Çiftçilik oyunları bazılarınız için inanılmaz rahatlatıcıdır. Hem çok kolaydır hem de doğanın güzellikleriyle baş başa kalmaktan hoşlanırsınız. Kendi ürünlerinizin büyüdüğüne şahit olmak da zaten bambaşka bir duygudur. Ancak yetiştirdiğiniz bitkiler sizi yemeye kalkarsa, orada işin rengi değişir. Bir bakmışsınız elinizde kocaman silahınız, hayatta kalmaya çalışan bir çiftçisiniz. O huzur dolu hayatınız geride kalmış. İşte Atomicrops, tam olarak böyle bir oyun.
5 Eylül tarihinde erken erişime açılan Atomicrops, sıradan çiftçilik oyunlarından oldukça farklı. Öncelikle oyunda gizlilik öğeleri mevcut ve yarı sim türü kafasında. Tabii cehennem gibi bir dünyada olduğunuzu da belirtmek isterim. Sevimli karakter dizaynı, renkli atmosfer ancak diğer tarafta korkutucu bitkilerin dünyasında hayatta kalmaya çalışmak.
Oyunda kıyamet sonrası bir arazideki son çiftliğin sahibinin rolünü üstleniyorsunuz. Bu kara parçası, nükleer bir patlama çevreleyen kırsal bölgeyi buharlaştırmadan birkaç dakika önce büyükbabanız tarafından ele geçirilmiş. Bu da sizi yerel şehriniz için tek besin kaynağı olarak bırakıyor. Ayrıca bölgeyi dolaşan kanlı aç mutantların küçük bir sorunu var. Temel olarak, iyi bir çiftçinin yapabileceği her şeyi yapmanız gerekiyor: kitleleri besleyin, para kazanın ve sizi durdurmaya çalışan her şeyi öldürün!
Oyun, başlarda aslında kule ve zindan tırmanma oyunlarıyla benzerlik gösteriyor. Her bir günlük döngüde çeşitli iyileştirmeler ve bonuslar kazanmanızı sağlar. Olabildiğince çok sayıda düşmanı öldürme veya onlardan sıyrılma üzerine odaklanırsınız. Asıl aksiyon ise düşmandan aldığınız loot sistemidir. Şöyle ki her loot, onunla ilgilenmenizi ve büyütmenizi ister. Bu yüzden güvenli bir noktaya gitmek önemli. Çoğu oyunda tehlikeden kaçabilirsiniz ve sonra kendi güvenliğiniz için temizlediğiniz yere gere dönebilirsiniz. Ancak Atomicrops için bu durum geçerli değil, tüm hasatınızı kaybetme ihtimaliniz var.
Her ne kadar oyun size çokça ipucu verse de zamanla tek kullanımlık ürünlere değer vermeyi öğreniyorsunuz. Mesela, ekinlerinizi kare şeklinde yetiştirirseniz ve üzerlerinde gübre kullanırsanız, onların büyük miktarlarda daha değerli olduklarını öğrenirsiniz. Kimi zaman düşmanları rahat öldürmenin tek yolunun onları güvenli bölgelere sürüklemek olduğunu keşfedersiniz, ancak aslında bu taktik her zaman işe yaramaz. Hatta çokça kez ölürsünüz, birkaç boss savaşını kaçarken atlarsınız, köprüler inşa etmek için malzeme arayışına girersiniz ama bazı mutant peşinizi bırakmaz.
Oyun, kendi içerisinde inanılmaz akıllı ve otomatik sisteme sahip olması da bir artı. Sulamaya ihtiyaç duyan bitkilerin yanına yürürseniz ve suyunuz varsa, onları sularsınız. Su biterse ve bir kuyuya yürürseniz, otomatik olarak yeniden doldurursunuz. En azından ekstra aksiyona gitmeniz gerekmez. Çiftlikteki sistemi çözerken çok kez hata yapmanız münkün. Bunun için kontrolleri suçlamayın çünkü bir noktada o hataları yaparak oyun dinamiklerini öğreneceksiniz. Yetiştirme, dikme ve kazma, bir yön belirtmenizi ve işlem tuşunu basılı tutmanızı gerektirir, eğer yapmazsanız, bunların hepsi kabaca hangi yöne hareket ettiğinize bağlıdır ve bu da kaosa neden olur.
Atomicrops, erken erişimde olmasına rağmen türünü sevenlerin piksel sanat tarzıyla bezenmiş ilginç bir çiftçilik oyunu. Müzik konusunda biraz daha el atarlarsa, tam sürümünün çıkışı tadından yenmez.
Rebel Galaxy Outlaw İnceleme