- 28paylaşım
- 28Facebook
- 0Twitter
Örümcek-Adam: Evden Uzakta’da (Spider-Man: Far From Home) Tom Holland, Avengers: Endgame’deki olayların ardından sonsuza dek değişmiş bir dünyada yeni tehditlere karşı durmak için harekete geçmesi gereken mahallemizin arkadaş canlısı süper kahramanı olarak geri dönüyor.
Birçok süper kahraman filmleri arasında belki de en sempatik isimlerden biri haline gelen ve çokça “Örümcek Adam” yüzünün değişmesine neden olan yapım Spider-Man, çizgi roman dünyasının da parlayan yıldızlarındandır. Pek tabii ki birçok çizgi romandaki “çarpık, uçuk, kimi zaman anlamsız” konulara geçiş yapmasında, “hop parmağımı şıklattım aslında bu gerçeklik yoktu eheueh” karakterlerine sahip olmasıyla da bilinir. Konu şu ki Marvel, film dünyasının en temiz isimlerinden olmayı başardı. Her ne kadar eksilerle öne çıkan hikaye gidişatında herkesi tatmin etmeyi başaramasa da sinema salonunda çıkarken yüzü gülmeyen insan sayısı azdır. Marvel, çizgi romanlarla birebir ilerlemese de çoğumuzun “saf eğlence” için bile izlediği serilere sahiptir.
Spider-Man: Far From Home Konusu
Film, Örümcek-Adam evrenini genişletirken, Peter Parker’ı kendi çöplüğü olan Queens-New York’tan ve güvenli limanından çıkartıp, aslında bir okul gezisi olması gereken –ama kahramanımızın en zorlu ve en destansı macerasına dönüşen bir– Avrupa turuna götürüyor.
Peter Parker ve arkadaşlarını –ve daha milyarlarca insanı– hayata döndüren, iyi ile kötü arasındaki dev çaplı savaşın ardından, Peter hâlâ onun dönüşünü mümkün kılmak için kendini kahramanca feda eden akıl hocası Tony Stark /Iron Man’in yasını tutmaktadır. Turbo şarjlı kahramanlıkları nedeniyle herkes acaba bir sonraki Iron Man o mu olacak diye merak ederken bile Peter, baktığı her yerde bu yitip gitmiş Yenilmez’e saygı gösterilerine tanık oldukça yaşadığı kayıp hissi daha da artar.
Tony’nin arkadaşı Happy Hogan’ın temin edici sözleri Peter’ı bir ölçüde rahatlatır: “O gittikten sonra burada olacağını bilmese, yapmış olduğu şeyi yapmazdı bence”. Fakat Happy’nin bir diğer mesajı Peter’ın kesinlikle duymak istemediği türdendir: Nick Fury, Örümcek-Adam’ı aramaktadır. Süper kahramanlığı birkaç haftalığına ardında bırakmaya kararlı olan Peter, –Hogan’ın ‘Nick Fury’yi ekemezsin!’ uyarılarına rağmen– Fury’nin telefonlarına cevap vermez ve arkadaşları Ned, MJ ve çetenin geri kalanıyla Avrupa tatiline çıkar.
Ama Fury görmezden gelinmeyi kabul etmeyecek ve yardımcısı Maria Hill’le birlikte Peter’ın izini sürerek Venedik’e gidecektir. Eski S.H.I.E.L.D. yöneticisi Fury’nin Peter’dan talebi Örümcek-Adam’ın yeni bir tehditle mücadele etmesidir. Söz konusu yeni tehdit, her biri Toprak, Hava, Su ve Ateş’den oluşan dört elementi temsil eden devasa Elementsel Yaratıklar’dır (Elemental Creatures). Bu canavarımsı varlıklar evrende açılan bir delikten gelmişlerdir… bu da Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı ve Yenilmezler: Son Oyun’daki olayların bir diğer sonucudur.
Bunun sonrasında Peter, paralel bir Dünya’dan gelmiş ve Elementsel Yaratıkları durdurmaya kararlı Süper Kahraman Quentin Beck’le tanışır. Mysterio olarak bilinen Fury ve Beck, Örümcek-Adam’ın bu mücadeleye katılmasını isterler ama yapılacak savaş Peter’ın güvenli limanından çok uzaktadır. Bu yüzden, Fury’den bir başka Yenilmez’den yardım istemesini rica eder. Peter’ın talihsizliği diğer hepsinin meşgul olmasıdır. Dolayısıyla, henüz sonuçlarını tahmin bile edemeyeceği çapta bir kapışmada Beck’le güçlerini birleştirmek zorunda kalır.
Evden uzakta, Peter’ın arkadaşlarını koruması, dünyayı kurtarması, sadece kendisinin ötesinden gelebileceği bir zorluğa göğüs germesi ve Örümcek-Adam’ın yazgısını kabullenmesi gerekecektir.
Spider-Man: Far From Home İzlemeye Değer Mi?
Çokça duygulanacağınız film, Avengers: Endgame sonrasındaki olayları anlatıyor. Her yer Tony Stark çünkü Peter, ona inanılmaz saygı duyuyor ve seviyordu. Doğal olarak yokluğunun film boyunca gözümüze sokulması çok normal aslında. Daha filmin ilk açılışında bile Avengers’ın verdiği kayıplar gösterilirken, buna hoş bir sempati hatta komedi katılmış. Peter’ın akıl hocasını kaybetmesi, onun güçlerini etkileyecek cinsten zor dönemlerden geçmesine neden oluyor. Bu travmayı da film, başarılı şekilde yansıtmayı başarıyor. Peter ile onun acısını birebir yaşıyorsunuz.
Thanos’un parmaklarını şıklatıp, birçok insanın beş yıllığına ortadan kaybolmasının ardından doğal olarak dünya iyileşme sürecinde. Bazı insanlar hiçbir şekilde yaşlanmamışken, kimileri hayatlarından beş yıl kaybetmiş durumda. Bu konudaki gizem süredursun, Peter’ın gönlünü kaptırdığı Michelle Jones (MJ) ise ayrı konu. Belki bu yazacaklarım biraz tepki görecek ancak daha iyi bir MJ bulunabilirdi. Son zamanlarda ten rengi konusu fazla hassas bunun farkındayım, bu nedenden pek irdelemeyeceğim. MJ’in nasıl bir karakter olduğunu hepimiz biliyoruz, bu “farklılaştırma” konusu bayağı can sıkmaya başladı orası kesin. Yine gelecekte Zendaya’nın MJ karakterini toparlayabileceğini umut ediyorum. Kısmet, nasip. Pek tabii ki sırf böyle seçimler yüzünden filmi yerden yere vuracağımı düşünmeyin. Aksine film, inanılmaz eğlenceli ve görsel şölen sunuyor.
Peter, Örümcek Adam olma ve kendine zaman ayırma konusunda hayatını şekillendirmeye çalışması, doğal olarak onu inanılmaz zayıf bir hale sokuyor. İşte tam bu noktada Quentin Beck / Mysterio (Jake Gyllenhaal) ortaya çıkıyor. Günü kurtarma konusunda her şey temiz ilerlerken elementlerin dünyaya saldırması, ortalığın karışmasına yetiyor.
İzleyicinin olayları ciddiye alması için ortada duygusallıktan fazlası gerekir. Spider-Man’i bilenler onun çizgiselliğine hakimdirler ve esprilerin hava uçuşmasını yadırgamazlar. Far From Home, çizgi romandaki ciddiyeti ve komedi/aksiyon karmasının arasındaki çizgiyi çok iyi tutturmuş. Hatta aksiyonun ilk filme oranla fazla olması, kesinlikle rahatsız etmiyor. Çarpıcı detaylarla süslenen aksiyon sahneleri, özellikle 3D ve IMAX tadındayken bayağı etkileyici görünüyor. Örümcek-Adam’ın en büyük özelliği ağlarıyla düşmanları kenara itmesidir. Far From Home’da karşısına çıkan elementlere karşı pek çaresi kalmadığında, başka yollar deneyerek zekasını çalıştırıyor. Ya da diğer tarafta Mysterio’nun özel güçleri, baş döndürücü etki ve görsel yaratıcılık adına Spider-Verse’e rakip olmayı başaran bazı sahnelere olanak tanıyor.
MCU filmleri genelde hızlı ilerler ve takip etmesi zordur, ancak yönetmen Jon Watts izleyicinin filmden keyif alması adına önemli olan noktaları yakalayabilmemiz için elinden geleni yapmış. Hatta çokça easter egg eklemekten de geri kalmamış. Göndermelerin bir kısmı Voltron, Star Wars, He-Man ve hatta Spider-Man PS4 oyunu bile dahil. Daha güzeli ise birkaç saniyeliğine de olsa nostalji kokan yüzleri görmek sizi mutlu edecektir. Diğer tarafta kıyafet tasarımları ve özellikle Spider-Man’in yeni kostümü oldukça başarılı görünüyor, tabii Mysterio’nun karizmasını es geçmek imkansız.
MCU evrenine hakim olmayan izleyiciler için bile Far From Home, şaşırtıcı derecede duygusal bir film. Bütün film boyunca tatili için kendisini paralayan Peter’ın eninde sonunda acı gerçeklerle karşılaşması gerekiyor. Diğer tarafta MCU hayranları için devasa bir grup terapisi seansı gibi. 10 yıl sonra en sevilen bir süper kahramanın kaybını, onlardan sonra devam eden bir film dizisinde neşeyle dolarken izlemek gibi bir şey. Peter’ın kaybı daha kişisel ve daha derinden hissediliyor. Baba figürü Tony Stark’ı hiç beklenmedik noktalarda gören Peter, özellikle bir sahne var ki hepinizin duygulanırken gülümsemesine neden olacağından adım gibi eminim. Şimdilik spoiler olmasın, yazı sonunda isteyenlere özel o sahneyi betimledim.
Kısacası Far From Home, büyük anlar, küçük mutluluklar, özel vuruşlar, tatlı melodiler, çokça aksiyon derken türünün hakkını veren isimlerden olmayı başarmış. Aksiyon ve keder arasındaki çizgi çok iyi korunmuş, daha iyisi ise araya boşluklar konmamış. Her şeyden yeterince var. Pek tabii ki MCU evrenini çokça takip ediyorsanız, size mantıksız gelecek detaylar da gözünüzden kaçmayacaktır. Son olarak filmde iki farklı son mevcut. Açıkçası ilk sonu izledikten sonra üçüncü Spider-Man filmini nereye bağlayacaklar, nasıl öyle bir kaostan kurtulabilecekler merak içerisindeyim.
Film, 5 Temmuz tarihinde 2D, 3D, IMAX 3D, Türkçe altyazı ve Türkçe dublaj seçenekleriyle vizyona girecek.
Olası Spoiler: Far From Home’da Tony’nin asistanı ve koruyucusu olarak tanınan Happy Hogan (Jon Favreau) Peter’ı holografik görüntüler aracılığıyla kostümünü tasarlarken izlediği muazzam bir sahne var. Happy, burada hiçbir şey söylemiyor, sadece yüzüne ufak bir gülümseme yerleşiyor ve o gülümseme, aslında her şeyi anlatmaya yetiyor: izlediği son adamı ona hatırlatan mükemmel bir anı.