedektif. Tim’in, Pikachu’yla konuşabilen tek insan olması sebebiyle birlikte çalışmak için biçilmiş kaftan olduklarını anlayan ikili, bu karmaşık gizemi çözmek için heyecan dolu bir maceraya çıkmak üzere güçlerini birleştirir. Birlikte Ryme City’nin (insanların ve Pokemon’ların hiper realistik bir canlı aksiyon dünyasında birlikte yaşadığı modern bir metropol) neon ışıklı caddelerinde birlikte ipucu kovalayan ikili, birçok Pokemon karakteriyle karşı karşıya gelir ve birlikte huzur içinde yaşayanların huzurunu yok edecek ve tüm Pokemon evrenini tehdit eden şoke edici bir planı ortaya çıkartır. Zira bazı pokemonlar anlamsız şekilde vahşileşerek, etrafına zarar verir.
Pokemon DEDEKTİF PIKACHU’da rol alan diğer oyuncular şöyle: Dedektif Pikachu rolünde Ryan Reynolds var. Justice Smith (Jurassic World: Fallen Kingdom) Tim rolünde, Kathryn Newton (Lady Bird, Big Little Lies dizisi) ilk büyük haberinin peşinden koşan deneyimsiz muhabir Lucy rolünde, Suki Waterhouse (Insurgent), Omar Chaparro (Overboard), Chris Geere (Modern Family) Oscar’a aday gösterilen Ken Watanabe (Godzilla, The Last Samurai) ve Bill Nighy (Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 1).
Filmin yönetmeni Rob Letterman (Goosebumps, Monsters vs. Aliens), hikâyeyi yazan Dan Hernandez, Benji Samit ve Nicole Perlman, senaryo Dan Hernandez, Benji Samit, Rob Letterman ve Derek Connolly, The Pokemon Company and Creatures Inc. tarafından çıkarılan Great Detective Pikachu oyunundan uyarlandı. Filmin yapımcıları Legendary Pictures’tan Mary Parent ve Cale Boyter, The Pokemon Company’den Hidenaga Katakami ve Don McGowan. Başyapımcılar; Joe Caracciolo Jr., Ali Mendez, Tsunekazu Ishihara, Kenji Okubo, Toshio Miyahara, Hiro Matsuoka ve Keiji Ota. Müzikler Henry Jackman’a (Jumanji: Welcome to the Jungle) ait. Görsel efektler Moving Picture Company (Wonder Woman) ve Framestone (Guardians of the Galaxy Vol. 2) tarafından yapılıyor.
Pokémon Dedektif Pikachu İzlemeye Değer Mi?
Detektif Pikachu’nun yolu, eğlenceli müzikler eşliğindeki anime versiyonunun yolundan gitmiyor. Bu sefer kimi zaman itaatkar olan Pikachu’nun yerini, meydan okumalara açık, takıntılı ve kafein bağımlısı bir Pikachu almış durumda. Yani Ash’in Pikachu’sunu kenara bırakın. Tim’in uzaklaşmaya çalışıp sinir bozucu bulduğu Pikachu, izleyiciyi sonuna kadar eğlendirmeyi başarıyor ve inanın Ryan Reynolds’dan daha iyi bir isim düşünülemezmiş.
İlk defa Harry Potter izlediğiniz zamanı, Hogwarts’a daldığınızdaki güzellikleri veya Yüzüklerin Efendisi’ndeki Shire manzarasını hatırlıyor musunuz? İşte Ryme City de tam olarak bu etkiyi yaratıyor. Geleneksel Pokemon yapımlarından alışık olduğumuz Pokeball görüntülerinin yerine özgürce dolaşan Pokemonlar, Ryme City’nin her yerinde. Bir yanda Jigglypuff ve Psyduck gibi sevimlilikler yer alırken, diğer tarafta muazzam gücüyle öne çıkan Charizard ve Mewtwo bulunuyor. Özellikle Mr. Mime sahnesinin efsane olduğunun altını çizmeliyim. Tabii Pokemonlar animasyonda her ne kadar eşsiz görünse de film, kimi zaman onların birer canavar olduklarını hatırlatmaktan ve vahşiliklerini de göstermekten geri kalmıyor. Oyunu oynadıysanız, konunun tam olarak nasıl ilerleyeceğini az çok biliyorsunuz demektir.
Filmin en etkileyici kısmı, Pokemonlar çok doğal ve yıllardır dünyanın bir parçasıymış gibi yansıtılmış. Yani bir animasyon değil de macera filmi izliyormuş gibi hissediyorsunuz. Ormanda ilerlerken ortaya çıkan Bulbasaur’lar ve Morelull’lar, oldukça etkileyici sahnelerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Sahne geçişleri hızlı bile olsa bile Pokemon hayatını anlatırken fantastik öğelerden çok gerçekçilik ön plana çıkıyor.
Pokemonlar filmin en büyük neşesi de olsa hikaye kesinlikle aynı eşitlikte ilerlemiyor. Bir noktada hikayeyi tahmin etmek kolay gibi görünüyor ve senaryo basitmiş gibi hissediyorsunuz, ancak diğer tarafta da takip etmekte zorlanacağınız detaylara da denk geliyorsunuz.
Dedektif Pikachu filmi, kesinlikle cesaret isteyen seçimlere sahip. Malum, elimizde sevimli bir dedektif var. Pikachu karakterini Sherlock Holmes gibi göstermek, zaten cesaret gerektiren seçimlerden biri. Pikachu bu role bürünürken, Tim ise kendi akıl sağlığını sorgulayan bir karakter. İkilinin geliştirmeye çalıştığı bağ, filmde biraz gözyaşı ve biraz da gülümseme ile başarılı şekilde yansıtılmış.
Diğer tarafta filmde yıldız gibi parlayan pek isim yok. Şöyle ki Tim’e yardımcı olan Lucy ve tüm Pokemon dünyasını tehdit eden diğer isimler (spoiler vermeyeyim), fazla geri planda kalmışlar. Bu geri kalmışlık doğal olarak biraz rahatsızlık verebiliyor. Gönül isterdi ki daha çok Pokemon görelim, karakter arka planlarına dalalım ama daha iyisinin de yapılabileceğinden de şüpheliyim. Filmde Ditto, Snubbull, Bulbasaur, Arcanine, Lickitung, Ludicolo, Slaking, Charmander, Magikarp, Machamp, Greninja ve dahası birçok Pokemonu görmek mümkün. Tabii bunların bazılarını bir-iki saniyeliğine görürken, kimisi de sürekli ortalarda dolanıyor.
Filmin en önemli malzemesi mizah anlayışı. Saçma espriler (Raynolds’un başrolde olmasının en büyük katkısı) sadece büyük yaştaki değil, küçük izleyicileri de güldürecek cinsten. En azından her kesime ifade edebilecek diyalogların olması güzel düşünülmüş. Özellikle kafein şakası yapan, kimi zaman bel altı vurup taktik vermeye çalışan Pikachu’nun anlamsız eğlenceli olduğunu kabul etmek gerek.
İlk defa Pokemon dünyasına atılanların yadırgayabileceği ve diğer tarafta da Pokemon aşıklarının gözünden kaçmayan detaylarıyla süslü Pokémon Detective Pikachu, zamanınızı hak eden filmlerden. Justice Smith, hikayeye duygusal bir ağırlık kazandırmayı başarırken Ryan Reynolds ise eğlenceli komedi gösterisini en iyi performansıyla sunuyor. Film endüstrisinin video oyunlarından harmanladığı yapımların gittikçe düşüşte olduğu bu dönemde Detective Pikachu, türünün en iyi örneği.